Sesini duyduğum tanıdık seslerle gözlerimi yavaşça açtım.Kendimi hem çok dinç hem de çok yorgun hissediyordum. Gözlerimi yattığım yerin karşısında olan koltuğa çevirdiğimde sırasıyla Toprak,Melek ve annemin oturduğunu gördüm.
Kendi üstüme baktığımda üstüme örtülmüş beyaz örtüyü gördüm.Yattığım yerden hızlıca kalktım.Annem yanıma geldi.
"Kızım,sonunda uyandın.Nasıl hissediyorsun?"
Anneme cevap vermeden örtüyü kaldırıp herhangi bir yerimde kesik varmı diye baktım."Ay anne ben seni sevmiştim sen de onlardan mı oldun yoksa?"
"Ne olmuşum?,kimlerden olmuş?"
"Hangi organlarımı aldınız."Ayağa kalkmaya çalışırken annem sakin olmam için beni tekrar yatırmaya çalışıyordu."Ayy inşallah sağ böbreğimi almamışsınızdır ben onu çok seviyordum.Midemi de almasaydınız ben nasıl yemek yiyeceğim şimdi.Ben gidiceğim bu evden sizi sevmiyorum."
"DENİZ!"
"Efendim anne noldu?"
"Kızım, canımın içi biraz dur diye bağırdım.Sen bayılınca korktuk sonra bir daha bayıldın. Sürekli ölüm hakkında şeyler dediğin için sakinleştirici vurduk.Organlarının hepsi yerinde duruyor gerçekten.""Sağ böbreğim yerinde yani demi?"
"Evet , hiçbirine ellemedik."
Derin nefes alıp uzunca geri verdim.
"Valla rahatladım.Bide madem midem de yerinde yemek yiyebilir miyim? Gerçekten çok acıktım."
"Tabi kızım ben hazırlarım hemen sen bekle."Annem mutfağa yemek hazırlamaya gittiğinde Toprak ile göz göze geldik.Tek kaşımı kaldırıp kafamı 'sen hayırdır' der gibi salladım.Aynı hareketi o da bana yaptığında daha fazla onunla uğraşmamak için Meleğe bakmaya başladım.Bana doğru küçücük ağzıyla güldüğünde bende ona gülümsedim.Aklıma Ege gelmesiyle onu özlediğim için gülümsemem solarken Meleğin bana dil çıkarmasıyla bende ona dil çıkardım.Annem yanımıza geldiğinde yemek yiyeceğim için çok heyecanlıydım.
"Anne sen gelmişken Meleğe baksana ona su getireyim."
Annem Meleği kucağına aldıktan sonra Toprak mutfağa gitmişti.
Tam konsantre şekilde önümdeki çorbamı içerken annemin bana doğru gelmesiyle bütün olayı bozmuştu.
"Kızım iki dakika Meleği al baban seni merak etmişti telefonu alıp bende geleyim."Meleği kucağıma aldığımda çok dikkatli bir şekilde bana bakmaya başladı.Bende onu incelerken tombul yanaklarını ısırma isteğim gittikçe artıyordu.
Tabi daha sonra Toprağın çocuğu olduğu aklıma gelince bu isteğinden hemen vaz geçiyordum.
Ben daha ne olduğunu anlamadan Melek ağlamaya başladı.
"Baba gel."
"Melek Allah aşkına sus.Niye ağlıyorsun ki."
Ağlaması susması için ayağa kalkacağım sırada Toprağın kapının önünde olduğunu gördüm.Onun konuşmasına fırsat vermeden ben konuştum."Ben bir şey yapmadım.O yüzden hiçbir şey deme.Senin kızın bozulmuş,olmamış bu."
Kafasını iyice saçmalayarak karıştırınca yemeğimi alıp koşarak mutfağa gittim.Yemeğimi yerken daha fazla bu saçmalığa maruz kalmamak için annemin yanına gidip bir daha bu eve gelmek istemediğimi düşündüm.
Bu zamana kadar büyük korkularımdan biri olan insanlar tarafından sevilmemek varken bu olaya abim olan kişiler tarafından karşılaşmak beni ruhen çok yoruyordu.
Herkesten uzaklaşıp annem,Can ve abimin olucağı bir evrende yaşamak istiyordum.
Yemeğim bittiğinde tabakları makineye koyup salona geçtim. Akşam olmasına çok az kaldığını gördüğümde Can'ın eve gelmiş olduğundan, onu ararken bahçeye çıktım.
"Can'ım ile mi görüşüyorum?"
"Seni bilemem ama ben canım ile görüşüyorum."
"Can valla düştüm."
"Tamam tamam daha fazla şey etme."
"Hiç şey etmem ben zaten."
"Deniz ben seni özledim ya yarın gelsen de burda kalsan ya.Bidaha gitme oraya boşver."
"Zaten bende öyle istiyorum.Annem harici hiç kimseyi sevmedim. Bugün söylerim heralde burdan gitmek istediğimi."
"Ben şakasına öyle demiştim ama sana bir şey mi yaptılar yada biri bir şey mi söyledi."
"Yarın gelince anlatırım ben sana."
"Öyle olsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz'e Bir Haller Oluyor
Teen FictionAilemin karışık olduğunu düşünürken, karışmalarının sebebi benmişim.