1,5 yıl önce, Bilişim üniversitesi, Seul
"Dostum, bekle!"
Seungmin omzunun üzerinden baktığında kendine doğru koşan iki arkadaşını gördü.
"Yo! Naber?"
"Bize 'Yo!' falan deme. Uzun zamandır görmedik birbirimizi."
"Kai, abartma. Sadece iki gün oldu."
Seungmin, hayatı boyunca iki arkadaşa sahipti. Her ikisi de zekiydi ve üniversitenin farklı alanlarını kazandılar. Bu yüzden birlikte geçirdikleri zaman sınırlıydı.
"Bu akşam bara gitmeliyiz," diye önerdi Jongho.
"Reşit değiliz."
"Ama zekiyiz! Sahte kimlik yapabiiliriz. Hadi ama! Tüm derslerin yoğunluğuna ara vermem lazım."
Seungmin ve Huening Kai birbirine baktı ve iç çekerek kabul ettiler.
Wang'ın barı, gece 11.
"Burayı nasıl buldun?" diye sordu Seungmin kafası karışık bir şekilde.
"Arkadaşlardan duydum."
"Bu barda bir şeyler garip hissettiriyor sanki." diye vurguladı Kai.
"Ne gibi?" diye sordu, onları buraya getirdiği için aptal olmadığını kanıtlamaya hazır olan Jongho.
"Şuraya bak," Kai oldukça zor farkedilecek bir hareketle, Seungmin ve Jongho'nun kapıya bakmasını işaret etti.
Orada bir sürü kıkırdayan kız ve çalışmalarını söyleyen kızgın bir patron gördüler.
Garsonlardı. Ve barista da bir kızdı."Ne olmuş onlara?"
"Hayır, haklı! Kızıl saçlıya bak. O bir kız değil."
"Huh?"
Seungmin son cümleyi anlamak için tekrarladı.
"O harbiden bir erkek. Çene hattına bak ve adem elmasına."
Daha dikkatli bakan Jongho dediklerinin doğru olduğunu fark etti.
"Ama ned-"
"Merhaba, baylar!"
Jongho'nun sözü barista tarafından kesilmişti.
"Adım Ryujin ve bu akşam içeceklerinizi ben hazırlayacağım," dedi sahte bir gülümsemeyle.
Sarhoş olmadan önce bir kaç shot sipariş etmişlerdi.
Seungmin'in alkol toleransı gerçekten düşüktü.
Ertesi sabah hiçbir şey hatırlamayarak Seungmin'in dairesinde uyandılar. Başının ağrısına rağmen ayaklanan Seungmin yüzünü yıkamaya banyoya ilerledi. Aynaya baktı ve suratında bir sürü telefon numarasının yazılı olduğunu gördü. Yüzünü yıkayıp diğerlerini uyandırmaya gitmeden önce fotoğraf çekecek kadar akıllıydı.
Bir tür şakaya kurban gittiğini sanarak, yerde baygın yatan Kai'yi tekmeledi sonra Jongho'ya bir yastık fırlattı.
"Uyanın domuzlar! Kim suratıma numara yazdı?"
"Birincisi, ouch!" diye inledi Jongho. "İkincisi, adımı bile zor hatırlıyorum ve sen bana o aptal numaraları mı soruyorsun?"
"Televizyonu açalım. Belki haberlere çıkmışızdır,"diye şaka yaptı Kai.
Kumandayı aldı ve televizyonu açtı. İki saniye sonra ağzı da açılmıştı.
"Üç şüpheli hala kayıp, ama milyoner Seo ailesinin tüm servetini soyanların kullandığı cihazların izi polis tarafından sürülüyor. Dün gece saat 3 sularında yaşanan bu olayın şüphelilerinin ömür boyu hapsi isteniyor."
Onların fotoğrafları ekrandaydı, hırsızlık ve hackerlık şüphelileri olarak.
"Şimdi hatırlıyorum," dedi Seungmin korkuyla yutkunurken. "Siz salaklar zengin bir ailenin sistemine sısmam ve 10 dolar çalmam için bana meydan okudunuz. Sanırım kazara sıfırları fazla yazmışım."
"Kazara mı? Resmen milyarlar çaldın!" diye bağırdı Kai panikle.
Stray Kids sığınağı, aynı sabah.
Haberleri izleyen Chan, ekranda Seugmin'in fotoğrafını gördü. Minho'nun yargılayıcı bakışları altında kahkahalarla gülmeye başladı.
"Komik olan ne?"
"Bir gecede işler nasıl da değişiyor ama. Çok komik. Herkesten daha iyi bilirsin."
Gözlerini deviren Minho mutfağa geri döndü, Chan'ı kendi dünyasında bırakarak.
"Hey Minho!"
"Ne?"
"Üçüncü bir üyeye ne dersin?"
"Gözlerine çatal saplarım."
"Yani düşüneceksin? Harika! Halledecek işlerim var. Beni bekleme!"
"Sakın geri döneyim deme."
"Ben de seni seviyorum!"
"Şimdi... Bu Seungmin'i nasıl bulurum?" diye kendi kendine konuştu daha sonra cebinden telefonunu çıkardı.
"Benim. Neredesin şu anda? ...Anladım. Geliyorum."
Wang'ın barı, iki saat sonra.
"Ryujin! Bu çocukları daha önce gördün mü?"
"Dün gece buradaydılar. Şuradaki kızıl kafalıyla konuştular," diye bir garsonu işaret etti.
Chan ona doğru ilerlerken, onun bir erkek olduğunu anlayarak sırıttı.
"Baya sarhoştular. Bana neden peruk ve topuklu giydiğimi sordular. Bende işimi elimde tutmamın tek yolunun bu olduğunu söyledim."
"Nereye gittiklerini duymuş olabilme ihtimalin var mı?"
"Aslında taksiye kadar onlara eşlik ederken adreslerini duydum."
"Teşekkürler Ji! Hayatımı kurtardın! Gitmeliyim!"
"Bekle! Sana adımı söylemedim. Sen nasıl..."
20-01-22
Y.N: Seungmin ve Chan'ın ilk karşılaşmalarını bekleyin. Ve bunun Felix'in kurtarılmasından önce yaşandığını aklınızda tutun yani sadece Chan ve Minho vardı. Taşlar yerine oturacak merak etmeyin!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
8 Sips of Wine (Çeviri)
Fanfiction-tamamlandı- "Neden partilerde hep şarap içiyorsun?" "Bu üyelerime güvenimin ve geri çekilmemizin vakti olduğunun göstergesi." Hem mafya hem de polis, en iyi olma ve yakalanmama namına sahip Stray Kids adlı bir casus grubunun peşindedir. Bang Chan...