Bölüm-18

93 12 5
                                    

Irmak'ın annesinin ağzından(Derya Ünal) :

Onu bulmuşken kaybetmek tekrar bırakmak istemiyordum. Meleğimi bırakamazdım. Ona gerçekleri anlatsam bile bana inanmayacaktı. Onu başkasına verdiğim düşüncesi aklıma geldikçe kahroluyorum. Hangi anne çocuğuna kıyabilir ki? Ben yaptım. Buna neden olanlara bunu ödetmeden rahat etmeyeceğimi de biliyorum. Yavrumu benden alıyokmak zorunda bırakan o adilere hesap sormadan rahat etmeyecektim. Onu gördüğüm gibi içimde bir ürperti oldu. Kızımı, yavrumu, 18 yıl sonra ilk defa görmek, içimdeki büyük özlem birden yok denecek kadar azaldı. Onun bana bu asi davranışları bile mutluluk veriyordu. Ben bir caniyim bunu biliyorum. Ama kızımı Asya'mı geri kazanmak için elimden geleni yapıcam. Ona herşeyi anlatıcam. Bir gün o da bana inanacak buna eminim.

Kaan'ın ağzından(Irmak'ın abisi) :
Bizim ufaklık zorluk çakaracağa benziyo. Açıkçası pek de umrumda değil. Aksine benim işime yarar. Miras, holding, mafyaların başı...

Babamdan sonraki ilk kişi ben olduğum için her şey bana kalıcak. O bücür daha kimin ailesinden olduğunu bilmiyo. Öğrense koşa koşa gelir bundan eminim. Öğrenmesini engellemek mi? Asla. Kendini nasıl o bok kuyusundan çıkaracak merak ediyorum. Babamın düşmanları bu durumu öğrenince onu ortadan kaldırmak isteyeceklerdir. Benim de işime gelir. Kendini koru bakalım bücür.

Irmak'ın babasının ağzından(Selim Ünal) :

O zamanlar çalıştığım iş ve kurallar yüzünden kızımı başka bir aileye vermek zorunda olmak. Canımdan can koptu. Ama onu bile bile ölüme sürükleyemezdim. Şimdi ne değişti? Ben, mevkim. Herşeyin başındayım. Herkes emrimde. Kötü iyi herkesin itaat ettiği ben. Kızımı yanıma alıp benden sonra şirketin başına geçireceğim. O hayta kılıklı Kaan'a bırakamam şirketi. Gördüğum kadarıyla çok hırslı bir kız Asya. Çok güçlü. Iste o benim kızım dedirtebiliyo. Olan biten her şeyi anlatabilsem ve onu yanıma alabilsem.
Yanında kaldığı çocuğu çok yanından tanıyormuşum gibi bir his var içimde. Hepsi hakkında araştırma yaptırdım. Dosyalar birazdan önüme gelir. Kızımın güvende olması gerekli.
****
"Gir"
"Efendim istediğiniz dosyalar"
"Teşekküler çıkabilirsin"
Işte tamam bakalım bu gençler kimmiş. Dosyada ilk Aras Kürkçü yazısını görünce yüzümde bir tebessüm belirdi. Ertan'ı hatırladım birden. Kapağı açar açmaz da şok oldum. Aras Ertan'ın oğlu muydu?
Bu nasıl olur. Ertan ve ben üniversitede aynı bölümü okumuş ve aynı holdingte görev almıştık. Ilk ve tek arkadaşımdı. Daha sonra ölüm haberi geldi. En kötüsü de buydu. Ondan başka kimseye güvenmezdim. Aras Asya'mın yanında olacaktır ve onun güvende olması beni rahatlatıyor. Diğer dosyaları da inceledikten sonra bizimkilere haber yolladım. Asyam bize inanacak. Tekrar onun yanına gidiyoruz.

Başak'ın ağzından:
Bu nasıl bir saçmalık böyle, bu kız hayattan ne çekti. Tam iyi olacak kendini iyi hissedecek derken birden.... Offf Allahım

Onlar Aras'la dışarıya çıktıklarinda biz de Emir'le baş başa kaldık. Özlemiştim. Birkaç gündür Ufuk'la birlikte kalıyordum. Kuzenle vakit geçiricez derken sevgiliyi unuttuk. Emir mutfaktan elinde iki bardakla çıkıp yanıma oturdu. Kahve yapmıştı. Bardağı alıp masaya koydum ve sıkı sıkı sarıldım ona tek dayanağım oydu çünkü.
"Özledim seni güzellik"
"Bende seni hemde çok" birbirimizden ayrılıp önümüze döndük kısa bir sessizlikten sonra Emir yine yaptı yapacağını
"Bir gün şu kapıdan biri gelipte 'Ben Emir'in kocasıyım' diyecek diye korkuyorum. Ne kapıymış mübarek önce Ufuk, sonra Irmak'ın çakma ailesi sıra bana geliyo"
Emir'in kocası lafına çok güldüm ama tabiki içimden. Ne kadar şakayla karışık söylemiş olsa da bir yandan da haklıydı. Irmak olayı baya büyüktü ve o bunun altından nasıl kalkacak merak ediyordum.
"Sence kadının söyledikleri doğru mu? " dedim kahvemden bir yudum alarak. "Bunu bilemeyiz. DNA testi yapılmalı ama kabul edeceğini sanmıyorum. Kimseye güveni kalmamış gibi hissediyodur. Annem-babam dediği kişiler onun gerçek ailesi olmadığını öğrenen biri artık kimseye güvemeyecektir. Biraz zamana ihtiyacı var. " dedi. Tam cevap verecektim ki. Kapı çaldı. Kapıyı açmak için kalktığımda "Eğer kocam geldiyse Emir senin özlemine dayanamadı köprüden atladı öldü dersin. " dedi Emir. Eh yani pes Emir.
Gelenlerin Aras ve Irmak olduğunu görmek beni rahatlattı. Aslında bir kız gecesi yapsak fena olmaz.
"Hoşgeldiniz"
"Hoşbulduk canım " dedi ve içeriye geçtik. Biraz daha iyiydi. En azından iyi görünmeye çalışıyordu. Aras ve Emir bahçeye çıktıklarında yanına gittim ve sarıldım. Onun üzgün olması beni de üzüyordu. "Sakın iyi misin diye sorma gayet iyiyim"dedi daha ben bir şey demeden. Bu da demek oluyordu ki çok kötüydü.
"Iyi misin demiycektim zaten güzellik akşama kız gecesi yapıyoruz. "
"Işte buna hayır demem" işte bu çok güzel.

Aras'ın ağzından:
Emir'e bakıp bahçeyi işaret ettim. Konuşulması gereken bir konu vardı.
"Efendim abi noldu "
"Dün eve gelen kişileri araştırmalarını söyle gerekirse bütün gece çalışsınlar yarına kadar hepsinin sülalesine kadar dosyalarını istiyorum. Kim kiminle napmış, hangi okullarda okumuşlar, neden şimdi çıkıp gelmiş olabilirler, o ani bozuntusu kaç kişiyle yatmış, hepsinin hayatını donuna kadar araştırsınlar. Bunlar kim gerçekten ailesimi mi yoksa bizim düşmanlarımız mı? Her şeyi ayrıntısına kadar öğrenmek istiyorum"
" Sen işi olmuş bil merak etme yarın öğleden sonra 3 gibi dosyalar elinde"
"Korkuyorum Emir, onu kaybetmekten korkuyorum. Gerçekten ailesi olsa bile onu bende koparıp alıcaklar diye korkuyorum"
"Korkma o seninle mutlu bu gözlerinden anlaşılıyo. Neyse girelim hadi içeri kızlar yalnız kalmasın"
"Hadi girelim"
Içeri girip yanlarına oturduk. Üçlü koltuğun birinde biz diğerinde onlar yatıyordu. Ona sarılıp bir daha hiç bırakmamak geçti aklımdan. Onu her an kaybedicekmiş gibi hissetmek zorunda mıydım? Çok zordu yaşadıkları. Ama buna dayabilecek kadar güçlüydü. Emindim bu konuda o her zaman güçlüydü. Ben bunları düşünürken zil sesi duyuldu. Başak kapıyı açmaya gittikten kısa bir süre sonra bir bağırma sesi duyuldu.
"Eh hadi ama yine mi siz"

Geçmişe Karşı (Tamamlandı✔)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin