Vuslat - I -

935 67 26
                                    

Bölümün sonunda minik bir duyuru ve okumanızı istediğim bir nokta var. Okuyup görüşlerinizi bildirirseniz çok mutlu olurum. Şimdiden teşekkürler.



Bakışlarını karanlık yoldan çekerek yanında gergin bir şekilde araba kullanan amcasına çevirdi Karaca. Adamın gerginliği bariz bir şekilde kendisini belli ediyorken kız sakinleşmesi için elini adamın vitesteki elinin üzerine koydu. Vartolu derin bir nefes alarak yanındaki kıza döndüğünde elini kızın elleri arasından kurtararak yanağına yerleştirdi.

''İyisin değil mi?''

''Sen iyi misin amca?''

''Sen yanımdasın ya...'' dedi Vartolu huzurla gülerken ''Nasıl iyi olmam kara kızım benim.'' 

Amca yeğen birbirine gülümseyerek yeniden yola döndüğünde Vartolu da elini kızın yanağından çekti. 

Karaca da bakışlarını yeniden yola çevirdiğinde son 8 aydır yaşadıklarını düşünüyordu. Nasıl bu noktaya gelmişti, nasıl kendi ailesinden kaçacak duruma gelmişti aklı bir türlü almıyordu. Güç almak ister gibi elindeki küçük kağıt parçasına biraz daha sıkı tutunduğunda amcası ileride gördüğü benzinlikle yavaşladı. 

İkisi de arabadan indiğinde günlerdir yolda olmanın verdiği yorgunluk vardı üstlerinde. Aslında hissettikleri günlerin değil ayların yorgunluğuydu ancak ikisi de birbirine belli etmemeye çalışıyordu. 

Amcası arabaya benzin alırken Karaca da hemen yakınlarında olan ankesörlü telefona doğru ilerledi. Kartını takarak kağıtta yazan numarayı çevirdiğinde bir yandan da amcasının gelmediğinden emin olmaya çalışıyordu. 

Nihayet 6 aydır duymayı beklediği sesi duyduğunda derin bir nefes aldı Karaca.

''Alo?''

''Azer...''

''Karaca?'' dedi titreyen sesiyle adam. Aylar sonra kızın sesini duymuş olduğuna inanamıyordu. 

''Benim... İyi misin?''

''Ben... Ben iyiyim asıl sen iyi misin? Kafayı yedim ben Karaca! Aylardır sana ulaşmaya çalışıyorum ben-''

''Telefonlarımızı atmak zorunda kaldık...'' diyerek bağıran adamın cümlesini böldü Karaca. 

''Çukur'dakilerin telefonumuzdan bizi takip ettiğini fark etti amcam.''

Adam sıkıntıyla nefes alıp oturduğu koltuktan ayağa kalkarken Karaca'da atkısına biraz daha sıkı sarıldı.

''Aklım gitti Karaca... Başına bir şey geldi diye aklım gitti.'' 

''İyiyim ben merak etme, amcamdan gizli arıyorum seni...'' 

"4 ay oldu Karaca, sesini duymayalı tam 4 ay oldu. Giresun'da değil miydiniz siz? Numara yurt dışı gözüküyor?"

''Boşver şimdi nerede olduğumu''

''Karaca... İyisin değil mi? Yani gerçekten iyisin?''

Derin bir nefes aldı Karaca. Ailesinden, Çukur'dan kaçabilmek için aylardır yoldaydı amcasıyla birlikte. Ancak Koçocalıların vazgeçmeye niyeti yoktu. Nereye gitseler elbet bir gün buluyorlardı ikisini de. 

Amca yeğen en son çare ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştı. Dilini bile bilmedikleri bir ülkedelerdi şimdi ve tek umutları burada da bulunmamaktı.

''İyiyim...'' dedi telefondaki adama. ''Çok özledim seni...'' 

''Ben de gülüm... Ben de çok özledim seni. Ne zaman döneceksiniz Karaca?''

BERCESTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin