Bölüm 1

6.6K 378 73
                                    

Yıl 3048.
Ve suyumuz yok.
Baekhyun ince parmaklarını saçlarına geçirerek karanlık laboratuvara baktı.Çıldırmak üzereymiş gibi hissediyordu.

Herşey 2470 yılında Japon bilim adamı Hisaya Yuuta'nın ütopya teorisini dünyaya açıklamasıyla başlamıştı.Yuuta yaklaşık 3000 yılında dünya üzerindeki suyun yalnızca %19 sinin kalacağını iddia ediyor ve çözüm olarak korkunç, bir o kadar da mantıklı bir teori sunuyordu.
Yapay su.
Bilim dünyası bu fikirle iki yüzyıl çalkalandı.Böyle bir şeyin mümkün olamayacağı konusunda hemfikirdiler.Yalnız Yuuta haklıydı.
Yıl 2840'tı ve dünya üzerinde şimdiden %17 in altında su kalmıştı bile.
O zamana kadar tüm zeki beyinler bir araya gelmişler ve yapay suyu doğru açıyla birleştirmeyi başarmışlardı.En büyük sorun ise oksijen ve hidrojenlerin bir arada kalmak için basınca ihtiyaç duymalarıydı.Atmosfer basıncı bunun için yeterli değildi.
Yuuta oldukça zeki biriydi, bunu düşünmüştü.Teorisinin korkunç kısmı burada başlıyordu.
İnsan oğlunu yeraltına indirmek.
Yüzlerce metre...
Bu fikre karşı çıkan bilim insanları ellerindeki herşeyi tükettiler ve...
Sonunda yeraltı tesisleri kurulmaya başladı.
Dünyanın en derinine.Mariana çukuruna.
2900 yılında ilk kez kullanılmaya başlandığında içeride sadece 170 milyon insan bulunuyordu.Dünyanın oldukça az bir kısmı. Bunlardan ise sadece 2 milyonu bilim insanıydı.
Vücutlarındaki yapay suyu bir arada tutabilmek için her 6 ayda bir 1 kilometre aşağıya iniyorlardı.Fakat bilim insanları korkunç bir gerçeğe bağlıydı.
Milyonlarca insanın hayatı onların elindeydi.
Ve başarısız oldular.
Tamamen 170 milyon insan yerin 100 kilometre altında hayatlarını kaybetti.
Tesisi koruyan zırhın bir anlık yırtılması sonucu tüm insanlar içlerindeki suyun onları parçalaması sonucu öldüler.Bundan 70 yıl sonra.Yani 3000'de tekrar denemek zorunda kaldılar.İnsanlar korkuyordu. Buna rağmen bu sefer 3 trilyon insan aşağı inmek zorunda kaldı. Yanlarında sadece 1200 bilim adamıyla beraber.
En iyi bilim insanları bunun için çalışmalar yapıyordular ve bu kez omuzlarındaki yük milyonlar, trilyonlar değildi.Tüm dünyaydı.
Sadece bilim insanları "gerçek su" dan içebiliyordu.Çünkü bir gelişme olduğunda yukarı çıkabilmeliydiler. Yukarıda ise yüksek sınıf insanlar bulunuyor ve su alabilmek için servetlerini feda ediyorlardı.
Baekhyun tüm bu düşüncelerden kurtulmak için başını iki yana salladı.Şimdi onları değil ellerindeki trilyonlarca insanı düşünmeliydi.
Gözlerini kırpıştırdı ve yorgunluktan titreyen ellerini umursamadan lameli mikroskopa yerleştirdi.
Onun hikayesi yeni başlıyordu.Yerin 76 kilometre altında...

Chanyeol
Elindeki fotoğraf makinasını sinirle koltuğa fırlattı.Burada sıkışıp kalmıştı! Artık iliklerine kadar kapana kısılmış hissediyordu.Kendini bildiğinden beri bu lanet yerdeydi.Bu karanlık dünyada.61.Bölgede.
Evindeki büyük camdan karşısındaki devasa binaya baktı.
Laboratuvar.
Bir işe yarıyorlarmış gibi! Chanyeol içinden birkaç küfür savurdu.
Gerçek sudan sadece onlar içebiliyorken hiçbir işe yaramadıkları yetmezmiş gibi bir de halk tabakasını insandan saymayacak kadar ukalaydılar da.
Akşam olmuştu.Daha doğrusu şehir ışıkları kesilmiş, onlara akşam niyetine dinlenme zamanı verilmişti.
Lanet... Kobay mıyız biz be?! Tch...
O sırada büyük kapıdan çıkan 'beyaz önlüklüler'den birini gördü.Gözlerini kısıp daha iyi görmeye çalıştı.Bilim adamı olmak için fazla küçük görünmüyor muydu?
Şehir oldukça karanlık olmasına rağmen küçüğün yere yığıldığını görmek zor olmadı.
Kaşları istemsizce çatılırken bir küfür daha savurdu.
"İyi olsan iyi edersin pire."
Ve koşmaya başladı.

-Bu not burada duruyorsa kendimi durduramamış ve bölümü eklemişimdir.Siz bu yazıyı okurken ben bir köşede oturmuş vicdan azabı çekiyor olacağım.-

Su [Baekyeol]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin