FİNAL

58 4 3
                                    

  7 ay sonra

Ölüm neydi ki?  Hayat bana bu kadar zor zamanlar yaşattıktan sonra benim canımı da alsa ne olur ki? Bebeğim... Onu yavaş yavaş hissetmeye başlamıştım. Daha yeni yeni tekme attığını hissediyordum evet geç hissetmiştim belki de. Ama ben anne olacağımın yeni farkına varmıştım. Ve bir kızım olacaktı. Belki de artık vedalaşmaya başlardım. Son güne kadar birşeyler belli olmada da yaşayabilme ihtimalim azdı.
Belki de ailemi arkamda bırakacaktım.

'Kızım' dedim elimi karnımın üstüne koyarak. Ve şimdi vakit geldi. Anndn sana bir mektup yazacak. Aslına seni bırakmak istemediğini söyleyecek. Şuanlık herşey yolunda ama ya gidersem. Ya bırakırsam seni. Bunu yapmak istemiyorum ama yazmalıyım. İstemeye istemeye de olsa yazmalıyım. Sana herşeyi anlatmaya zamanım olmayacaktı. Odadan kalem kağıt alıp yazmaya başladım.

"Bebeğim;

Bunu okuduğunda yaklaşık 10 yaşlarında olacaksın. Hayat boyu birçok sorun yaşadım. Baban  teyzen ve amcam hep yanımda oldular. Senin olacağını öğrendiğimde sevinip üzülmeyi bırak tepki bile veremedim. Çünkü seni göremeyecektim. Seni isteyerek bırakmadım. Sakın kendini suçlu görme. Sana anlatmam gereken o kadar çok şey var ki." 

Ah!!  Olmuyordu. Yapamıyordum. Yazıp yazıp atmıştım tüm başlangıçları. Onu bırakmayacaktım. Biliyordum. 

Yapamayacaktım. Ona olanları anlatamayacaktım. Beni kötü bir anne olarak bilecekti. O da benim gibi annesiz büyüyecekti. Ve o benim kadar şanslı olmayacaktı. Annesiyle dertleşemeyecekti. Ona sevdiği kişiyi, ilk aşkını anlatamayacaktı. Nefes alamamıştım. Hakim olamıyordum kendime. Bu sırada Aras'ta eve geldi.

"Hayatım ağlıyor musun sen?"

"Yok hayır."

"Hmm bakalım ne olmuş benim karıma."

Etraftaki mektup denemelerine baktı. Yaklaşık 15-20 tane buruşturulmuş kağıt vardı yerde. Hepsini tek tek açıp okudu. Bana döndüğünde gözleri dolmuştu.

"Sana birşey olmayacak buna izin vermeyeceğim."

Sımsıkı sarıldı. Sanki şimfi bırakıp gidecekmişim gibi. Birden ayrıldı benden.

"Hadi" dedi.
"Bizim yere gidelim."

Güzel fikirdi. Hava ne kadar soğuk olsa da bahardaydık. Şimdi deniz çok güzeldir. Kokusu sesi... İyi gelirdi bana. Hazırlanıp çıktık. Rüzgar yüzümüze eserken sahil kenarına oturup denizi izlemeye başladık. Sessizlik hakimdi. Bu sırada arasın telefonu çaldı. Arayan Emir'di. Bize gelmişlerdi ama tabi evde değildik. Aras olanları özet geçti ve tekrar manzarayı izlemeye koyulduk.

Babam geldi o sırada aklıma, annem...
Belki gerçek ailem değildiler ama öz ailem gibi sevdiler beni , anne baba oldular. Duygulanmıştım. Benim kızım da annesiz mi büyüyecekti. Hayır asla! Bırakmayacaktım onu. İstemiyordum ki gitmeyi. Ne saçmalıyordum ben. Bes belli ölecektim işte. Ve o beni hiç sevmeyecekti. Durup durup ağlıyordum. Ve birden ürperti geldi içime. Kalbim sanki birinin elindeydi ve sıkıyordu onu. Garip bir sıkıntıydı içimdeki. Başıma da garip bir ağrı girmişti. Aras'a daha çok sokuldum. Korku kapladı bedenemi. Birşeyler olacaktı. Hissediyordum. Kalp atışlarım hızlanmıştı. Aras'ta faek etmiş olacak ki beni kendisine doğeu çevirdi.

"Irmak iyi misin?"

Daha cevap vermeden etrafımıza birkaç adam toplanmış ve bizi içlerinde kalacak şekilde çevrelemişlerdi.

"Aras" dedim ve beni arkasına doğru çekti.

************
Aras'ın ağzından:

Etrafımızı çevreleyen o adamların kim olduğunu bilmiyordum. Irmak'ı arkama geçirip onlara döndüm.

Geçmişe Karşı (Tamamlandı✔)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin