|Fake smiles|

499 37 5
                                    

Bu bölüm de dahil olmak üzere çok fazla flashback olacak

oy vermeyi unutmayın

İyi Okumalar

Chaeyoung

Telefonumu elime alıp saate baktım, tam 5.00.

Kapı çaldığında gelenin Jisoo olduğunu bildiğim hâlde delikten baktım. Tahmin ettiğim gibi, kapıyı açtım ve Jisoo'ya sıkı sıkı sarıldım.

"Özür dilerim." dedim.

"Ben buradayım tamam mı? Özür dilemene gerek yok istemeden yaptığını biliyorum." ne kadar böyle dese de her zaman ona yük olduğumu düşünürdüm.

O ünlü bir şarkıcıydı ve böyle şeylerle mesleğini riske atıyordu, benim için.

"Özür dilerim seni çağırmamalıydım." dememle sahte bir kızgınlıkla kafama vurması bir oldu.

Gülerken elimi ağzıma koyma huyum yine beni ele vermişti, elimdeki ısırık izini gördüğünde hemen beni koltuğa oturttu.

Birkaç saat önce burada, öldürdüğüm kadınla birlikte olmuştum. Garip ve ürkütücü, galiba bu koltuğu değiştirmem gerek.

Üst katta bir ceset varken onun şu an elimdeki ısırık izi için evde ilk yardım çantası araması trajikomikti.

Benim gibi birine yardım etmesi bile büyük bir günahtı belki de?

Asla dışarıdan gözüktüğüm gibi değildim, mükemmel değildim.

Ben hayatım boyunca sadece iki kişiye kendi gerçeğimi gösterebilmiştim. Biri Jisoo hâlâ hayatımdaydı ve kendi kişiliğimi gösterdiğime biraz bile pişman değildim. Diğer bir kişi ise Lisa'ydı.

Ve pişman olup olmadığım tartışılırdı.

Flashback

Okulumu tekrar değiştirmek zorunda kalmıştık çünkü ben ve benim olduğum her yerde bir sorun mutlaka çıkıyordu.

Bayan Hwasa'ya ve Jisoo'ya yük oluyordum. Her zaman böyle oluyordu çünkü ben sinirlerine hakim olamayan, her yere yıkım ve kaos getiren, insanlarda büyük yaralar açan bir pisliğin tekiydim.

En kötüsü ise bunu isteyerek yapmıyor oluşumdu, tabii ki isteyerek yapmamam duyduğum vicdan azabına karşı gelemiyordu.

Bayan Hwasa'nın bu durumdan rahatsız olduğunu biliyordum. Jisoo ise tam tersi hiç rahatsız olmaz ama ben yine de hep rahatsız olduğunu sakladığını düşünürüm, birbirimizin her şeyi olsak da.

Şu an lise ikinci sınıftaydım ve gideceğim okul yine şehrin en iyi okuluydu çünkü kaçık Bayan Hwasa beni hep mükemmel yapmak ister.

Kilomu, boyumu hafta hafta kontrol eder, bayılana kadar spor yaptırır, en az üç dili profesyonelce öğrenmem için her şeyi yapar, notlarımı doksandan aşağı görürse bedenimde iyileşmeyecek yaralar açardı.

Sanki kendi hayatım değilmiş gibi yaşıyordum.

Hayatımda kendime dair hiçbir şey yoktu, kişiliğim bile bir roldü. Ne komik değil mi? Sanki benim bedenim ama içinde, o kadın var.

O kadının küçükken iyi biri olduğunu düşünürdüm, ne kadar da salakmışım.

Ne kadar da çocukmuşum..!

Annem ve babam öldükten sonra beni kıytırık bir yetimhaneye yerleştirdiler. Bir yıl orada birinin beni kurtarmasını, sıcak evine götürmesini bekledim ve sonunda Bayan Hwasa çıkageldi.

My nepentheHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin