Sarhoş

5.5K 201 66
                                    

Kısa bir süre sonra yeni bölümle karşınızdayım. Satır arası yorumlarla fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın lütfen 🙏🏽
Herkese iyi okumalar, umarım beğenirsiniz 🙏🏽

Karaca yabancısı olduğu bu odada oturup sakince kitabını okuyordu.
Yine elinde Azerin kitablarından biri vardı. Sanki onun kitablarını, onu anlamak için okuyordu. Belki bir umut Karaca çözebilirdi bu adamı.

Okuduğu cümleyi artık onuncu kez tekrar edince, derin bir nefes alıp gözlerini kitaptan çekti.
Azer daha gelmemişti.Gelince evde bir hareketlenme oluyordu çünkü.
Eve girdiği an annesinin yanına gidiyor, onunla konuşup odasına geçiyordu.
Karaca artık bu evin, ailenin düzenini benimsemişti.

Derin düşüncelerden ancak açılan kapının gıcırtısı ile sıyırıldı.
Karşısında Azeri görmeyi beklemiyordu.
Kaşlarını çattı Karaca. Azer garip bakıyordu bu sefer.Bakışları sert değildi aksine yumuşaktı.
Çünkü Azer ona hep aynı bakardı.
Sert ve derin..
Hep onun ne hissettiğini, kendisi hakkında ne düşündüğünü anlamaya çalışmıştı.Ama pek mümkün değildi bu.

Ayağa kalktı Karaca, adamın yanına doğru ilerledi.
Adam kendisine yaklaşan kızı görünce heyecanlandı. Saçlarının kokusunu hemen alacak diye heyecanlanmıştı. Belki beynindeki düşüncüler silikti ama Karacayı unutacak kadar da çok içmemişti.
Karaca gözlerini Azere diktiğinde konuştu.

"Ne oldu? Ne bu halin?"

Azer komik olmasa da istem dışı güldü.

"Yine caz yapıyorsun.Hep caz hep caz Karaca"

Karaca gözlerini devirip karşısında sarhoş olan bu adama baktı.Dara düşünce Azer ona hep 'caz yapma' derdi.

"Neden içtin? Yoksa benimle evli olmak senin için işkence mi? o yüzden mi dertlenip içtin?

Karaca içindeki zehri akıtırken. Azer bu sefer kahkaha kopardı Karacanın ağzından dökülen bu anlamsız cümlelere.Ne kadar sevdiğini görmüyor muydu? Belki de Azer belli etmesini bilmiyordu.

Karaca sinirlendi. Azerin gerçekten de işkence çektiği belli oluyordu.
Bu kadar mı katlanılmaz biriydi?
Çok mu çirkindi? Hiç mi sevilen tarafı yoktu Karaca'nın ?

Azer gözleriyle süzüyordu Karacayı sanki yüzünün her bi noktasını ezberlemek istercesine. Sonra bir adım atıp yaklaştı kıza.Çok yakın değillerdi ama bu yakınlık bile onların heyecanlanmasına yetmişti.Karaca düşüncelerinden sıyrılıp konuştu.

"Ne işin var odamda? Yolunu mu kaybettin Azer Kurtuluş? Git kendi odana"

Karaca yanından geçip gitmek isterken Azer kolundan tutup kendine doğru çekti. Öyle hızlı çekmişti ki Azer, bir birilerine çarptılar.Çok yakınlardı. Tehlikeli bir yakınlıktı bu.Olmaması gereken bir yakınlık diye düşündü Karaca. Ama Azer öyle düşünmüyordu.Kokusunu duymak istiyordu kızın.
Gözlerini Karacanın kırmızı dudaklarına dikmişti. Yutkunup gözlerini dudaklardan çekmeyerek konuştu.

"Niye uzaklaşıyorsun? Korktun mu benden?"

Sonra gözlerini o eşsiz dudaklardan zorla ayırıp Karacanın kulağına yaklaştırdı dudaklarını.
Refleks olarak kız kapattı gözlerini. Adamın nefesini kulağında hissediyordu.Içi gıdıklandı ama belli etmiyordu Karaca. Azer kızın kokusun yavaşca içine çekip konuştu.

"Merak etme Karaca yemem seni"

Azer geri çekilecekken son anda vazgeçip Karacanın boynunu öptü.
Aniden olan bu öpücükle Karacanın midesinde filler tepinmeye,yanakları yanmaya, kalbi yerinden çıkacakmış gibi atmaya başladı.

BERCESTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin