Bölümü kitabı çok beğenen tatlı okuyucum esmadenizmeva ya ithaf ediyorum umarım beğenirsinz.
İyi okumalar♥️Ares saçlarını kuruttuktan sonra kendisini yatağa attı. Örtünün altında girdikten sonra ışığa küçük bir ateş topu fırlattıktan sonra sola dönüp elini ileri attı. Alışık olduğunun dışında, elinin altına boş örtü geldiğinde istemsizce kendisini yalnız hissetti. Diaochan olmadan oda bomboştu. Onunla uyumaya o kadar alışmıştı ki şimdi doğru düzgün uyuyamıyordu bile. Oflayarak kalkıp yerdeki ateşi söndürdü. Yatağa geri oturduğunda etrafı inceledi. Diaochan'ın hiçbir eşyası yoktu. Kendisi de Ares kadar yalnız hissediyor muydu? Onsuz uyumak neydi ki?
Diaochan sağa döndüğünde karşılaştığı tek şey mavi yastıklardı. Tüm odası istediği gibi mavinin tonları ve beyazla döşenmişti. Ancak o, hiç sevmediği siyah rengi özlüyordu. Her türlü tartışmadan sonra Ares'in ona sarılmasını ve beraber uyumayı özlüyordu. Yaptığı şeyler affedilir gibi değildi ama Diaochan bir türlü ondan nefret edemiyordu. Buzun işlemediği tek insan olmasına rağmen boş yatakta üşüdüğünü hissetti. Ares onun yanına gelip ondan özür dilememişti. Yaptığı şeylerle ilgili hiçbir şey söylememişti bile. Oysa burada durmuş onu düşünüyordu.
Diaochan sinirle arkasını döndü. Artık onu düşünmeyecekti. Ona olan aşkını da silecekti kalbinden. Bir o yana bir bu yana dönerken sabah olduğunun farkına bile varmamıştı. Caitlyn'in sesiyle ayağa kalktı. Hiç iştahı yoktu. Masadaki kimseyi görmek istemiyordu. Sürüklenerek yataktan kalktıktan sonra mutfağa doğru ilerledi. Kahvaltı masasındaki herkes ona baktığında Caitlyn gülümsedi.
"Günaydın Diaochan. Hadi gel kahvaltıya."
Diaochan Ares ile göz göze geldiğinde kaçırdı gözlerini.
"İştahım yok. Size afiyet olsun." mutfaktan bir bardak meyve suyu aldıktan sonra arkasına bile bakmadan geri odasına girdi. Alışıktı o tüm gününü çıkmadan bir odada geçirmeye. Bu yüzden çok yabancılık çekmeyecekti. Şimdi elinde eskisinden farklı olarak telefonu da vardı. Teknoloji ile dünyayı keşfedip kendisini geliştirebilirdi.
Diaochan'ın hiçbir şey yemediğini fark eden Ares kalktı masadan.
"Sende mi yemeyeceksin?"
Ares kafasını sağa sola salladıktan sonra mutfağa girdi. Hiçbir şey yememişti. O yemek yemeden duramazdı. Aç olmalıydı. Tepsiyi tezgaha koyduktan sonra dolaptan çıkardığı salatalıkları yıkadı. Tabağa dilimledikten sonra yanına domates dilimledi. Diğer tabağa da Diaochan'ın sevdiği kahvaltılıkları koyarken farkında olmadan onun her şeyini ezberlediğini anlamıştı. İstemsizce gülümserken bir bardağa meyve suyu doldurdu. Cebini kontrol edip emanetinin orada olduğundan emin olunca tepsiyi alıp çıktı mutfaktan. Sarah gördüğü şeyle kendi içinden kriz geçirirken Caitlyn gülümsedi.
Ares tepsiye Diaochan'ın kapısına geldiğinde kapının aralık olduğunu ve Diaochan'ın biriyle konuştuğunu duydu.
Diaochan meyve suyunu içip bir şeylere bakarken, kapının önce iki kere tıklatılıp sonra açıldığını duydu. Ares'in geldiğini düşünerek heyecanlansa da kaşlarını çatmıştı. İçeriye giren kişinin Ares değil Nath olduğunu gördü.
"Diaochan müsait misin?"
Diaochan ona da diğerleri kadar öfkeli olsa da gelme sebebini merak etmişti. Kafasını salladığında Nath heyecandan kapıyı kapatmadan içeri girdi. Diaochan'ın yanına otururken odada gözlerini gezdirdi.
"Yeni odan çok güzelmiş. İtiraf etmeliyim ki bence tam olman gereken yerdesin."
Diaochan, onun ne demek istediğini anlamasa da bir şey demedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efsane (+18)/Tamamlandı
FantasyYetişkin içerik! Çerez tadında bir kitap arıyorsan doğru yerdesinnn. Bir kız. Doğduğu andan itibaren babasının nefreti yüzünden dört duvar arasında büyümeye mahkum edilmiş. Efsaneye göre dünyanın dört güzel kadınından biri. Ancak kimilerine göre en...