Spora başlamam ve o gün içinde sporu bırakmam üstünden uzun bir süre geçmişti. Olduğum yerde uyuya kaldığım için Toprak abim beni uyandırmadan eve getirmiş. Nereden biliyorsun diye sormayın, gözümü açtığımda odamda uyanmıştım.
Şimdi de önemli bir gün olduğundan erkenden hazırlanmış halde koltukta oturuyordum. Annemin telaşlı halde kahvaltı hazırlamasının bitmesini beklerken Mete abim elinde tarak ve küçük lastik tokalarla birlikte yanıma gelmişti.
"Deniz'im gel saçının önlerinden balıksırtı öreyim. Sınavda önüne gelmesin."
Evet evet o gün geldi. Birkaç saat sonra üniversite sınavım var.
Mete abimin dediği mantıklı gelince oturduğu koltuğun önüne yastık koyup bende sırtım ona dönük şekilde oturdum. Kestirdiğim ama üzerinden uzun zaman geçtiği için omuzlarımın hizasına gelen saçlarımı iki taraftan ördü.
Çok tatlı oldum lan.
Abime teşekkür etmek için sarıldığımda annem geç kalacaksınız diyerek kahvaltıya çağırdı.
Annemin susmadan üzerime okuduğu, abimlerin uzun süredir aç kalmışlar gibi yemek yemeleri,babamın sakin hâli ve benim ne gerek var sınava girmeye düşüncesi ile geçen bir kahvaltı sofrası olmuştu.
Sessizlik artık benim için dayanılmaz bir hâl alınca konuşma ihtiyacı duydum.
"Babam,canım babam nasılsın?"
"Kızım,canım kızım iyiyim sen nasılsın?"
"Nasıl olayım kötüyüm şahsen."
"Niye ne oldu?"
"Daha ne olsun baba sınava ben gireceğim. Yani inşallah. Öyle umut ediyorum."
"Ben sana güveniyorum."
" O zaman iyi ki varım ben demi?"
"İyi ki varsın tabi."
"Canım da sağolsun mu?"
"Olsun olsun."
Barlas'ın sessiz olduğunu sandığı ama hepimizin duyduğu sesiyle ona döndük.
"Valla kardeşim diye demiyorum helal olsun. Şimdiden kötü yaparım belki diye yol yapıyor babama."
"Sen sus be ben senin nerden kardeşin oluyorum."
"Deme öyle canım Deniz. Üzülüyorum valla."
Üzgün halde söylediği cümleyle vicdanım hiç sızmadı. Daha çok üzülsün.
"Niye sen diyordun ya. Neyse ben sınava gireceğim şuan senle konuşamam."
Barlas üzgün halde konuşmadan kafasıyla onayladı.
Karnımı doyurduktan sonra erken saatte okulda olmamızın daha iyi olduğunu düşünerek babamla evden çıktık.
Annem ne kadar gelmek istese de bütün gücümle bu isteklerini def ettim. Zaten girip çıkacaktım boş boşuna orada beklemelerine gerek yoktu.
Okula geldiğimizde bir saat erkenden sınava gireceğim sınıfa çıkmıştım. Ne kadar rahat olsam da bir tık stres basmıştı. Can'ın hedefi çok yüksek olduğu için o çalışırken zorla beni yanına alıp bana da ders çalıştırıyordu. Çok yüksek hedeflerim olmasa da mutlu olacağım bir bölümün gelmesini istiyordum.
Strese girdikçe tuvaletim geldiği için bir saat içinde beş kere gitmiştim.
Bildiklerimi yaptığım. Yaptıklarımı attığım. Attıklarımın tutması için delicesine dua ettiğim sınavdan sonunda çıkıp babamın yanına gelmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz'e Bir Haller Oluyor
Teen FictionAilemin karışık olduğunu düşünürken, karışmalarının sebebi benmişim.