29. bölüm

2.8K 182 23
                                    

Evet canımlar beğenirsiniz umarım<3

4 AY SONRA: 

Hızlı uzadığı için bir kaç ayda belime kadar uzanan saçlarımın şekli bozulduğu için topuzumu bozup tekrar topuz yapmaya çalışırken aynı zamanda dersteyken aldığım notlarımı okumaya çalışıyordum.

Okul açılalı neredeyse dört ay olmuştu ve şuan son vize sınavıma çalışıyordum. Uzaktan eğitim gördüğüm zaman diliminde fazla rahat takıldığım için sınav temposu iki hafta içinde beni öldürmeyip süründürmüştü resmen. Yarınki sınav öğleden sonra olacağı ve öbür derslere göre daha kolay olduğundan dolayı üstünkörü bakmaya karar vermiştim.

"Deniz! Abisinin canı bırak dersi gel çiğköfte aldım sana."

Aşağıdan birinci kata böğürerek sesini duyurmaya Barlas abimi duyunca ders çalışmayı bırakıp yanlarına giderken aynı zamanda bende bağırmaya başladım.

"Bana dürüm sar geliyorum hemen."

Kardeşlik bağımız var sonuçta. O bağırarak iletişim kurarken benden sessiz olmayı kimse beklememeli bence. Önceden çiğköfteyi çok fazla aramasam da Barlas abim sağ olsun  mutlaka iki günde bir yiyorduk. Sandalyede oturmaktan belim ağrıdığı için yavaş adımlarla salona gittiğimde ilk kollarını açıp beni davet eden Mete abim olmuştu. Bende kollarımı açıp ona sıkıca sarıldığımda masada oturmuş sessizce konuşan abim ve babama baktım. Biraz onları dinlediğimde Babam ve Toprak abimin elinde belgelerle yarın yapılacak olan mücevher sergisi hakkında konuştuğunu anlamıştım.

Barlas'a baktığımda yere geniş bir yer sofrası sermiş, yedek olarak kalması için de birsürü çiğköfte dürüm hazırlığı yapıyordu. Mete abimin saçımı sevmesi ve sürekli olarak kafamın üstünü öpmesi uykumu getirmeye başladığı için kafamı omzuna doğru koyarak uyku pozisyonunu almıştım.

"Abi o kadar dürüm yaptım Deniz senin yüzünden uyursa bu akşam evde boks maçı var haberin olsun."

"Lan manyak, kız yorulmuş ki uyumak istiyor. Hem küçücük kız Allah aşkına her gece 3 büyük dürüm yedirmesene kıza patlayacak diye korkuyorum."

Hakkım yenmesin diye düzeltmek için araya girdim.

"4 tane yiyor."

"4 tane yiyorum ben."

Benim hakkımı vatan savunur gibi savunan Barlas abimle aynı anda konuşunca büyük bir kahkaha atmış uzaktan ona öpücük göndermiştim.

"Mete kim ki zaten anca ona gönder öpücüğü."

 Kafasını öbür tarafa çevirse bile saçımı sevmeye devam etmesine karşı yüzümde tebessüm oluşmuştu.

İki elimi yüzünü kıstırır halde yanaklarına getirip abimi birnevi sevmeye başladım.

"Oy sen büyüdün de beni mi kıskanıyorsun? Oy ben seni yiyim mi?" Abimle şakalaşırken aklıma gelen şeyle normal halimi almış yanından kalkıp Barlas abimin yanına yere oturmuştum.

" Hem seni git nişanlın öpsün. Pis evlenmeye adayı insan."

Saçımı hayali bir şekilde savurma hareketi yaptıktan sonra Barlas abimin hazırladığı dürümlerden yemeye başlamıştım.

Mete abim, Ecmel ablayla beni tanıştırdıktan yaklaşık bir ay sonra ortak karara vararak nişanlanmaya karar vermişlerdi. Ailelerin tanışması felan derken biz de Ecmel ablayla fazlasıyla samimi olmuş, öz kardeş gibi hissediyorduk. Fakat o olmadığında sadece abime görümcelik yapıyordum. Buna kimse karışamaz sonuçta.

Deniz'e Bir Haller OluyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin