EFSANE 2 -14-

488 52 13
                                    

Nathaniel, kapısında beklediği eve baktı. Bu ev, Hestia'nın anneannesinin eviydi. Derin bir nefes aldı. Gözlerini kapatıp gözünün önüne yolda gelirken gördüğü birini getirdi.

Geçen yıllarda kendisini o kadar çok geliştirmişti ki.

Yüzündeki değişimi hissettikten sonra gülümseyerek gözlerini açtı. Uzanıp zile bastıktan sonra beklemeye başladı.

Gözü soldaki camdan yansımasına kaydığında gözlerini kocaman açtı.

Yüzü değişmemişti!

Kapıya doğru gelen adım sesleri fazlasıyla yaklaştığında korkuyla sağa sola baktı. Yere bakarken gördüğü küçük kertenkele aklına bir fikir getirmişti.

Kapıyı açan yaşlı kadın, etrafa baktığında kimseyi göremeyince kaşlarını çattı.

"Ah şu yaramaz çocuklar."

Eve giren kertenkeleyi fark etmeden geri salonuna döndü. Nathaniel köşelerden gitmeye özen göstererek evin içine girdi. Yaşlı kadına kendisini göstermeden üst kata doğru tırmandıktan sonra merdivenlerin üstüne çıktı.

Yaşlı kadının göremeyeceği şekilde ilerlerken etrafta Hestia'nın küçüklük fotoğraflarını görüyordu.

Gülümseyerek birini eline alıp ceketinin cebine koydu. Hestia'nın ufak hali fazlasıyla tatlıydı. Diğer resimlere bir bir bakarak ilerliyordu. Bir adım daha atmıştı ki elindeki çerçevelerden bir kayıp yere düşmüştü. 

"Kim var orada?"

Hestia'nın anneannesinin sesini duymasıyla ne yapacağını bilememişti. Dikkat çekmemek için korkuyla elindeki çerçeveyi bırakıp masaya tutundu. Yoğunlaşıp kendisini kediye dönüştürdükten sonra çerçevelerin yanında oturup patisini yalamaya başladı. Bu saçma hareket, bir kediye dönüştüğü zaman o kadar hoşuna gidiyordu ki.

"Seni yaramaz kedi. Nasıl girdin sen eve?"

Hestia'nın anneannesi elindeki süpürgeyle kediyi kovalarken Nath, gördüğü resimle kalakaldı.

"Kötü kedi."

Arkasından yediği süpürge darbesiyle dışarıya uçan Nathaniel olduğu yerden hareket edememişti.

"Ah özür dilerim."

Yaşlı kadın, yaptığı şeyle suçluluk hissetmişti. Masum bir kedinin suçu yoktu.

"Gel buraya tatlı şey."

Nathaniel, üzerine doğru gelen devasa kadından kaçacakken onu sıkı sıkı tutmasıyla kıpırdayamadı.

'Özür dilerim.'

İçinden kullandığı cümleyi yaşlı kadın duymamıştı.

Elini sertçe ısırdıktan sonra kendisini diğer tarafa fırlatmasını beklerken, kadın konuştu.

"Pekala. Hakettim bunu. Gel bakalım ufaklık."

Nathaniel ile beraber içeri girdiklerinde Nathaniel düşündü.

Bu şekilde daha çok şey öğrenebilirdi.

Ancak,

Bu yaşlı bunak onu sürekli böyle öpecek miydi?

---

Hestia Elena'ya kafasını salladıktan sonra balkona çıkıp derin bir nefes aldı. Nathaniel gideli 1 gün olmuştu. Yani muhtemelen günlerdir Nashville'deydi. Bu kadar uzun sürecek ne yapıyordu ki orada? Alt tarafı birkaç bir şey alıp gelecekti. Çoktan dönmüş olmalıydı.

Efsane (+18)/TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin