Bölüm 10: Eski Bir Dost

1.3K 74 23
                                    

"Git ve Muhafızlar'ı bul. acele et!" Lorpet, Galapagos'un emri üzerine hiç beklemeden yola koyuldu ve ufukta küçülerek, kayboldu. "Böyle olmaması gerekiyordu." Archanger, cevap vermedi. Crangor kılıcını çekti ve Dreth'i serbest bıraktı. Dreth, hiçbir açıklama beklemeden kuzeye doğru ilerledi. İkisi birden Crangor'a bakınca, "Berra'nın donanmaları... Ne kadar erken öğrenirlerse o kadar iyi." Galapagos, başıyla onayladı ve Galin de ejderhasını çıkarttı: "Burayı korumamız gerekecek."

"Geldiğinde onu öldürsek mi?" Galapagos'un bakışları, fikri değerlendirdiğini gösteriyordu. "Uthar'ı en başından beri sevmedim ve bunu düşüneceğim." Galin'in bileklerinden birer bıçak kaydı ve avucunun hizasında durdu. Archanger Galin'in ekipmanlarına bakarken, "Tüm zamanını bunları yaparak mı geçiriyorsun," diye sordu. Galin, kemerinden bir matara daha çıkarttı. "Bir de bunları yapıyorum." Ağzına kadar şarap dolu matarayı Arch'a attı. Archanger mataraya bakarken, "Bunlardan kaç tanesini yanında taşıyorsun," diye sordu. Galin, mutfaktaki dolabın ağzına kadar dolu olduğunu söyledi ve Archanger haince sırıttı.

Aradan çok geçmemişken, Ufukta bir süvari filosu göründü ve adaya indiler. Başlarındaki Hexa, "Yüce Galapagos... Kadim Uthar birazdan burada olacak. Gerekli hazırlıklar yapıldı mı," diye sordu. Galapagos şaşkın bir şekilde, "Ne hazırlığı," dedi. Galin gülerken, Hexa ve adamları, onlarla dalga geçildiğini bile anlamadı.

Ufukta bir grup gemi görünürken, Galapagos merakla sordu: "Kaç kişi ile geziyor bu adam?" Hexa cevap vermek yerine, dönüp gemileri izlemeye koyuldu.

Gemiler adaya yaklaşınca demirledi ve kayıklarla adaya çıktılar. En öndeki kayıkta, oldukça yaşlı ve bir o kadarda şık giyimli bir adam vardı. Adam ayağa kalktı ve kayıktaki diğer adamlar hemen suya atlayıp, kayığı kumsala çektiler. Ayaklarının ıslanmayacağından emin olunca, kayıktan indi ve Galapagos ile aynı hizada durdu. Galapagos, hiç istifini bozmadan bekliyordu. Tuniğinin içinde o kadar asil duruyordu ki, siyasi gücünü tahmin etmek hiç de zor değildi. Uthar, usulca eğildi ve selamladı: "Yüce Galapagos..." Galapagos nazikçe gülümsedi ama bu gülüş o kadar sahteydi ki, herkes, ikisinin de birbirini sevmediğini anlayabiliyordu. Galapagos kollarını açtı ve tuniğinin geniş kolları aşağı sarkarak simetrik bir görüntü oluşturdu. "Belat'a hoş geldiniz!"

-

İkisi de birbirine oldukça uzun bir süre baktı. Uthar'ın bakışlarında derin bir nefret, Galapagos'unkilerde ise ilginç bir aşağılama duygusu seziliyordu. Hexa, ejderhasını kılıcına çekti ve Muhafızlar da aynını yaptı. Ejderhaların ortadan kalkışı biraz olsun dikkat çekti ve iki Kadim, birbirine bakmayı kesti. Galapagos, "Pek de uzun olmayan bir yoldan geldiniz ama yol, yoldur. Acıkmış olmalısınız." Crangor'a döndü ve Crangor hemen kapıya yöneldi. "Benimle gelin lütfen." Hexa, Uthar'a baktı ve Uthar başıyla işaret edince, yola koyuldular. On iki Muhafız, Crangor'un peşine takıldı.

Galin, Archanger'in yanına geçti ve kulağına fısıldadı. "İnanmak istemeyebilirsin ama oldukça kötü ve bir o kadar da ilginç bir haberim var sana." Archanger, şekilli kaşlarını çattı ve Galin'e döndü. Galin, elini Archanger'in omzuna koydu ve bedenini çok az çevirip, "Lütfen bana çok içtiğimi ve aslında bu gemilerin bize doğru gelmediğini, geliyorsa bile Camprich bayrağı taşımadıklarını söyle," dedi.

Archanger, gemilerin olduğu tarafa doğru ufak adımlar attı kumsalda ve avazı çıktığı kadar bağırdı. "Muhafızlar!"

Sesi, hemen yakınlarındaki Galapagos'u korkutmuş ve tapınağın derinliklerinden bile duyulmuştu. Muhafızlar, ellerinde kılıçlarıyla bahçeye çıkarken, Kadimler hayretle gemilere bakıyordu. Galapagos, "Al işte! Yaptığını beğendin mi," diye sordu ve Uthar somurttu. Hexa, Uthar'ın önüne geçerken, "Muhafızlar, hazır olun," diye sesini duyurdu. Muhafızlar, ellerinde kılıçlarıyla Uthar'ın etrafına dizilirken, Hexa, "Belat Muhafızları nerede," diye sordu. Galapagos, "Gelmeleri biraz uzun sürecek sanırım," dedi ve Arch'ın yanına geçti. "Kintaro'yu hissedebiliyor musun?" Archanger başını iki yana salladı. "Çok değil."

Archanger Destanı: İkinci Kısım (Kitap Oluyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin