My nepenthe

|Repeatitive images|

İyi Okumalar

Lisa

"Konuşmamız gerek." dedim.

"Bak sana ihanet ettiğimi düşünüyor olabilirsin, belki biraz haklısın ama elime çok güzel bir fırsat geçti." bir süre sessiz kaldığında devam ettim.

"Dinliyorum." dedi.

"Chaeyoung ile Paris'e gidiyorum, seni ondan uzak tutmak için yardım teklifinde bulundum. Eğer kabul edersen oradan sana bilgi toplayabilirim ve bir gün belki istediklerini gerçekleştirirsin, karar senin." dedim.

"Kabul ediyorum ama tekrar bana ihanet ederse-" bir süre sessiz kaldıktan sonra konuştu.

"Etmeyeceğim, iyi akşamlar Hwasa." dedim sevinçle ve telefonu kapattım.

Ucuz atlattım, onunla çalışmazsam ne yaparım bilmiyorum. Bavulumu yerleştirmeye başladığımda Chaeyoung içeri daldı.

"Korktum." dedim ve kıkırdadım, o da gülünce şaşırdım. Hep mutsuz görünüyordu ama şu an sanki mutlu gibiydi.

Neredeyse birkaç saniye önce ona çok büyük bir ihanet etmiş olmam beni buruk bir şekilde gülümsemeye itmişti.

Yine ne saçmalıyorum ben? Bu benim işim.

Flashback

Chaeyoung ile konuşmak istemiyorum çünkü onunla her konuştuğumda duygularım fazlasıyla yoğunlaşıyor.

Ve onun beni arkadaş olarak gördüğünü biliyorum.

Bugün pazartesi yani bir haftalık tatilden sonra ilk defa Chaeyoung'u göreceğim, biraz gerginim çünkü hafta boyunca onun mesajlarina cevap vermedim.

Ve genellikle haftam şöyle geçti. Uyan, annene kahvaltı hazırla, işe git, iş çıkışında bara git, eve gel, ders çalış, annene yemek hazırla ve ilaçlarını ver.

Yataktan kalktım ve yüzümü yıkayıp hazırlandım, kahvaltıyı da hazırlayınca annem için tepsiye koydum ve odasına götürdüm.

Çoktan uyanmıştı ve küçük bir gülümsemeyle bana bakıyordu.

"Canım kızım. Seni çok yoruyor muyum?" diye sordu.

"Hayır, anne. Yorulmuyorum, merak etme lütfen. Hadi sana yemeğini yedirelim." dedim ve yatağına oturdum.

***

Sırama oturdum ve Chaeyoung'a baktım.

Zayıflamış mıydı?

Buraya bakacağını fark edince hemen gözlerimi başka bir tarafa çevirdim.

Onunla böyle olmak fazlasıyla huzursuz hissettiriyordu.

O, yanında huzur bulduğum tek kişiydi ve şu an onu duygularım yüzünden yavaşça kaybetmek beni kötü hissettiriyordu ama yapmak zorundaydım, kalbimin kırılmasına izin veremem.

Onu unutmam gerek.

***

Öğle arasına girdiğimizde hâlâ Chaeyoung ile konuşmamıştık, şikayetçi değildim ama benimle konuşmaya çalışmasını bekliyordum.

Beş saattir oturduğum masadan kalktım ve tuvalete gittim, elimi yüzümü yıkadım ve kahküllerimi düzelttim.

O sırada arka tuvaletten Sooyoung çıktı.

"Selam Lisa." dedi ve yanıma yaklaştı.

"Selam Sooyoung." dedim ben de.

"Hadi ama bana Joy diyebilirsin sana kaç kere söyledim." dedi.