Vuslat - III -

652 57 28
                                    


''Vartolu Karaca'nın kocası değil, amcası!''

.

.

.

.

Azer ve Cevher'in konuşmasının üzerinden saatler geçmişti. Adam hala Karaca ve Vartolu'nun nasıl amca - yeğen olduğunu anlayamadığını düşünüyordu. 

Karaca'yı hiç adama ''amca'' derken duymamıştı. Aralarında bir problem mi var diye düşünürken birbirlerini nasıl sevdikleri, adamın kızın gözünün içine nasıl baktığı geldi gözlerinin önüne. Başka bir iş var demek ki bu işin içinde diye düşünürken aklı yeniden Karaca'ya kaydı. 

Hiçbir engel yoktu sevdasının önünde. Bunu düşündükçe dağa taşa haykırmak istiyordu kızı sevdiğini. Ancak içinde hala tereddütleri vardı. Ya Karaca beni sevmiyorsa diye düşünse de banyoda yaşadıkları o kısa an aklına geldiğinde gülümserken buluyordu kendini.

Hava iyice kararmaya başladığında Azer hala Karaca'yı düşünüyordu. Bomboş ve karanlık ofis birden Azer'in telefon sesiyle doldu. Girdiği transtan çıkan adam telefonunu eline aldı panikle. Ekranda yazan ''Cevher'' adını gördüğünde bekletmeden yanıtladı telefonu.

''Abi-''

''Azer nerdesin?''

''Ne oldu-''

''Boş ver şimdi ne olduğunu. Çabuk mahalleye gel!''

''Abi!''

''Azer! Eğer Karaca'yı son kez görmek istemiyorsan hemen mahalleye gel!''

.

.

.

.

.

Cevher'den aldığı telefonla apar topar çıktı depodan Azer. Bu sırada Vartolu ve Karaca'nın yaşadığı evde de büyük bir tartışma vardı. Vartolu'nun Çukur'dan kaçırdığı yeğeni ellerinden kayıp gitmek üzereydi. Adamlar ikilinin yerini öğrenmiş, arkalarında büyük bir orduyla kızı almaya geliyorlardı. Elbette buna izin veremezdi Vartolu. Selim'in emanetini yeniden o mahalleye sokamazdı. 

Ortamdaki kasvetli hava kızın daha çok gerilmesine sebep oluyor, Çukur'a dönme korkusu iliklerine kadar korkutuyordu kızı.

Cevher ve Vartolu bahçede bağıra çağıra kavga ederken Azer panikle geldi adamın evine. Kapıyı çalmaya uğraşmadan ilk gün geldiği yoldan bahçeye yöneldiğinde kavga eden adamları gördü. Gözleri Karaca'yı arıyordu. 

''Cevher abi?'' diye bağırarak varlığını hissettirdiğinde adamlar kavgayı bırakarak arkalarında şaşkın ve korkmuş bakışlarla kendilerine bakan Azer'i gördüler.

''Hah bir sen eksiktin!'' 

Vartolu sinirle ellerini saçlarının arasından geçirdiğinde önüne gelen ilk şeye tekme attı. Ayağının altındaki sandalye adamın vurmasıyla kırılırken olan biten her şeyi salonun camından izleyen Karaca koşarak bahçeye çıktı.

''Amca!''

Bahçede kızın ilk defa Vartolu'ya amca dediğini duyanlar şok olmuş bir ifadeyle baktılar kıza. Ancak Karaca amcasına bir şey oldu zannederek o kadar korkmuştu ki ne dediğinin farkında bile değildi. 

Vartolu'ya doğru birkaç adım attığında adam koşarak kolları arasına aldı kızı. Güven verircesine sarıldığında Azer hala olanları kavramaya çalışıyordu. 

Bu sırada kıza sarılmayı bırakan adam yeğeninin yüzünü elleri arasına alarak kızın kendisine bakmasını sağladı.

''Hadi Karacam git toparla eşyalarını. Sana söz hiçbir şey olmayacak!'' diyerek kızı sakinleştirmeye çalışıyordu. 

BERCESTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin