2019'un son bölümüyle karşınızdayım. Yazmaya bir süre ara vermiştim ama sonunda dayanamadım ve hikayeme geri döndüm.
Umarım beklediğinize değen bir bölüm olur. Oy vermeyi, satır aralarına yorum yapmayı ve fikirlerinizi paylaşmayı unutmazsanız sevinirim :)
Hatırlatma...
Azer arkasını dönüp mutfağa doğru gittiğinde Karaca arkasından gülerek bakıyordu.
"Senden uzak duramıyorum Azer Kurtuluş, ne yaptın sen bana böyle?"
Azer elinde tatlısıyla içeriye girdiğinde Karaca sigarasının yarısına gelmişti. Karaca'nın elinde sigarayı gören Azer şaşırmadan edememişti. Koçovalı'ların prensesinin sigaraya başlayacak kadar ne derdi olabilir ki diye düşündü bi an. Sonra sesini çıkartmadan Karaca'nın yanına oturup tatlısını masaya bıraktı. Arkasına yaslanıp ceketinin cebinden sigarasını çıkarıp bir tane de o yaktı.
''Sigara içtiğini bilmiyodum..''
''Ne tesadüf kara kız ben de senin içtiğini bilmiyordum''
''İçtiğimi öğrenen ikinci kişisin''
''İlki kim? Akın mı?''
''Yok, Kemal''
''Kemal?''
''Bugün mutfakta yanımda biri vardı ya, takım elbiseli''
''Ha şu saçı tuhaf olan çocuk''
Karaca Kemal'den bahsedince Azer'in yüzüne inen o karanlığı görmüş ve bununla biraz eğlenmek istemişti.
''Bence saçı gayet normal, hatta ona fazlasıyla yakışıyor''
''Öyle mi?! Peki niye ilk o öğrendi içtiğini? Ne bileyim yengene filan da söyleyebilirdin. Ne özelliği var onun senin hayatında?''
''Tedarikçim o''
''N- ne? N-na-nasıı ya ''
''Ahahahaha dur sakin ol düşündüğün gibi bişey değil''
''Karacaaa ne demek tedarikçim ''
''Evden çıkamadığımı biliyosun zaten, ben evden çıkamadığım için doğal olarak sigara almaya da gidemiyorum. Benim yerime Kemal alıp bana eve getiriyor ''
''Kızım bu öyle mi söylenir?! Yüreğime indi be yüreğime''
Azer'in kendisine karşı olan bu ilgisi Karaca'nın hoşuna gitmiş, bir süre daha Azer'in gözlerine bakıp sigarasından bir nefes daha aldı. Azer ise gözlerini Karaca'ya dikmiş yüzünü ezberlemek istercesine Karaca'yı inceliyordu. Ta ki boynundaki ve yüzündeki yaraları görene kadar.
Elini yavaşça kaldırıp Karaca'nın kaşındaki yaraya dokundu. Karaca Azer'in elini yüzünde hissettiği an gözlerini kapatıp hareketsiz bir şekilde bekledi.
''Çok acıyor mu canın?''
''Artık acımıyor''
Karaca yavaşça başını Azer'e doğru döndürmüş ve gözlerinin içine bakarak söylemişti bu cümleyi ve Azer o an içinden bir parçanın kopuk gittiğini hissetti.
''Kim yaptı sana bunu? Nasıl kıydılar sana Karaca?''
Karaca babaannesinin yaptığını saklamak istedi, sevgisizliğini Azer görüp ona acımasın istedi.
''Kimse yapmadı, ben merdivenlerden düştüm.''
''Karacaa bak biz bizeyiz burda. Yalan söylemen gereken bir yerde değiliz''