My nepenthe

|Cigarette in a Coat Pocet|

İyi Okumalar

Lisa

"Niye trip atıyorsun şimdi, naptım ben?" dedi gülmesini zor tutarak.

Aklım yeni başıma gelmişti, arabada her şeyi unutmuştum sanki.

"Naptınız Bayan Chou ile, gününüz güzel geçti mi?" diye sordum iğneleyerek.

"Sakin kalman şartıyla anlatırım." dediğinde başımı salladım.

İki eliyle yanaklarımı mıncırdığında onu pürdikkat dinledim ve her şeyi anlattı.

"Nasıl yani seninle yatmaya mı çalıştı?!" dedim şaşkınca. Demekki altına girmek isteyen kaçıkların arasında o da vardı.

O kadın bir elime düşerse.

"Gerçekten buna mı takıldın? Dava benim için daha önemliydi." dedi başını yere eğerek.

Gerçekten ben niye buna takılmıştım?

"Üzgünüm. İşini çok önemsediğini biliyorum ama şu an bununla kafanı yormanın sana ne kadar faydası var." dedim ve koltukta biraz yayıldım.

"Gel." dedim ve kucağıma oturup bacaklarını kendine doğru çekti.
Kafasını köprücük kemiğime yasladı ve nefesini oraya verdi.

"Üşüyorum." dediğinde ellerini aldım ve avuç içlerini öptüm. Yandan bir pike aldım ve üstümüze kapattım.

"Off, bugün beni çok yordu." dedi.

"Uyuyalım o zaman bebeğim." dediğimde yanaklarının kızardığını görsem de fark ettirmedim.

Anlattığı her şeyi Bayan Hwasa'ya söylemekten nefret ediyorum ama yapmak zorundaydım.

O artık sadece bir iş değildi gözümde.

Günden güne içimdeki vicdan azabı büyüyordu.

Bir günün onun o mükemmel gözlerine bakamayacağımdan korkuyorum.

Chaeyoung'a baktığımda çoktan uykuya dalmış olduğunu fark ettim.

Alnına bir öpücük kondurdum ve onu yatağımıza taşıdım. Yatağımıza diyordum çünkü artık burası bizim odamızdı ve her zaman birlikte uyuyorduk.

Üstüne yorganı örttüm ve tam yanına yatacağım sırada tuşlu telefonum çaldı.

Siktir, günlük raporu unuttum.

Hızlıca odadan çıktım ve nolur nolmaz diye aşağı kata indim.

"Efendim?" dedim.

"Ne bulduğuma inanamayacaksın, şu görüntülere bak, telefonuna gönderiyorum." dedi ve normal telefonuma bir video geldi.

Videoda Bayan Chou Chaeyoung'un kucağına çıkıp onu öpüyordu.

Chaeyoung da karşılık veriyordu. Sinirden bütün sinirlerim gerilirken Bayan Hwasa'nın ne dediğini duymamışım bile.

"Hey Lisa sana bugün böyle bir şey anlattı mı?" dediğinde kafamı tavana çevirdim.

Ne siktirboktan bir gün!

Gözlerimin dolduğunu gözlerimi sabır için sıkıca kapattığımda akan göz yaşlarımdan anladım.

Bunu yapmak istemiyordum.

"Anlattı Bayan Hwasa, davayı kaybettiğini de söyledi." dedim sesimi stabil tutmaya çalışarak.

"Çok güzel. O zaman hemen magazinle iltibata geçiyorum." dediğinde bunu ne kadar istemesem de ona engel olamadım.