ANGARA BEBESİ

496 52 38
                                    

Bu minik bölüm çok sevgili ireeeM8 i
için kaleme alınmıştır🩷

Ushan'ın kaldığı oda medyada.
Keyifli okumalar✨
*********************
"Ankara Ankara güzel Ankara seni görmek ister her bahtı kara!"

Cumartesi sabahı erkenden yola çıkmış, öğlen olmadan Ankara'ya ulaşmıştık bile. Evim Çankaya'nın Yaşamkent semtindeydi ve oldukça yaklaşmıştım. Muhakkak ki babam işteydi. O cumartesi, pazar demeksizin çalışan bir adamdı. Bilmiyorum ne yapacaktı ama belki dünyayı falan kurtarırdı.

Ushan'ı Anatolia Luxury Hotel'e bıraktıktan sonra eve doğru yol almıştım. Annemin geldiğimden haberi yoktu. Ne olur ne olmaz Gülcan başka plan yapmasın diye ona haber vermek zorunda kalmıştım. Sevinç çığlıkları hala kulağımdaydı.

Arabayı otoparka bırakıp daireye çıktığım anda zili çalmış kapıda bekliyordum. Aşağıdan aranmadığı için şaşırmış olan annemi görür görmez boynuna atladım. Minyon bir kadın olan annem küçük bedenine rağmen sımsıkı sarıldı bana. Çok özlemiştim. En son görüşmemizin üzerinden aylar geçmişti ve iyi bile dayanmıştık. Eskiden olsa iki bilemedin üç ayda bir mutlaka yanıma gelirdi ama bir çılgınlık yapmış ve geçen ocak ayında tam elli yaşında butik bir kafe açmıştı. Başından ayrılmadan canla başla çalışıyordu.

Bugün bu saatte evde oluşunu bile birlikte çalıştığı Nergis Hanım'ın yardımına borçluydum. Kafenin boş olduğu yalanını söylemiş gelmesine gerek olmadığına ikna etmişti annemi.

"Oyy kuzum."

"Annecim."

"Minik bebeğim benim hoş geldin!"

"Hoş buldum Birgül'üm."

"Ah birtanem benim. Gel gel içeri hemen."

"Annem o kadar çok özlemişim ki seni."

"Hele ben hele ben! Bir daha tövbeler olsun bu kadar durmam ben yanınıza gelmeden. Ablan neden gelmedi?"

"Yunus'a söz vermiş okulun şehir dışı gezisi için. Ona gittiler Çanakkale'ye."

"Aa hafta sonu gezi mi olurmuş canım."

"Ah annecim sen de kolejlere her yıl binlerce lira bay bak gör daha neler oluyor?"

"Sanki baymadık zamanında sıpa. Zamane okulu demek ki."

"Tabi anne ya. Neler neler yapıyorlar bir görsen."

"İyiyse memnunlarsa ne güzel işte kızım." Daha kapıda başladığımız sohbetimizle oturma odasına geçmiştik bile. Koltukta dip dibe oturmuş eli elimin üzerindeyken laflıyorduk.

"Valla ben çocuğumu devlette okutacağım alışmasın hiç. Enişteme Antalya'dan gelen kiralar olmasa nereye ödüyorlar bunca masrafı imkansız."

"E belki senin de eşinin olacak kızım, belki senin daha çok olacak ilerde. Ne biliyorsun da öyle konuşuyorsun."

"Ay yok ya onun parası olsa bil..." Ay neredeyse daha hayatımda birinin olduğunu bilmeyen anneme parası olsa bile yollamam diyecektim. Anneme göre daha ortada adam yoktu ki parası olsundu. Dilimi eşek arıları soksundu.

"Onun parası derken kızım?"

"Iıı yani benim kendi param, şahsıma ait param yani... Olsa bile yollamam ben. Öyle karar verdim."

"Hayırlısı güzel kızım. Vakti gelsin de bir."

"Ben bir üstümü değişeyim annecim. Sen de işe gitme bugün dinlenelim anne kız."

USHANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin