Ufak bir hayali sahneye karşınızdayım, umarım beğenirsiniz 💞
Çalan kapıyla birlikte oturduğu yerden kalkarak kapıya doğru ilerledi Karaca. Amcası akşam misafirimiz var demiş ama kim olduğunu söylememişti.
Arkasından kimsenin gelmediğini gören Karaca şaşırsa da bir şey söylemeden kapıyı açmıştı. Karşısında gördüğü adama şaşkınlıkla baktı. Karşısındaki kızın şaşkınlığını gören adam gülümsemesini tutmaya çalışarak içeri girdi. Kızla arasında bir dudak mesafesi bıraktığında kızdan bir an olsun uzaklaşmadan kapattı kapıyı.
"Azer.. Sen?"
"Ben de tüm gece seninle böyle durmak isterim ama amcanlar içeride bizi bekliyor güzelim"
Adamın geri çekilmesiyle boşluğa düşen kız salona doğru ilerlediğinde kız şaşkın bakışlarıyla baktı giden adamın peşinden.
Amcasının kendisine seslenmesiyle üstündeki şaşkınlığı atarak salona doğru gitti."Karaca? Neredesin güzel kızım?"
"Şey amca Duygu aradı da ona cevap veriyordum"
Kızın verdiği cevapla olduğu yerde gülümseyen adam Seyhan'nın bakışlarıyla gülmeyi bırakarak önüne döndü. Amcaları konuşurken Karaca ve yengeleri de sofrayı kurmaya geçtiklerinde Azer bir yandan karşısındaki adamlarla konuşurken bir yandan da kızı izliyordu. Yüzündeki ciddiyeti gördüğünde hayranlıkla kızı izlemeye başladığında Koçovalı erkekleri kendi arasında konuşmaya dalmış adamın kızı izlediğini fark etmemişlerdi. Bir süre sonra kadınlar da aralarına katıldığında Azer Karaca'nın mutfakta tek olduğunu fark etmiş ve su içme bahanesiyle mutfağa gitmişti.
Sessiz adımlarla mutfağa girdiğinde kızın önündeki tatlıyı süslediğini gören adam birkaç saniye kızı izledikten sonra hızlı adımlarla kızın beline sarıldığında çığlık atmaması için ağzını da kapatmıştı. İlk başta korkan Karaca aldığı kokuyla rahatlasa da amcalarının görmesinden korkarak arkasındaki adamı iterek yüzünü ona doğru dönmüştü. Yaptığı bu hareketle adamla burun buruna gelmiş, gözlerine baktığı an dünya durmuştu onun için.
Ellerini kızın arkasındaki tezgâha yaslayan adam biraz daha kızın üzerine eğildiğinde Karaca artık nefes alamadığını hissediyordu.
Azer önce dudaklarını yavaşça kızın alnına yönlendirdiğinde Karaca kendinden bağımsız bir şekilde adamın sakallarını okşamaya başlamıştı. Yanağında hissettiği minik ellerle derin bir nefes alan adam dudaklarını sırasıyla saç diplerinde, alnında, gözlerinde ve burnunda gezdirdiğinde en sona dudaklarını bırakmıştı. Ağır hareketlerle kızın dudaklarına yöneldiğinde Karaca hiç beklemeden adamın sakallarındaki ellerini ensesindeki saçlara atarak kendine çekmişti. Kısa ama etkili olan öpüşmenin sonunda alınlarını birbirine dayayan ikili derin derin nefesler alırken Karaca hala Azer’in sakallarıyla oynuyordu. Adam ellerini kızın saçlarına çıkarıp sevmeye başladığında Karaca adama biraz daha yaklaşarak önce adamın sakallarını kokladı. İkisinin bile zor hissettiği bir öpücük kondurdu adamın yanağına. Kızın bu hareketiyle gülümseyen adam ellerini kızın yanaklarına indirerek biraz uzaklaştı kızdan.
"Çok özledim seni" dedi kızın gözlerine bakarak.
"Ben de, ben de çok özledim"
"Şimdi burada nefes bile almadan öpmek istiyorum seni..."
"Azer-"
"Biliyorum, biliyorum"
"Gitmen lazım gelirler birazdan.."
"İstemiyorum, yanından ayrılmak istemiyorum.."
"Ben de istemiyorum.. Ama mecburuz"
"Bir gün, bir gün yanından ayrılmak zorunda kalmadığım bi hayatımız olacak. Sana söz veriyorum"