2. Bölüm

22.7K 708 52
                                    

Derin bir nefes aldım ve bilgisayarın başına geçtim. Birazcık tedirgindim. Biraz dediğime de bakmayın siz alt tarafı bindiğim uçak düşüyormuş gibi hissediyordum o kadar.

Gözlerimi kapatıp Seda'nın dediklerini aklıma getirdim.
"Eğlenceli olacak.. Eğlenceli olacak.. "

"Ama yakalanırsan hiç eğlenceli olmayacak!" dedi susturduğumu sandığım Derin. Umursamadım.

Kafamı olumsuz anlamda salladıktan sonra filmlerde gördüğüm soğukkanlılıkla e-posta adresini ve şifreyi girdim. Bana asır gibi gelen saniyelerin ardından giriş yapıldığından emin olduktan sonra mesaj bölümüne girdim.
Titreyen parmaklarımı klavyenin üzerinde gezdirdikten sonra kendime yeniden telkin verdim ve gönder tuşuna bastım

Ceyda Acar: selam!

"Hayır..! Hayır..! Eğlenceli falan olmayacak seni sersem yakalanırsan disipline kadar yolun var, rezil olman da cabası!" Diyen Derin'i karanlık bir odaya hapsederek beklemeye başladım. A-aa Çok olmaya başlamıştı artık.

Bir dakika! Bir dakika! Neden bu fake hesabın ismi bizim okuldaki bir kızın ismiydi ki ? Seda ne yapmaya çalışıyordu?! eğer yakalanırsak kızın ağzımıza sıçmaya dibine kadar hakkı vardı!

Salak salak düşünürken gelen bildirim sesiyle irkildim.

1yeni mesaj !

Tüm vücudum fay hatları üzerindeymiş gibi zangır zangır titrerken güç bela mesajı açtım

Onur Gencer: selam.

Tamam, iyi bir başlangıç yapmıştık. Şey yani sanırım.. Düşün, düşün ne yazsam? Tamam sakin ol. Doğaçlama yap, nasıl olsa kim olduğunu bilmiyor.

Hımm ortalama insanlar ne yaparsa onu yaparak nasıl olduğunu sormaya karar verdim.

Ceyda Acar : N'aber?

Kapımın tıklatılmasıyla laptobun kapağını aniden kapattım.

"ıhm şeyy.. Üzerimi değiştiriyorum , müsait değilim."

"Akşam yemeği vakti geldi kızım. Seni bekliyoruz!"
Annemin sinirli sesi içimdeki suçluluk duygusunu ateşlerken, tuttuğumun farkında bile olmadığım nefesimi bıraktım

"Tamam, geliyorum." diyerek kısa kestim. Şu 'tüm aile yemek masasında her zaman bir arada olur' kuralı yüzünden yine annemle kavga edebilirdim ancak birbirine geçen kaburgalarım bunu yapmamam konusunda beni uyarıyordu. Saate baktım; 18:47' ydi.
'Haydi bitirelim şu işi' diyerek odadan çıktım ve uzun koridordan mutfağa doğru ilerledim...

Sakin geçen akşam yemeğinden sonra odama geçerek kapıyı iki kere kilitledim. Ancak kendimi bu şekilde güvende hissedebiliyordum. Duvara yaslandım, Laptobu açarak hazırda bekleyen facebook sekmesinden mesajlara girdim

Onur Gencer: n'aber derken? Tanıyamadım.?

İstemsizce göz baydıktan sonra -en azından bunu yapabiliyorum- içimde bulunan cesaret kırıntılarını da depolayarak yazmaya başladım.

Ceyda Acar: Tanışalım öyle ise ben Ceyda ve sende çok şirinsin.

Madem bir işe başladık, biraz eğlenmenin bir zararı olmazdı değil mi? Yani en azından benim eğlence anlayışım buydu.

Gözlerim ekrana kaydığında mavi sohbet kutusunun üzerindeki kırmızı baloncuğun içindeki 1 yazısı tüylerimin diken diken olmasına neden oldu, ne yani online mıydı? Yoksa mesaj atmamı mı bekliyordu? Tamam tamam gerçek hayata dönüyorum öyle birşey olmadı.

Özür Dilerim ÖğretmenimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin