My nepenthe

|Fake Gentleman|

Garip bir bölüm ismi oldu

İyi Okumalar

4-5 gün sonra

Chaeyoung

Bugün tekrardan Paris'e dönüyorduk o yüzden de herkes bir acele içindeydi.

Lisa bavulu toplamaya çalışıyor, Jennie Jisoo'yu uyandırmaya çalışıyordur muhtamelen, ben de Lisa'ya yardım edip Kai piçinin yanına gitmeyi planlıyordum.

Onunla son defa konuşup göz dağı versem iyi olacak, Paris'te de peşimizi bırakmazsa iş çirkinleşebilir.

"Bunları niye direkt yığmadığımızı merak ediyorum." dedi Lisa.

"Dağınıklık hoşuma gitmiyor." dedim ve toplamaya devam ettim.

Sonunda bittiğinde taşlara yer kalmamıştı.

"Elimde taşırım." dediğinde gülerek yanağına bir öpücük kondurmuştum.

"Teşekkür ederim~ Ben Jisoo ve Jennie'ye bakıp geleceğim." dedim ve Kai'yi bulmak için yola koyuldum.

***

"Kai!" diye seslenerek bana bakmasını sağladım.

"Efendim?" dedi yanıma gelerek.

"Seninle bir şey konuşmamız lazım." dedim.

"Konuşmamız derken?" dedi sorarak.

"Birazdan burada olu-" dediğimde adanın sahibi ve aynı zamanda da Kai'nin patronu olan adam masamıza adımlamıştı.

"Otur." dedi Kai saygısından ayağa kalkınca.

"Duyduğuma göre misafirimizi rahatsız etmişsin, öyle mi Kai?" dedi.

Ellerimi ceplerime koyup koltukta rahat bir pozisyon aldım.

Bu adamdan bütün çalışanlar korkuyor sanırım, Kai'nin yüzü kireç kesmişti.

"H-hayır etmedim efendim." dedi kekeleyerek.

"Buraya çoğunlukla çiftlerin geldiğini biliyorsun." dedi ve devam etti.

"Seni şu anki işinden alıyorum, bundan sonra odaların tuvaletlerini temizleyeceksin."

"Ama efendi-" Kai diyecekken sözü bölündü.

"Bugün Bayan Park ve Bayan Kim çıkış yapıyor, ilk onların tuvaletlerinden başlayabilirsin." dedi ve masadan kalktı.

Ardından ben de kalktım ve ellerim hâlâ cebimdeyken söyledim.

"Lisa'yı benimle olması için tehdit etmediğim sözünü verebilirim ama patronunu seni hademe yapması için tehdit etmediğim sözünü veremeyeceğim maalesef."

Sinirlendiğini anladığımda hiçbir şey yapamayacağını adım gibi biliyordum.

Sinirli bakışlarına karşılık gülümsedim ve oradan ayrıldım.

***

Paris'e indikten sonra herkes evlere dağılmış ve uyumuştu.

Herkesin yolculuk yüzünden perti çıkmıştı.

Ben ise yine erken uyanıp işe gitmek için hazırlık yapıyordum.

Kahvaltı hazır olduğunda Lisa'yı çağırıp masaya oturdum.

Birkaç dakika sonra geldi ve yüzündeki yastık iziyle esnedi, hâlâ uyanamamış.

"Uyansan iyi edersin çünkü yoğun bir hafta bizi bekliyor." dedim.