Hastaneye çağırıldığımız odaya doğru yürürken nedense kendimi üzgün hissetmiyordum.Doğrusu hissettiğim herhangi bir duygu yoktu.
Bebekken çöpün kenarına bırakılıp annem tarafından kurtarılan benim,galiba tekrar bu olaylardan kurtulma umudum vardı.
Ama olucakları kim nereden bilebilirdi ki...
Osman kapıyı tıklatıp içeriden ses duymadan hemen içeriye girdi. Öğrenmesi gereken görgü kuralları olduğu nereden belli ama.
1-Çocuğunuzu çöpe atmayın.
2- Kapıyı tıklattıktan sonra onay cümlesini bekleyin.
Neyse bunları ileride öğrenir inşallah...Odaya bizde peşinden girdiğimizde doktor harici üç kişi daha vardı.
Durumları iyi olduğu belli olan adam kadın ve benden birkaç yaş büyük gibi duran kız vardı.
Üstünde şık bir crop,altında dizinin biraz üstünde etek giymişti.Sıradan bir kombin olsa da kız çok güzel olmuştu,ben beğendim böyle devam.
Etek ve elbise giymeyi bende çok sevsem de ev harici çok fazla dışarıda giyemiyorum.
Hiperaktif bir insandım ben.Üzerimde ne olduğunu unutup çok hızlı oturup kalktığımdan hiç hoş şeyler olmuyordu.O yüzden evde canım sıkıldıkça istediğimi giyinip kendime defile düzenliyorum.Hem daha eğlenceli.
Odada olan sessizlik devam ederken doktorun boğazını temizleme sesini duyduğumuzda ona dikkat kesildik.
"Helin'in Ayyıldız ailesi ile DNA'ları uyuşmadığı için o gün doğan öbür bebeklerle birlikte herkesin kan örneğini aldık.Onlarla bir uyuşma olmadığı için Deniz' in kan örneğine de bakmamız lazım."
Doktorun cümlesi bittiği an "Saçınızı versek öyle olmaz mı?Çok lütfen." Tekrar kan alıcağız cümlesinden sonra strese girdiğimden doktora tam ne dediğimi dahi hatırlamıyorum.
"Maalesef kanınızı almamız lazım.Bu şekilde sonuç bu gün içinde çıkıcak."Doktor çok ciddi lan. Kötü bir şey yapmışım gibi baktı.Çok fazla konuşmayayım bari.İğneyi o yapar felan sorun olmasın.
Doktor hemşire çağırıp iğne getirmesini isterken bende sonunda kadınla adamı incelemeye karar verdim.
Kadın sarışın ve yeşil gözlüyken,adam onun tam zıttı siyah saçlı, esmer tenli ve kahverengi gözlere sahipti.Kadınla alakamız yok ama adam biraz bana benziyor.İkisinin tek ortak özelliği uzun olmaları galiba.Oturmalarına rağmen benim ayakta durmuş halimle aynı boya geliyorduk.Benim 1.45 olduğumu varsayarsak ben bunların kesin çocuğu değilimdir.Boşuna kan alacaklar bizden.
Hemşire geldiğinde acil işi çıktığını o yüzden doktorun kanı alıp alamayacağını sordu.Doktor kabul ettiğinde ilk adının Çınar olduğunu öğrendiğim adamdan ve Osman'dan kanı aldı.
Sıra bize geldiğinde Helin'i öne doğru hafif ittim.Ne kadar geç iğne olursam o kadar iyi.Kız bi tepki vermeden iğneyi oldu helal olsun. Sıra bana geldiğinde kalbimin atış hızı artmıştı.Korkarak doktorun önüne oturduğumda "Kolunu verebilir misin ?"dedi.
Daha iğneyi vurulmadan gözüm dolmuştu zaten.Sesimi kısık tutarak "Üst katta Ahmet diye bi doktor var tanıyor musun?"
Ne alaka dermiş gibi bana baktıktan sonra kafa salladı.
"Heh işte o iyi bi insana benziyodu.Daha demin benim kanımı aldılar rica etsek birazını vermez mi? Hem sen de tanıyormuşsun kaç tüp kan aldı.Az paylaşımcı olsun."Ümitle ona bakarken
"Maalesef öyle bişey yapamayız.Hem gerçekten hissetmeyeceksin.Elim çok hafif."
Olay acıması değil ki iğnenin bana vurulması.Daha fazla olayı uzatmadan sakince kolumu doktora doğru uzattım.
İlk seferde damarımı bulsa da iğne vurulduğumu hissederken istemsiz bir şekilde gözlerimden yaş akıyordu.
Yanıma gelmiş annem gözümü silerken doktor iğneyi çoktan çıkartmıştı bile.
"Hastane hatası olduğu için 1 saate sonuçlar çıkar.Baba o yüzden bir yere gitmeyin.Buralarda olun."
Doktor ilk başlarda hepimize doğru bakarak konuşurken son cümlesini Çınar adam Beye söylemesi üzerine eğer karışmışsak onun abim olucağını anlamıştım.Yakışıklı çocukmuş, tü tü maşallah.
Hepimiz odadan çıktıktan sonra Çınar adam Bey "Hastanenin çıkışında kafe var oraya gidip konuşsak olur mu?"
Sen iste olur Çınarcığım seni mi kıracağız.
Hepimiz kavgaya gider gibi kafeye girdiğimizde birkaç kişi bize bakıp geri önlerine dönmüşlerdi.
Oturduğuktan hemen sonra"İlk olarak benim adım Elif.Eğer çocuklar karışmışsa ne yapmayı planlıyorsunuz?"Konuya hemen daldı, sevdim kadını.
Ayten"Biz karışmışsa Helin'i yanımıza almak istiyorum." Hee oldu sonra onu da bırakın.
Canım annem de sakince neler olucağını dinliyor.Bunlar beni almasa iyi yoksa annemin tek başına kalmasını istemiyorum.
Helin, Ayten'in onu almak istemesine karşı"Ben sizinle gelmek istemiyorum.Zaten herşeyi ayarladık bu hafta içinde yurtdışına çıkacağım.Siz ne yaparsanız yapın çok umrumda değil."
Kız iyi postayı koydu.Kabul etmemesi bence kendi açısından daha güzel.Bunu fırsat bilerek
"Eğer gerçekten karışmışsak bende annemle kalmaya devam etmek istiyorum."Annem bana mutlu bir şekilde bakarken Elif kadın Hanımın gözleri dolmuştu."Ama biz seni yanımıza almak istiyoruz eğer bizim kızımızsan."
Ama Helin yapınca birşey olmadı bende niye olay patladı.
Annem sessizliğine son verip."Daha hiçbir şey belli değil hemen yanınıza almayı aklınıza getirmeyin."
Konuş be kadın kim tutar seni.
Çınar adam Beyin telefonu çaldığında hepimiz sonuçların çıktığını anlayıp hastane odasına geri dönmüştük.
Elinde kağıt olan doktor Acuna bağlamadan hızla kağıdı açtıktan sonra yüzü hafif kızarmıştı.Bize söylemek aklına geldiğinde
"Deniz Duru,Çınar Ayyıldız'ın; Helin Ayyıldız ise Osman Kaya'nın kızı"
Ben onlara çok benzemiyorum kesin karışmamışımdır demiştim demi.
Aynen aynen hiç karışmamışsın...
***************
Beğendiyseniz yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayınnn.
Şimdiden teşekkürlerrr.
Koccaman sarıldım size❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz'e Bir Haller Oluyor
Teen FictionAilemin karışık olduğunu düşünürken, karışmalarının sebebi benmişim.