Efsane (+18)/Tamamlandı

Efsane-13-

Merhaba. Kısa bir bölümle karşınızdayım. Zaten bölümü daha yeni atmıştım o yüzden çokta uzun tutmadım. Diğer bölüm ne zaman gelir bilmiyorum kafam ne zaman eserse. Aklımda çok hoşuma giden kurgularım var bunu bitirmeden başlamak istemiyorum çünkü aynı anda 3 5 kitap yazmayı başarabilir miyim bilmiyorum umarım onları da beğenirsiniz şimdilik ikisine de isim bulmaya çalışıyorum birinin ismini 'Fedakar' mı yapsam emin değilim. Neyse hadi okuyun domateslerim.

"İyi ki varsın Diaochan. Sen olmasan bir kişi bile bana yardım etmez." demişti Caitlyn elindekileri mutfağa bırakırken. Diaochan ellerini dikkatlice hareket ettirirken havadaki yaklaşık 20 tabağın düşmesinden korkmuştu. Hepsini mutfakta tutarken Caitlyn hızla hepsini tezgaha bırakıyordu. Son tabağı da aldığında Diaochan'la beşlik çakmışlardı.

"Asıl siz iyi ki varsınız. Sayenizde çok mutluyum." Cait ona gülümserken arkada kaş göz yapan Zack'i gördü. Toplantı yapacaklardı. Diaochan her şeyden habersiz koltuğa yerleştiğinde eline yeni telefonunu almıştı. Bir anda önüne düşen asasıyla yerinden sıçradı.

" Aa. Sen nereden çıktın be? " demişti bir anda. Asayı eline aldıktan sonra inceledi. Asa bir anda önüne uçarken masanın üzerindeki kitabı yere düşürmüştü.

Diaochan kitabı yerden kaldırmak için kapağını tuttuğunda kitabın sayfalarını gördü. Gözleri kocaman açılırken yerinde zıplamıştı.

"Açılmış. İnanamıyorum kitap açılmış."

Hızla kitabı da asayı da kucaklayıp etrafta Ares'i aramaya başlamıştı. Koca tesisin her odasını hızla gezerken merdivenin alt katına indiğinde duyduğu seslerle gülümsedi. Ares'in sesiydi.

--

Ares elini çenesinden gezdirirken konuştu.

" Bilmiyorum. Hala anlamlandıramadığım şeyler var. Bu kitapta niye adımız var. Tam kitabı bulduktan sonra Diaochan çıktı karşımıza. Bu nasıl bir tesadüf?" demişti.

"Diyorum size. Dolandırıcı bu kız." Sarah konuşunca Caitlyn öfkeyle ayağa kalktı. Oturduğu sandalye arkasına devrildiğinde herkes sakin, sessiz Caitlyn'in bu hareketine bakmıştı.

"Yeter artık!" diye bağırdı Caitlyn. Sarah yerinden sıçradı. Ona öldürecekmiş gibi bakan kızı gördü.

"Cait sakin ol." dedi Ares.

"Sen kes sesini!" diye bağırdı Ares'e. Yaptıkları şeyden bıkmıştı.

"Ya siz ne kadar kötü kalpli insanlarsınız." diye bağırdı. Kimse onun bu şekilde çıkışacağını düşünmemişti. Yıllardır yan yanalardı ve Caitlyn her zaman aralarındaki en sıcakkanlı kişiydi.

"Caitlyn." dedi Zack uyarır gibi.

"Ne Caitlyn ne? Evet benim adım Caitlyn. Aranızdaki en sessiz sakin kişi evet. Delirttiğiniz kişi! Siz ne kadar kalpsiz, iğrenç kişilersiniz. Sizinle yaşadığıma inanamıyorum. Kalbiniz o kadar kötü ki hala Diaochan'da art niyet arıyorsunuz. Kızın daha ne yapmasını bekliyorsunuz? Şaka gibisiniz. Dalga geçiyor olmalısınız. Önce ona inanmadınız şüpheyle yaklaştınız. Kız kafayı yedi asa yüzünden. Ne yaptınız? Kalkıp onu yine sakladınız. Az daha sizin yüzünüzden kendisini öldürüyordu! Ya yetişemeseydin Ares? Cevap ver! Onu öpüyorsun, onunla uyuyorsun. Sana kör kütük aşık, senin için her şeyi göze alıp sana geldi. Sen hala ona güvenmiyorsun. Hiçbir şeyi bilmiyor güvenmek kelimesini bile ilk sende öğrendi. Senin yaptığın şeye bak buraya bizi topladın hala soru işaretleri var diyorsun. Var evet. Hangimizin hayatında yok? Walker neden bize düşman? Bizden ne istiyor? Biz neden buradayız? Bu güçler bize nasıl geldi? Bunların cevabını kim biliyor ki Diaochan'dan diğer sorulara cevap bekliyoruz. Bizimde kendi hayatımızda cevap bulamadığımız sorunlarımız varken dünyanın farkında bile olamayan bir kızdan cevap bekliyoruz. Rezalet! O kitabı bulduğu an bize koştu. Kitabı ondan sakladığımızı düşünmek bile istemedi. Gerçek buydu. Kitabı aradığını bilmemize rağmen sakladık. Kalkıp bize alfabesini öğretti. Kitabın alfabesi olduğunu bildiğiniz için öğrenmek istediniz. Söylesenize. Hala daha Diaochan'dan şüphe mi ediyorsunuz? Sen Sarah. O çatal dilini açtığın her saniye Diaochan'ı kötüledin. Kıskançlığından ne yapacağını şaşırdın. Ares ondan etkileniyor diye, masum olduğunu bilmene rağmen her seferinde Diaochan hakkında kötü şeyler söyledin. Asıl tehlikeli olan sensin. Sırf mecburiyetten sana katlanıyoruz ve sen sanki aramızdaki en vazgeçilmez kişi senmişsin gibi, ağzına geleni söylüyorsun. Ne sanıyorsun ki kendini? "

Caitlyn soluksuz konuşmadan sonra herkesin yüzüne baktı tek tek. Duydukları gürültü ile Caitlyn arkasına baktı. Diaochan duyduğu şeyleri sindirmeye çalışırken kitabı düşürmüştü elinden. Aniden yere düşen kitap ile yerinden sıçramıştı. Algılamaya çalıştığı gerçekleri kitap sayesinde fark etmişti. Dudakları aralanmış şekilde onlara bakarken Ares hızla yerinden kalktı. Diaochan her şeyi duymuş olmamalıydı.

"Diaochan." demişti sessizce. Ona doğru bir adım atmışken Diaochan geriye doğru adımladı.

"Gerçekten." diye konuştu sessizce.

"Gerçekten asayı bilerek mi sakladınız? O kadar acıyı sizin yüzünüzden mi çektim?" hepsinin gözünün içine baktı. Baktığı her kişi yüzünü eğerken gözleri Ares'in gözleri ile buluştu.

"Gözümün içine baka baka yalan mı söylediniz?" diye konuştu. Ares'te kafasını eğdiğinde yerden kitabı kaldırdı. Asayı da kitabı da topladıkları alanın ortasına atarken sesini yükseltti.

"Ben bunları çözmeye, hayatımı-geçmişimi öğrenmeye çalışırken siz arkamdan iş mi çeviriyordunuz?" diye çığlık attı.

"Diaochan." diye mırıldandı Ares. Yaptığı şey yanlıştı.

"Ne!" diye bağırdı.

"Bu yüzden mi dün durdun? Vicdan azabı mı çekiyordun? Her şeyi öğrenince pişman olursun dediğin şey bilgi değil de bunlar mıydı?"

Kimse Diaochan'ın neyden bahsettiğini alamazken Ares hızla kafasını kaldırdı.

"Hayır. Alakası bile yoktu yemin ederim!"

"Olmalıymış ama." dedi hızla Diaochan.

"İyi ki de durmuşsun. Çünkü ben şu an bile yaşadığım her şeyden pişman oldum bile."