My nepenthe

|Nightmare or a Sign|

İyi Okumalar

Chaeyoung

Hızlıca arabaya bindim ve çalıştırdım. O sırada kapı hızlıca açıldı ve Lisa arabaya koştu.

"Nereye gidiyorsun?" dedi sesini duyurmaya çalışarak, cama vuruyordu.

"Nereye gittiğini söyle lütfen, aklımın sende kalmasını istemiyorum." dedi.

Sesini duymamak için radyodan bir şarkı açtım ve hızlıca gaza bastım.

Dikiz aynasından yola baktığımda hayal kırıklığıyla arabaya baktığını gördüm.

Flashback

Lisa'ya toplam 40 saattir ulaşamıyordum. Ne aramalarıma cevap veriyor ne de okula geliyordu.

Bugün evine gidecektim ama biraz çekiniyordum. Annesine ne diyecektim ki?

Ama gitmek zorundaydım çünkü içimde çok çok kötü bir his vardı.

Tek yumurta ikizleri birbirine bir şey olduğunda hissedermiş ya aynı onun gibi bir histi bu.

Sanki başı belada ve kurtarılmaya ihtiyacı vardı.

Jisoo'ya bu düşüncelerimi söylediğimde sakin olmamı ve en azından 48 saat geçmesini beklememi söylemişti.

Ama ben dayanamıyordum. En iyisi uyuyayım, belki yarın her şey yoluna girer.

***

Bir çığlık sesiyle uykumdan uyandım, yanımdaki saate baktığımda saatin 3.00 olduğunu gördüm.

Çığlık sesinin geldiği yere gitmeye çalıştım ama sanki her odadan ayrı bir çığlık sesi yükseliyordu.

Hızlıca alt kata indim, korkutuğum için Jisoo'ya bağırdım.

Ama hiçbir cevap alamadım. Mutfağa girdim ve elime bir bıçak aldım, nolur nolmaz.

Evin küçük bahçesine çıktığımda ay ışığında zor görünen 3 silüet gördüm.

Bunlar Lisa ve Jisoo'ydu, peki ya diğeri kimdi?

Hızlıca yanlarına gittim, niye arkalarını dönmüyorlardı?

İkisini birden kendime çevirdim. Ağızları ve gözleri bağlıydı, şok olmuş bir ifade ile yanlarındaki çocuğa yürüdüm.

Boyu kısa olduğundan bizden küçük olduğunu düşünmüştüm.

Onu kendime döndürmeden önce ona bağırdım.

"Sen mi bağladın onları?!"

Çocuğu kendime döndürdüğümde sadece ağzının bağlı olduğunu gördüm ve bana korkuyla bakıyordu.

Gözlerinin altı ve gözleri kıpkırmızıydı, madde bağımlısı falan mıydı?

Hayır bana değil, yanıma bakıyordu.

Hızlıca arkamı dönmemle Bayan Hwasa'yı görmem bir oldu.

Beni nazikçe tuttu ve yere yatırdı. Yeni sulanmış çimlerin ıslaklığı beni üşütürken o arka cebinden bir silah çıkardı.

Lisa'yı çocuğa doğru döndürdü. Olanlara inanamadığım için gözlerimi kırpıştırdığımda kendimi bir ara sokakta buldum.

Hâlâ yerde yatıyordum ve hiçbir eklemimi hareket ettiremiyordum.

Gözlerimi etrafta gezdirdiğimde Bayan Hwasa'yı o çocuğu vurmak üzereyken gördüm.

Çocuk bir şeyler diyordu ama ağzındaki bant yüzünden hiçbir şey anlaşılmıyordu.