Karaca enerjik bir şekilde mutfağa girdiğinde içerideki kalabalıkla bir anlık şaşırsa da hızlı adımlarla Saadet ablasının yanına gitti. Kadının kek için malzemeleri hazırladığını gören Karaca hızlıca keki yapmaya başladığında Saadet kızın geldiğini yeni fark edebilmişti.
''Ay Karaca, iyi ki geldin.''
''Ne oluyor abla bu ne hazırlığı böyle? Tezgahları doldurmuşsun.''
Saadet kızın yanından ayrılıp ocaktaki yaprak sarmasını kontrol ederken bir yandan da kıza açıklama yapıyordu.
''Valla kuzum ben de tam anlamadım ama Salih amcanın eski evine birisi taşınacakmış-''
''Hayret, amcam vermem ben o evi kimseye diyordu.''
''Hala öyle diyor da çok eski arkadaşıymış amcanın. Adam ailesiyle birlikte taşınıyor şimdi eve.''
''Şimdi mi? Niye bu kadar hızlı?''
''Ay ne bileyim ben Karaca. Hadi oyalama beni o kek olduysa verelim fırına. Daha sofra kuracağım hadi''
Karaca elindeki portakallı keki hızlıca fırına verdiğinde Saadet ablasına tekrardan gözükmeden ayrıldı evden. Bahçeye çıktığında gözleri Damla yengesini aramış ve kısa bir süre sonra babaannesinin yanında bulmuştu. Kız ağır adımlarla o tarafa doğru ilerlerken arabadan inen adamı görmesiyle olduğu yerde kaldı.
Beyaz gömleği, hafif kirli sakalı, yer yer beyazlayan siyah saçlarıyla tüm heybetini gözler önüne seren adamı gördüğünde adamdan alamadı gözlerini Karaca. Saadet ablası amcasının arkadaşı olduğunu söylediğinde kız daha yaşlı birini beklemişti ancak karşısında duran adam kendisinden maksimum 5-6 yaş büyüktü.
Adam arabasına binip uzaklaşana kadar olduğu yerde onu izleyen Karaca adamın etkisinden çıkarak babaannesine doğru döndüğünde kadının yanında kendi yaşlarında başka bir kadın ve üç genç kız gördüğünde daha önce nasıl fark etmediğini düşünen kızın aklına az önceki adam geldiğinde gülümseyerek eğdi başını.
Ağır adımlarla eve geri döndüğünde koşarak kendisine gelen İdris'i gördü. Olduğu yere çömelerek oğlanın kendisine doğru koşmasını beklediğinde arkada onu izleyen gözlerden habersizdi.
Herkes yüzünde gülümsemeyle bu ikiliye bakıyorken oğlanın kıza sarılması ve attığı kahkahayla gülümsemeler daha da büyüdü. Kız kucağındaki İdris'le eve girdiğinde çok geçmeden çalan kapıyla İdris'i bakıcısına vererek kapıyı açtı. Babaannesinin ardından giren yaşlı kadını gördüğünde saygısızlık etmemek için eğilerek elini öptü Karaca. Torununun yaptığıyla gururlanan Sultan elini kızın sırtına koydu. Gülümseyerek karşısındaki kadına döndüğünde gururla tanıttı torununu.
''Bu da Karaca, torunum.''
Genç kız gülümseyerek kadına baktığında Fadik kızın ne kadar duru bir güzelliği olduğunu düşünüyordu. Az önce tanıştığı kadının annesi olduğuna inanmakta zorlansa da hiçbir şey demeden peşindeki kızlarıyla içeri girdi.
Karaca herkesle merhabalaşıp terlik verdikten sonra kapıda gördüğü Damla yengesine sarıldığında annesinin oflayarak yanından geçtiğini gördü. İki genç kadın birbirine bakarak güldüğünde Damla Karaca'yı kolunun altına alarak içeri girdi.
Kız içeri girmesiyle az önce tanıştığı kadının bakışlarının kendisine döndüğünü fark ettiğinde gülümseyerek baktı kadına.
Saadet'in de içeri gelip tanışmasıyla herkes yavaş yavaş kurulan sofraya geçtiğinde Karaca koluna dokunan minik ellerle kafasını çevirdi. Adının Seyhan olduğunu öğrendiği kız utanarak ona baktığında Karaca kızı rahatlatmak ister gibi gülümsedi.