Heyecandan midemin bulanması sebebiyle hiçbir şey yememek için direnen bir ben.
Aynı zamanda bu durumu ısrarla görmezden gelip sürekli ağzıma kahvaltılık şeyler veren abilerim.
Olayı anlatmak gerekirse Can'ların gitmesinin üstünden beş gün geçmişti ve okul bugün açılmıştı. Birinci sınıf olmamın getirisiyle birlikte tabi ki ilk gün okula gitmem gerekiyordu.
Aynı okulda olduğumuz için Asaf ile birlikte gidecektik. Saat 10 da ilk dersim başladığı için Asaf'ı kahvaltıya davet etmiştim. Bizim evden doğru okula birlikte gidecektik.
Canım Asaf.
Onun okulunun bitmesine iki yıl kaldığı için ilk hafta okula gitmiyormuş normalde. Sadece ben tek kalmayayım diye benimle gelecekmiş. İşte biz şimdi evlenmeyelim de ne yapalım.
Resmen kaderimiz bir. Sonuçta aynı okulda okuyacağız.
Neyse bu kadar Asaf aşkı yeter diyerek kendime gelmeye çalıştım.
Mete abimin verdiği son patatesi de aldıktan sonra yemeğini bitirmiş, abimlerin beni rahat bırakmasını bekleyen Asaf'a bakmaya başladım.Çaresizliğimi anladığı için olaya el atmaya karar verdi.
"Oldu o zaman biz Deniz'le kalkalım artık anca gideriz."
Cümlesi biter bitmez hala yemek yedirmeye çalışan Toprak abimin elinin üstüne şaplak atıp bende ayağa kalktım.
Nerdeeen nereye. İlk geldiğimde adamı mafya zannettiğimden ayılıp bayılıyordum. Şimdi çok fazla yemek verdiği için şaplak atıyorum.
İşte damlaya damlaya göl olurmuş.
"Evet evet gidelim artık daha okulu da gezeceğim ben Asaf'la."
Annemlerin sanki bedelsiz askere gidiyormuşum gibi cümbür cemaat kapının önüne kadar geçirmeleri.
Daha sonrasından hızlarını alamadıkları için topluca dışarı çıkıp arabaya kadar bindirmelerinden sonra Asaf'la ikimiz yola çıkabilmiştik.
"Soğuk su almamı ister misin?"
Aynı zamanda arabanın camını da açarken cevap bekliyordu.
Sanki eve bir daha dönmeyecekmişim gibi veda ettiğimiz için üstüm başım birbirine girmiş, 10 kişilik kavgayı ayırmaya çalışmışım sonucundan ben dayak yemişim gibi tipim kaymıştı.
"Yok yok teşekkür ederim okula gidince elimi yüzümü yıkasam yeter savaştan çıkmış gibi oldum çünkü."
Dikkatli bakıldığında lacivertin en güzel tonu olan gözlerini bana doğru döndürüp tatlı tatlı gülümsedi.
Eee Asaf bana gülümseyince ben sadece bakacak mıyım?
Asla ve aslaa hayır.
32 dişten daha fazla dişim varmış gibi gösterecek derecede gülümsememi bende ona sundum.
Diş doktorlarının isteyeceği türden bir gülümsemeydi.Halimin vâhimliği çok ortada. Sonum iyi olur umarım. Ama olmayacak gibide..
Çünkü alışılmadık götte don durmazmış diyorlar. Benimde aldı kalbim başını gidiyor. Ölsem, vebali başına yani canım Asaf.
Şeytan diyor arabayı durdurunca döve döve sev ama müslümanız elhamdülillah.
Bir müddet daha yol gittikten sonra okulumuza gelmiştik. Ortaokulu yüz yüze okumuş olsam da liseyi açıktan okumuştum. Yani uzun yıllardır yeni insanlarla arkadaşlık kurmuyor ve okulda da gitmiyordum. Yeni insanlarla tanışmak bir yana kendim başarabilecek miydim? İşte bunu bende bilmiyordum.Sakin kalıp yaşayıp birlikte görecektik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz'e Bir Haller Oluyor
Teen FictionAilemin karışık olduğunu düşünürken, karışmalarının sebebi benmişim.