Selam herkese. Biraz yoktum dicem ama hep varım. Düzce'ye döndüm çünkü orada okuyorum. Bu yüzden de bölümü geç yayınlıyorum. Aman geç olsun güç olmasın. Bu arada Diaochan ve Ares hakkında söylemek istediklerim var. Öncelikle Ares savaş tanrısı olan Ares değil. Burada Ares Ateş kralı Lu Bu ve savaş tanrısı Ares'in soyundan gelen biri. İkisinin de özelliklerini taşıyor. Yani ataları diyebilirim. Diaochan da aynı şekilde tanrıça değil. İçinde oldukları yeri büyük bir alan gibi düşünün. Böyle kocaman bir üniversite kampüsü gibi her fakülte bir grubun evi misali. Bu yüzden tesis diyorum. Yani tesiste sadece onlar yok, onlar sadece birbirlerini yıllar önce buldukları için samimiyet kurup aynı yerde yaşayan bir grup arkadaş. Diaochan'ı bu kadar kolay aralarına alma sebepleri de onunda kendileri gibi olması. Zaten bazılarının sebepleri çıkacak ortaya sadece soru işareti varsa anlamadığınız kısım varsa mantık hatası düşündüğünüz yer varsa açıklarım hala mantıksız geliyorsa da düzeltiriz beraber .
İyi okumalar.♥️Ares'in kafasında 'i see red' şarkısı çalarken Diaochanın elleri rahat durmuyor bir saçına bir sırtına inip duruyordu. Diaochan'ın kızıl saçları ve oldukları duruma, onun hislerine en uygun şarkı ancak bu olabilirdi. Ares öpüşmekten hemen sıkılan bir insanken Diaochan'ı bir türlü bırakmak istemiyordu. İkisi de farkında değilken vücut ısıları çoktan dengesizleşmişti. Birinin vücudu neredeyse alev alıyorken diğerinin vücudu buz kesmişti. Birbirlerini dengeledikleri için onlar bunun farkında olmasa da, içeride bir kar yağan, bir aşırı sıcak olan salonda oturanlar şaşkınlık içindeydi.
Caitlyn şaşkınca etrafı izlerken Jay konuştu.
"Bunlar kavga ediyor olmasın? "
"Sanmıyorum. O kavga çoktan bize de taşardı. "
Caitlyn anlamak için odanın kapısını tıklattığında ses gelmiyordu. Tekrar şansını denediğinde yine cevap alamamıştı. Odanın kapısını açarken içeride olmadıklarını düşünmüşü. Ancak içeride kendinden geçmiş öpüşen ikiliyi görünce gözleri kocaman açıldı. Hızla hiç görmemiş gibi kapıyı kapatırken ikisi de bunun farkına varmamıştı.
Diaochan bunun bitmesini hiç istemese de, nefes alamadığını fark edip kendisini geri çekmişti istemsizce. Ares boşta kalan dudaklarını Diaochan'ın narin boynuna bastırdığında burnuna dolan kokuyla gerçeken büyülendiğini hissetti. Bu kız ne kokuyordu?
Ares kafasını kaldırdığında Diaochan'ın gülümseyerek ona baktığını gördü. Bir şey demesine fırsat vermeden Diaochan tekrar dudaklarına kapandı. Ares kendisine hakim olamayıp kendisini Diaochan'a bastırdı. Elini askılısının içine getirdiğinde büyük bir gürültü duyuldu. İkisi de hızla kalktığında Ares gürültüye sövüyordu.
"Neler oluyor? " Diaochan kalkıp odadan çıkacakken Ares kolundan tuttu.
"Bekle. Bu şekilde çıkamazsın üstünü değiştir. " Diaochan masumca kafasını salladıktan sonra dolaba doğru ilerledi. Ares bu hareketi fazla tatlı bulmuştu. Hızla kolundan çekip dudaklarına kısa bir öpücük bıraktıktan sonra kolunu serbest bıraktı. Diaochan bu durumu aşırı sevmişti. Hoplaya zıplaya dolaba ilerlerken Ares odadan çıkmıştı.
"Neler oluyor? " dedi etrafa şaşkınca bakarken. Gördüğü şeyler pek normal değildi.
"Savaş mı çıktı burada? " dedi ayağının altındaki karlara bakarken.
"Size sormalı. Odada ne halt yiyorsanız burada bir piştik bir donduk. " dedi Alex atkıya sarılırken. Neden iki temel güç bu iki salağa verilmişti ki?
Ares az önce olan şeyleri hatırlayınca elini ensesine attı. Caitlyn ile göz göze geldiklerinde Caitlyn dudaklarını birbirine bastırdı. Ares gözlerini kocaman açıp şaşkın şekilde baktığında Caitlyn kafasını salladı. Caitlyn onları görmüş müydü?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efsane (+18)/Tamamlandı
FantasyYetişkin içerik! Çerez tadında bir kitap arıyorsan doğru yerdesinnn. Bir kız. Doğduğu andan itibaren babasının nefreti yüzünden dört duvar arasında büyümeye mahkum edilmiş. Efsaneye göre dünyanın dört güzel kadınından biri. Ancak kimilerine göre en...