RAMAZAN PİDESİ

850 69 22
                                    

Bu bölüm çok zor yollardan geçti de geldi o yüzden bu bölümü yorumlarınızla ihya ediniz. Hak etti.

Önce akşam iş çıkışı metroda yazıldı sonra düzenleyim derken gece yanlışlıkla bölüm silindi. Sabah metroda yeniden yazılmaya başlandı ve bölümün ortasında yine yanlışlıkla yayınlandı. Bu bölüm ve ben hayatımızın sabır testini verdik.

Siz hala yok yorum yapmayacağız diyorsanız... Sizi vicdanınız atfetsin😇😅

İyi okumalar ve yorumlamalar💖

*************************************************

"Zeynep, ne kadar şıksın."

Aylin Hanım... siz de öylesiniz diyemedim, kinayeyi görmezden gelebildim ancak.

"Teşekkür ederim Aylin Hanım."

"Akşama bir programın mı var? Koşuya falan gideceksin sanırım."

Sokacak lafı  bitmemişti anlaşılan.  Aman ne vardı yani. İnsanın sevgilisi bir spor giyim bağımlısı olamaz mıydı? Bunu da diyemedim. Bu yüzden yalana sığındım.

"Haklısınız  Aylin Hanım. Sabah ayağımı burkunca değiştirmek zorunda kaldım. Yarın sabah hızlı bir şekilde eski normale dönerim. "

Kaşları havalanıp hemen ayağıma baktı.

"Geçmiş olsun canım. Şimdi nasılsın?"

Şimdi yalancıyım Aylin Hanım sizi sormalı... "İyiyim, daha iyiyim."

"Eğer ağrın sızın varsa hemen hastaneye gidebilirsin. İzin verebilirim. İş yeri hekimine göründün mü?"

Var Aylin Hanım sızım var. Vicdanımda öyle bir sızı var ki anlatamam. "Hiç gerek yok. İlgi alakanıza çok teşekkür ederim."

"Tamam, bu hafta boyunca ayakabbı da özgürsün. Gerekirse eczaneden bandaj al sar ve ağrı, şişlik durumunda hemen haber ver. İyi çalışmalar."

"Teşekkürler Aylin Hanım."

**********************************

"Lahmacun zamanııı."

Bana sırtı dönük, monitörden içerideki dersi izleyen Ushan sesimle başını ekrandan kaldırdı. Normalde daha odaya girmeden duyardı oysa. Demek ki ya çok dalmıştı ya çok odaklanmıştı.

"Bu ne güzel sürpriz sevgilim hoş geldin."

Masaya doğru adımlarken sordum.
"Ben miyim güzel sürpriz lahmacunlar mı?"

"İkiniz de güzelim. Kurt gibi açım."
En azından dürüsttü.

Poşetleri masaya bırakırken hafifçe yerimde salındım. "Yaa hızır gibiyim. Nasıl bir sevgiliyim ben böyle ya." Biraz şımarmak benim de hakkımdı bence.

"Harikasın Zeynep, harika. Gel bakayım sen şöyle."
Bana gel dedi ama masanın etrafını dolanıp o yanıma geldi ve belimden sarılıverdi.

Yanaktan bir öpücük. "Oh!" Diğer yanaktan. "Oh!" Boyundan. "Ohh! Mis." Dudaktan. "Şerbetsin. Şerbet."

Göğse bir şaplak. "Sensin şerbet ya."

"Hayır sensin. Benim şerbetim. Oturalım gel."

"Oturalım. Çok açım ben de."

Tam masaya eğilmiş kutulara yer açıyorken alttan bir bakış attı. "Her seferinde çok açım deyip iki lokma yemen yok mu bir de Zeynep."

"Bak şimdi nasıl silip süpürüyorum."

"Hadi bakalım. Kesene bereket güzelim."

"Afiyet olsun."

*********************************
Yediğim bir buçuk lahmacunun ardından Ushan tarafından sarılıp elime tutuşturulmuş yarım dürümle geriye yaslanmış karnımı okşuyordum. Şiştiğimi asla anlamıyordu.

USHANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin