Keyifli okumalar!
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen :)
13.Bölüm: ❝Kavuşmak❞
"Bırak beni!" diye bağırdığımda bana karşılık "Amca!" diye bağırdı. Arabalardan inen orta yaşlı adamlar bize yaklaşmaya başladığında korkuyla gözlerimi büyüttüm. Ellerinden kurtulmaya çalışıp çırpındım. Adamlar daha çok yaklaştıklarında elimi çantama doğru hareket ettirdim. Karanlık olduğu için görmeyeceklerini umarak okula götürdüğüm makasımı elime aldım. Arkadaki adamlara baktıktan sonra bana bir hayli yakın olan çocuğa baktım. "Bırak!" diye bağırıp makası karnına doğru bastırdım. Geriye çekildiğinde bacaklarıma komut verip koşmaya başladım. Adamların bağırma seslerini duyup daha da hızlandım. Apartmana doğru koşmaya devam ederken "Yardım edin!" diye bağırıyordum. Devriye gezen polis aracını gördüğümde yeniden bağırdım. "Yardım edin!" Kısa bir an arkama baktığımda adamların peşimden koştuğunu gördüm. Aramızdaki mesafe çok kısa olmasa da uzun da değildi. Polis aracı durdu, polisler araçtan indiğinde arabaya tutunup yere diz çöktüm. Memurlardan birisi yanıma gelip eğildiğinde diğerleri peşimdeki adamların yanına gitmişti.
Su şişesini uzattığında "Sakin olun," dedi. "Öldüreceklerdi beni," diye mırıldanıp sudan içtim. "Babamı aramam lazım," dediğimde kafasını salladı. Babam ilk çalışta açtığında hemen konuşmaya başladım. "Mehmet'in amcaları ve abisi peşime düştüler. Kaçıyordum onlardan sonra polise denk geldim. Bir üst sokaktayız." Hemen geleceğini söyleyip kapattı. Başka bir polis arabası daha geldiğinde inen tek kadın polis yanıma geldi. "İyi misiniz?"
"İyiyim." Kolumdan tutup kalkmama yardım etti. Yan yana ayakta durmaya başladığımızda polisler adamları arabaya bindiriyorlardı. "Bunun hesabını vereceksin!" Mehmet'in abisi bağırdığında polis daha hızlı oldu ve hepsini arabalara bindirdiklerinde kapıları kilitlediler. İçlerinden biri "İfadenizi alacağız," diyerek yanıma geldi.
"Babam birazdan burada olacak," dediğimde "Babanız bizi ilgilendirmiyor hanımefendi," dedi. Etrafı incelerken babamın geldiğini görüp yanına yaklaştım. Bana sarıldığında polisler "Amirim," diyerek kafalarını eğip kaldırdılar. "Kızımı ifade için ben getireceğim. Siz gidebilirsiniz." Onu dinleyip gittiklerinde babamla yalnız kaldık. "İyi misin, yaralandın mı?"
"Yaralanmadım ama yaraladım," dediğimde şaşırarak baktı. "Bana saldırıyordu ve bende çantamdaki makası çıkarıp karnına bastırdım. Ne kadar yaralandı bilmiyorum, çok kötü görünmüyordu."
"Kendini müdafaa ettiğin için bir sorun olacağını düşünmüyorum ama emin değilim." Durup tüm bedenimi inceledi. "Komutana haber vereceğim. Hadi gidelim." Yürüyüp arabanın yanına geldiğimizde annemi aradım. "İyiyim anne merak etme. Polislerle tam zamanında karşılaştım. Şimdi ifade vermeye gidiyoruz." Telefonu kapatıp çantama koydum. Babam Gökbaran'ın komutanını arayıp bilgi verdi. Kısa bir konuşmanın ardından babam tüm olanları anlatmamı söyleyip karakolun önünde durdu. "Sakin ol, korkma."
"Tamam." İçeri girdiğimizde devriyedeki polislerden biri yanımıza geldi. "Amirim, ifade için hazırız. Uygunsa hemen alalım ifadeyi, beklemeyin." Babam bana baktığında kararsızlığımı görüp polisi uzaklaştırdı. Yüzüme bakmaya devam ettiğinde "Gökbaran'ın ismini verecek miyim?" diye sordum.
Gülerek "Evet, vereceksin," dedi.
"Ama ya ona sorun çıkarmış olursak?"
"Korkma," deyip omzumu sıktı. "Komutan zaten senin yaşadığın her şeyin raporlu olduğunu söyledi. Yani, sakıncalı bir durum yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ahsef
RomanceAsker&öğretmen Ağrı'da görev yapan Dilhan Hande, sınıf öğretmenidir. Öğrencisinin elinde gördüğü dergiyi inceleyip şüphelendiğinde polis olan babasına haber verir. Askerler dergiyi bulmak için okula geldiğinde, işler çok farklı yollara sapar. ❝Bu be...