Bölüm-20

90 14 3
                                    

Aras'ın ağzından:
"Irmaaak"
"Irmak aç gözlerini Irmak uyaan "
"Arabaya hemen hadi" Emir'in sesiyle kendime geldim. Hastaneye gitmeliydik. Ah neden onu dinledim ki neden hemen gitmedik hastaneye kahretsin! Arabaya bindiğimizde ben Irmak'ın suratına yalvarırcasına bakıyordum. Elleri buz gibiydi. "Emir hızlı ol"diye bağırdım. Emir hızlı arabasını biraz daha hızlandırdı.
***
Hastanenin önüne geldiğimizde Irmak'ı kucakladım ve hemen içeri girdim "Doktoor!!" diye bağırmama karşı bir hemşire sedyeyle yanımıza geldi ve Irmak'ı sedyeye yatırmamı istedi. Daha sonra "Sizi bilgilendiricez lütfen bekleyin" dedi ve Irmak'ı bir odaya götürdü.

***
Başak'ın ağzından:
Bekle bekle bekle....
Nereye kadar beklenir ki?
3 saat oldu bir Allahın kulu çıkıp bir şey söylemez mi? Neyi var bu kızın?
"Aras biraz hava almak ister misin?"
dedim yanına giderek.
"Ben böyle iyiyim Başak. Doktor gelip haber verdikten sonra belki" dedi. Yorgunluğu sesinden belliydi. Biz çaresiz doktoru beklerken arkadan gelen bağrışma seslerine bakmak için kafamı çevirdiğimde yine onların geldiğini gördüm. Emir onları uzaklaştırmaya çalışıyor ama onlar daha çok direniyorlar. Bu kadarı da fazla artık deyip yanlarına gittim ve şu anne bozuntusunu kolundan tutup dışarı çıkarttım. O ses çıkarttıkça tuttuğum kolunu daha da sıkıyordum. Artık yetti. Arkadaşım içeride belki de yaşam savaşı verirken bunların burada saçma işleriyle uğraşamayız. Arkadaşımın yanında olmam gerekirken bunlarla uğraşmak istemiyorum. Bıktım artık. Bir gün mutluysak diğer 5 gün huzurumuzu kaçıran insanlardan bıktım. Karısının kolunu tutup ciyak ciyak bağırdığı için kocası ve şu ego yığını oğlu da dışarı çıktı. Emir de hemen arkamda belirdi.
"Ne istiyosunuz? Yani anlamış değilim ama artık birinizi boğucam. Yeter lan artık yeter. Benim arkadaşım belki içeride yaşam savaşı veriyo ama sizin yaptığınıza bak ya! Bu ne kardeşim böyle. Siz ailesi biziz diye geçinirken ona zarardan başka bir şey vermiyosunuz. Belki de sizin yüzünüzden bu halde. Eminim ki öyle. Ne yapmaya çalışıyosunuz ya? Eğer Irmak'a bir şey olursa ve bu sizin yüzünüzden olursa yemin ediyorum ellerimle öldürürüm sizi. Defolun gidin burdan. Defolun"
Ben bunları nasıl söylediğimi düşünürken anne bozuntusu da ağlamaya başladı. Bu sırada bir hemşire yanımıza geldi.
"Irmak Demir'in yakınları siz misiniz?"
"Evet" dedik hep bir ağızdan.
"Acil 0RH- kana ihtiyacımız var. Biliyorum zor bulunan bir kan ama acil 3 ünite kan bulmalıyız"
"Ben verebilirim bizim Irmak'la aynı" diyerek atladım hemen.
"Sizden alacağımız kan yeterli olmayacaktır ama kan bulunana kadar idare edebiliriz benimle gelin" dedi ve koşarak içeriye girdik.
****
Emir'in ağzından:
"Dua edin ki Irmak iyileşsin"
"İyi olacak" dedi adam otoriter bir sesle. "Madem babasısın senin de kanın tutar ya da annesi olarak senin" şimdi belli olacak kimin gerçek olup olmadığı.Bir şey söylemelerini beklemeden hemen Başak'ın yanına gittim. Kan alım odasına girdiğimde Daha kan almaya başlamamıştı hemşire. Başak'ın yanına gittim ve elini tuttum. "İyi olucak değil mi Irmak iyileşicek " "İyileşicek sayende iyi olucak." hemşire iğneyi damara sokmuş kanın gelmesi için bekliyordu. Kan yavaş yavaş dolarken Aras'ın kapıdan girdiğini gördüm onun kanıda aynıydı. Hemen kolunu açtı ve kan almaları için yardımcı oldu. O ve Başak yatarken içeri bir doktor girdi. "Irmak Demir'in yakınları burada mı?" "Biziz" dedik. Doktor bir an tereddütte kaldı." Ailesi yok mu?"
"Ailesi biziz" dedik tekrardan aynı anda. Doktorun yanına gittim. "Ailesi vefat etti ve şu an en yakınları ben,nişanlım ve nişanlısı buyrun." "Kan alımı bittikten sonra nişanlısıyla beraber konuşsak daha iyi olur" dedi ve gitti. Aras ve Başak kendilerini iyi hissedince ayağa kalktılar ve doktorun yanına gittik.
"Buyrun doktor bey sizi dinliyoruz"
"Öncelikle sakin olun"
"Uzatma doktor Irmak'ın neyi var?"
Aras sinirlenmişti. Ve bunu bağırarak söylemişti.
"Nişanlınızda beyin tümörü vardı. Ve şuan hala ameliyatta. Elimizden geleni yapıyoruz ama uyanması uzun sürebilir. Şunu söylemeliyim. Uyandığında da bir müddet sizi hatırlamayabilir bu geçici bir durum. Şimdi ameliyata geri dönmeliyim. Geçmiş olsun"
Yıkılmıştık. Başak ağlamaya başlamıştı. Aras ve ben ses çıkartamıyorduk. Bu bu nasıl olabilirdi ki. Irmak off nasıl olabilirdi ki. Aras'ı ve Başak'ı dışarı çıkarttım. Hava almak iyi gelecekti. Kendilerine geldiklerinde içeri girdik. Başak yorgun düşüp uyumuştu. Aras başını ellerinin arasına almış bekliyordu. Doktor ameliyathaneden çıkıp yanımıza geldiğinde yüzü gülüyordu. " Ameliyat başarılı geçti. Hastamız iyi sadece uyanmasını bekleyeceğiz o kadar. Birazdan yoğun bakımda kontrol altına alıcaz. Böyle giderse 1 haftada iyi olur. Geçmiş olsun" Aras doktorun söyledikleriyle dönüp sarıldı. Başak'ta duymuştu ki Aras'dan sonra oda sıkıca sarılmıştı. Biliyorduk be güzellik bizi bırakmayacağını biliyorduk. Tekrardan ne kadar güçlü olduğunu gösterdin bize. Helal be yenge.


Geçmişe Karşı (Tamamlandı✔)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin