My nepenthe

|Dirty Past that Revealed|

İyi Okumalar

Chaeyoung

Bu kadın yine ne istiyor bilmiyorum ama bir anda Paris'e gelmesi hiç normal değil.

Lisa'yı meraka düşürmemek için hızlıca gidip gelmem gerek.

O yüzden Ferrari'yi aldım ve gaza bastım.

***

Sikeyim ya, bu kadın benimle dalga mı geçiyor? Nerede şimdi bu?

Arabayla kafelere tek tek bakmaya başladım ve en sonunda Bayan Hwasa'yı buldum.

Ama biriyle buluşmuş olmalı çünkü önünde bir tabak daha vardı.

Telefonumu açtım ve Lisa'dan mesaj gelmiş mi diye kontrol ettim, malum onu bekletmek istemiyordum.

Tekrar Bayan Hwasa'nın masasına baktığımda buluştuğu kişinin Lisa olmasını beklemiyordum.

Hayır. Bu gerçek olamaz, o olamaz.

Buna inanmak istemiyorum.

Lisa böyle bir şey yapmaz, yapamaz.

Ağzımdan bir hıçkırık çıktığında göz yaşlarım benden bağımsız direksiyona akmaya başlamıştı.

Lisa'nın telefonunu çaldırdım ve masadaki kadının da telefonu çaldı.

Telefon açıldığında ağladığımı belli etmemeye çalışarak konuştum.

"Neredesin?"

"Ah, seni beklettiğim için özür dilerim. Market kapandığı için başka bir markete gitmek zorunda kaldım ve en yakın market biraz uzakmış." dedi. Gözlerimin önünde bana yalan söylüyordu.

"Peki, hızlı gelmeye çalış." dedim ve telefonu kapatıp gaza bastım.

En yakın markete girip bütün içkilerden aldım ve hepsini yolcu koltuğuna koydum.

Bana layık olan buydu zaten, anca alkolle rahatlayabilirdim.

Gaza bastım ve şehir merkezinden çıktım. Bir şişe açtım ve hızlıca kafama diktim.

Hâlâ ağladığımı ağzımdan bir hıçkırık çıktığında fark etmiştim.

Hıza baktığımda 180 km/sa olduğunu gördüm, bu beni tabii ki durdurmadı.

Kafam hoş olduğunda kendi kendime konuşmaya başladım.

"Niye yaptın bunu? Köstebek sen miydin?" yayık yayık konuşurken şişe elimden düştü. Hızım gittikçe artarken saatin farkına bile varmamıştım.

Yol kenarındaki birkaç çalıyı ezerek gidiyordum. Biri arabayı görse içinde bir sarhoş olduğunu rahatlıkla tahmin edebilirdi.

"N-niye?"

Hıçkırıklarımın arasında sözlerim kaybolurken direksiyona hızlıca vurdum.

Bu hisler neydi böyle? Aynı anda hem üzgün hem sinirli nasıl olabiliyordum.

Beni nasıl bu hale getirdin?

Bir uçurum gördüğümde arabayı hızlıca durdurdum ve manzarayı seyretmeye başladım.

Göz yaşlarımdan dolayı manzara bulanıklaşırken telefonumun çaldığını fark ettim.

Lisa arıyordu. Telefonu hızlıca kaptım ve arabadan hızlıca çıkıp uçurumdan aşağıya fırlattım.

Nedenini kavrayamıyorum.

Yağmur yağmaya başlamıştı sanki her şey üstüme gelmeyi beklemiş gibi.