8 Sips of Wine (Çeviri)

İyi Bir Köpek

"Arka tarafta kapı olmalı. Kilidi kırabilir misin?"

Jeongin, polis karakolunun önündeki uzun bir binanın çatısında, Jisung'u içeri yönlendiriyordu.

Plan basitti. Seungmin'i havaya uçuranı bul ve öldür.

Tabi bu kadar kolay olsaydı...

"Onun nöbetinin bugün olduğuna emin misin?" diye sordu Jisung kulaklık aracılığıyla.

"Evet. Seungmin'in yedek laptopunu kullandım. İçinde her şey var. İki ay önce, bana güvendiğini söyleyerek şifresini vermişti."

"Bize hala yardım ediyor, hm?" diye gülümsedi Jisung.

Büyük olan daha öncesinde askıların birinde bulduğu üniformalardan birini üzerine geçirip araya karışmış, ve Jin'i aramaya başlamıştı.

Ana ofisi bulduğunda ayağı bir yığın dosyaya takılmıştı. Birini tutup kaldırdığında üzerinde Minho'nun haberinin olduğunu gördü.

Bu, onun dosyasıydı. Onun hakkında buldukları tüm ipuçları ve en küçük bilgiler.

"Hyung, birisi senin tarafa doğru geliyor! Hyung! Hyung!" diye bağırdı Jeongin, dürbününden içeri birinin girdiğini görmüştü.

Jisung dosyayı öyle bir dikkatle okuyordu ki, ne Jeongin'in uyarılarını ne de kapının açılma sesini duymuştu.

İki tane elin ağzını kapadığını ve duvara yasladığını hissettiğinde gafil avlanmıştı.

Jeongin boğuk boğuşma seslerini duyduğunda oraya gidip Ji'ye yardım etmek istemişti, ama arkasında bir başkasının sesini duymuştu.

"Güzel, dönmüşsün. Başlattığımız savaşı bitirmedik ve bize mâni olacak kimse yok."

Jeongin arkasını döndüğünde silah doğrultan Jungkook'u gördü.

"Siktir," diye fısıldadı bıyık altından, bu durumun nereye gideceğini bilerek.

Kaval kemiğine doğru tekme atan Jeongin merdivenlerden aşağı, yeraltı otoparkına koşmaya başladı.

Jungkook onu takip etti, silahı ateşleyerek küçüğü korkutmaya çalışıyordu.

Jungkook otoparka vardığında kimseyi bulamadı. Jeongin arabaların birinin arkasında saklanıyordu ve Jungkook'un iyi bir tahmin yapması gerekiyordu çünkü iki mermisi kalmıştı.

"Hadi ama küçük casus! Kendimi Taehyung hyunga kanıtlamam için seni öldürmem gerekiyor. Kendi ayağınla gelirsen, hızlı davranacağım. Başının arkasına tek bir kurşun ve bitti."

Bir silah arabanın altından, Jeongin'in saklandığı arabaya doğru yerden fırlatılmıştı. Bunların hepsi Jungkook'un anlam veremeyen bakışları altında olmuştu.

Daha sonra Jeongin, Jungkook'a doğru mermiler yağdırmaya başlamıştı ki büyük olan kaçınmayı başarmıştı.

"Ve benim de kendimi Hyunjin hyunga kanıtlamam gerek. İyi bir köpek olmalıyım, biliyorsun." dedi sırıtarak.

Jungkook, Jeongin'i silahsız hale getirmek için bir kurşununu harcamıştı. Silahı yere düştü ve Jeongin sadece orada bıraktı.

Jungkook'a doğru koştu ve üzerine zıpladı, silahı ondan uzaklaştırdı ve yüzünü yumruklamaya başladı.

"Bunun için zamanım yok," dedi acıyla inlerken.

Son karşılaşmalarında Jungkook'un eline açtığı kurşun yarası hâlâ bileğini acıtıyordu.