8 Sips of Wine (Çeviri)

Hızı Artırmak

Seungmin iki arabanın arasından kurtulmuş, yan taraftan hızlanmaya başlamıştı. Ama sürekli olarak arabanın ara tamponuna çarpan Jin ve Yunho tarafından takip ediliyordu.

"Siktir!" nefesinin altından küfretti. "Bu karavanı kendi paramla almıştım."

Direksiyonu sıkıca kavrayıp arabayı yana döndürdü ve peşindeki iki arabanın yana çarpmasını sağladı.

"Hyung!"

O sırada Changbin hayatı pahasına tutunmaya çalışıyordu.

"Hyung! Direksiyona geç!"

"Ne?!" oturduğu koltukta kaskatı kesilmişti.

"Direksiyona geç onları kendim halledeceğim!"

Changbin söyleneni yaptı. Sürücü koltuğuna otururken arabanın üst camına çıkan Seungmin'i izledi.

"Ne yapıyorsun!?" dedi Changbin arabayı şeritte tutmaya çalışırarak.

"Buraya vardığımdan beri beni savunmasız zannettiniz. Chan'ı vuran kişinin ben olduğumu neredeyse unuttunuz. Ve ben tüm zamanımi Jeongin ile geçirdim. Birkaç şey öğrendim elbette," diye bağırdı Seungmin belinden iki tabanca çıkararak.

Arkasındaki araçların camına, inanılmaz bir şekilde nişan alarak ateş ediyordu.

Yunho'nun sol taraftan hızlandığını görünce, Seungmin'in plan yapması uzun sürmemişti.

"Hyung!"

"Ne oldu?"

"Hızlanman gerek."

"Bundan daha mı hızlı!"

"Evet! Çok daha hızlı."

Gaz pedalına abanmıştı Changbin ama yeterli gelmiyordu. Jin onlara yaklaşıyordu ve arabanın savrulma riski de vardı.

Jin'in aracına ateş ederken "Hyung! Yalvarıyorum hızlan artık!"diye bağırdı Seungmin.

"Bundan daha hızlı gidemem."

Changbin'i gaza getirecek bir şeye ihtiyacı vardı Seungmin'in. Kaderini kabullendi ve uzun zamandır sakladığı gerçeği döktü ortaya.

"Hyung, sana bir şey söylemem lazım!"

"Şu an mı?"

"Evet şu an! Hyung, seni soyan bendim!"

Changbin fark etmeden gaz pedalına yüklenmişti. Duyduklarından dolayı şoktaydı.

Seungmin bu hızı, polis arabası kaza yapana kadar avantajına kullandı.

İçeri girip direksiyona tekrar geçti. Son saniyeye kadar bekledi ve sağa doğru manevra yaptı, arkasında Jin'in aracının, kendisini şaşırtmak için bekleyen Yunho'nun aracına çarptığını görerek.

Sonunda kaçmayı başarmışlardı, para fabrikasına geri dönüp karavanı yakın bir yere park ettiler.

Seungmin hızla güvenlik kameralarını kontrol etti ve arkadaşlarının mafya ve polis arasında sıkışıp kaldığını gördü. Changbin ise sessizce ona bakıyordu.

"Hyung, dinle. Beni daha sonra öldürebilirsin."

Seungmin'in boynunu kavradı Changbin sıkıca.

"Seni lanet olası piç! Neredeyse kendimi öldürüyordum senin yüzünden!"

Seungmin'in yüzü kıpkırmızıydı ve gözlerinden yaş akıyordu.

"Özür dilerim! Bir kazaydı. Bunu yapmak istememiştim."