GÜLMEMELİ

1.3K 70 18
                                    


"Baksana tam kollarıma göresin. Ahir ömrüm bunun içinmiş demek ki."

"Ne içinmiş?"

"Sana sarılabilmek için." Bu abartıları güldürüyordu artık beni.

"Laflara bak yoksa sen bana mı aşıksın?" Şaka yapsam da sonradan pişman olmuştum bile. Kulağa zorla aşık etmek ister gibi gelmişti.

"Bir de sorman yok mu? Şüphe bile duyma."

Nasıl ya bu bir aşk itirafı mıydı yoksa? Böyle ayaküstü mü olacaktı!?

"Bu bir itiraf mı?"

"Ne duyduysan o." Birazcık geri çekildi bu sayede ben de yüzünü görebildim. Böyle bakmak yasaklanmalıydı. Tam şu an o böyle bakarken ağlayasım gelmişti. Böyle sevgi dolu bakılır mıydı? Bu bir yetenek miydi? Eğer beni kandırmak istiyorsa çok yakındı. Kollarımı belinden çözdüm. Geri adımlamak istesem de bırakmadı.

"Bu kez olmaz. Bu kez izin veremem kaçmana."

Kaçacaktım. "Kaçmıyorum."

"Kaçıyorsun. Benim sevgimden mi? Korkma Zeynep benim seni güzel olmayan herhangi bir şekilde sevmeme imkan yok. güzel olmayan herhangi bir şeyle, hisle, düşünceyle yan yana adını bile getiremem. Öyle yer ettin içime. Çekiliyorum sana resmen. Kalben çekiliyorum hem de."

"Ushan."

"Bir dakika dur ne olur. Senden tek beklentim bize izin vermen. Ben beklerim. Aysa ay, yılsa yıl, ömürse ömür. Ben bu içimdekine dur diyemiyorum. Yeter ki beni bu hislerle tek bırakma böyle."

"Kıyıya yaklaşıyoruz."

"Daha çok anlatasım vardı oysa."

Susmak istedim korkundan kalbim tekleye tekleye konuştum.

"Daha çok dinleyesim vardı oysa."

*

Park alanına geçtiğimizde ayıklar sarhoşları yüklenip de Ushan kendi arabasına meyledince kalbim çıktı. Tamam sarhoş gibi değildi ama ayık gibi de değildi ki. Onca içtiği kanındaydı sonuçta. Ya yolda bir şey olursa n'apardım?

"Enişte."

"Söyle canım."

"Ushan gidiyor."

"Gitsin."

"Alkollü."

"Dokunmaz ona pek merak etme. En fazla ehliyeti kaptırır."

Niye ehliyetini kaptıracaktı ya kaptırmasındı.

"Ay düşüyordu nerdeyse bak gördün mü?" Yalan parayla değildi ya.

"Yok görmedim Zeynep."

"Bence sen onu da bırak eve."

"Dur hele." Koşar adım Ushan'a yürüdü yalanımı çabuk yutmuştu canım eniştem.

"Ushan! Kardeşim nereye böyle? Çok alkol aldın sen. Zeynep'le yakınsınız o bırakır seni gel şöyle."

Ne?

Enişte. Ah enişte!

*

Arabaya binip yola koyulduğumuzda ağzını bıçak açmasa da keyfi yerindeydi. Hani anlatası vardı bunun susup kalmıştı.

"Ushan ben böyle kendi evime doğru gidiyorum yakınız diye ama senin ev tam ne taraftaydı?

"Bilmem."

"Nasıl bilmezsin?"

"Unuttum yolu bilmiyorum."

"Saçmalama istersen."

USHANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin