Sevmek

1.4K 178 39
                                    

"Ne istiyorsun?"
Baekhyun elinde sıkıca telefonunu tutarken sormuştu.İçinde kötü bir his vardı.Sanki... İncinecekmiş gibi.
"Teklifimi düşündün mü Baekhyun?"
Hayretle karşısındaki adama baktı.Nasıl böyle olabiliyordu? Onu hiç tanımıyor muydu?
"Yüzüne bakmak istemiyorum."
"Demek o kadar?"
"Ne diyorsun?"
Pişkin bir gülümsemeyle baktığı camdan arkasına dönerek bakışlarını Baekhyun'a çevirdi.
"Seni bilirim oğlum.Bilim içinde var.Bana karşı gelemezdin, şimdi ne oldu?"
İğrenerek ona baktı.Yıllarca hedeflediği şey onun gibi biri mi olmaktı yani?
"Kim olduğunu öğrendim."
Kahkaha attı adam.
"Öyle mi? Kimmişim peki?"
Sakin olmaya çalışarak baktı karşısındakine.Sadece artık buraya gelmeyeceğini, annesini ve kardeşlerini bu işe bulaştırmamasını söyleyecekti.
"Bir katil."
Adam gülümseyerek başını salladı.Oğlu onu bir türlü anlamak istemiyordu.Bunun ne gibi bir zararı olabilirdi ki?
"Anlamıyor musun Baek? Onlar gelecek nesiller için, insan ırkının devamı için kurban etmemiz gereken şeyler.Bilgisiz ve aptal bir halk için neden bu kadar savaşıyorsun? Göremiyor musun, onlar düşünmekten bile aciz."
Gözlerinin kızardığını hissetti.Bu adam için değmezdi biliyordu.Biliyordu ama, onu çok seviyordu.Bu yüzden canı acıyordu.Onun ilk deneyi Chanyeol'un hayatını mahvetmişti.Canını yakmıştı.Onu hapsetmişti.Babası... Ona acı çektirmişti.Bunu affedemezdi.Düşünmekten bile aciz dediği insanlar ona mutluluğu vermişti.O kimsesizken yanında onlar vardı.Onları nasıl savunmazdı?
"Ben-"
"Zaten çok zamanları kalmadı.Elimizdeyken kullanmamız en iyisi."
Çok zamanları kalmadı mı?
"Neden bahsediyorsun?"
"Su.Ölümlerine sebep olacak."
Tekleyen kalbiyle ona doğru yaklaştı.
"N-ne?"
"Yapay su Baekhyun.İnsan zamana karşı gelemez.Vücutları zamanla bu baskıyı kaldıramayacak."
"Kaç yıl kaldı?"
Adam tekrar güldü.Eğleniyormuş gibiydi.
"Yılları mı kaldığını sanıyorsun? Yaşlılardan başlayarak yavaşça ölecekler.Yaklaşık..."
Elini çenesine götürüp düşündü.
"Yaklaşık dört ay içinde burada kimse kalmayacak.Sen de sudan içmiş olsaydın üç aya kalmaz ölürdün."
Baekhyun korkuyla babasına bakıyordu.Elleri titrerken nefes alamadığını hissetti.Çıkış ararmış gibi etrafına baktı.Üç ay çözümü bulması için yeterli değildi. Kimseyi kurtaramazdı.Hiçbir şey yapamazdı.O kadar azdı ki.Çocuklar ailelerinin ölümünü izleyeceklerdi.Chanyeol'a bakacaktı.Katlanılmaz bir sessizlik olacaktı bir gün.Cevap vermeyecek miydi? O zaman çok kızardı Baekhyun."Bücür" demesinden daha kötüydü çünkü hiçbir şey söylememesi.Başka bir şey düşünemeden laboratuvardan çıktı.Zamanını o adamla konuşmaya ayıramazdı.Aklına ondan başkası gelmiyordu.Ne olursa olsun yanına gitmeliydi.

Bu, eve böyle kaçıncı koşuşuydu? Her seferinde endişeyle. Ah... Şimdi anlıyordu.Ona aşıktı.
Telaşla çaldığı kapıyı açan adama baktı.Üstündeki kolları kıvrılmış cyan rengi gömleğe.Merakla ona bakıyordu.
"Baek-"
Dudaklarını onunkilere bastırarak onu susturdu.Kapıyı arkasından kapatırken Chanyeol belinden tutarak onu kendisine çekmişti.
"Chanyeol..."
Geri çekilip nefes alırken gözlerinden akan yaşlara engel olamıyordu.Tekrar dudaklarına yönelirken uzanıp parmaklarını saçlarından geçirdi.

"Baekhyun."
Ondan uzaklaşıp ellerini yanaklarına koymuştu.
"Hayır."
Bileklerini tutup çekerken gözyaşları çoktan ellerini ıslatmıştı.Ne düşündüğü umurunda değildi.Ondan hoşlanmıyor olabilirdi.Şuan ona kızıyor olabilirdi.Bir daha yüzünü görmek istemeyebilirdi ama...Yapamazdı.Sadece üç ay.Onu görebileceği, öpebileceği üç ay.Yalnızca.Yapamazdı işte.Kalp atışları düzensizce nefeslerini bozuyorken gözleri yanıyordu.
"Sorun ne?"
Ona baktı.Uzun parmaklarıyla yaşlarla ıslanan yüzünü siliyordu.
Ne yapabilirdi Allah aşkına... Onu kaybedemezdi.Nasıl...
"Seni istiyorum."
Onu yakalarından tutup kendine çekerken fısıldamıştı.Seviyordu.Böyle bir yerde, böyle birini, böylesine...
Karşısındaki onu belinden kavrayıp sıkıca tuttu ama öpmedi.Alnını diğerinin alnına yaslayıp kalp atışlarıyla sıklaşmış nefesini kontrol etmeye çalıştı.
"Neyin var Baek? Söyle."
Sormasındı işte.Bilmesini istemiyordu.Ne olurdu bu sefer ona itaat etseydi?
"Chanyeol..."
Gözyaşlarına hıçkırıkları da eklenirken yakalarındaki elleriyle daha da kendine çekti.Herşeyi kendisinin olsun istiyordu.Böylece belki onun yerine de üzülebilirdi.Onun yerine acı çekip onun yerine ölebilirdi.
"Ben...Bulamıyorum.Formülü bula-mıyorum." Çeresizce gözlerini kapatıp kendini ona yasladı.Bacakları titriyordu.Bu zamana kadar dayanmaları bile mucizeydi zaten.Kendini onun kollarında buldu birden.Güçlü kollarıyla onu taşırken başını boynuna gömdü.Menekşe... Bugün sanki bir başka güzeldi.
Chanyeol yatağa oturup onu kucağına aldı.Hala başını boynundan çekmemişti.
"Baekhyun.Anlat bana."
Geri çekilip yüzüne baktı.Çok yakışıklıydı değil mi? Hayatının her günü onun yüzünü görmek ne güzel olurdu.
"Bizi buradan çıkaramıyorum." Elleriyle gözlerini kapattı.Onu böyle görmesini istemezdi.
"Ç-çok az zamanımız kaldı.Öyle... Öyle aptalım ki aklıma hiçbir şey gelmiyor. Seni kaybetmek istemiyorum.İstemiyorum..." Sesi fısıltıya dönüşürken Chanyeol sessizce onu izliyordu.Kucağındaki bu küçük bedeni.Onu kendine çekip yüzünü kapattığı ellerine bir öpücük kondurdu.Şaşkınlıkla ona bakan gözlerine baktı.Biraz önce onu öpen dudakları bir daha yavaşça öptü.
"Ne kadar vaktimiz var?"
Gözlerinden süzülen yaşlarla cevap verdi Baekhyun.
"Üç ay..."
Ona yaklaşıp öpmeden önce durdu.
"Yeterli."
Gözlerini kapatıp özlem duyduğu dudaklara yönelirken mırıldanmıştı.Asla yetmezdi.İkisi de biliyordu bunu.Ama Chanyeol çaresizdi.Onu böylesine seviyorken sadece üç ay kalması... Ve Baekhyun çaresizdi.Sadece üç ay kalmışken onu böylesine sevdiğini farketmesi...
Geri çekilip dudaklarını alnıyla buluşturdu.
"Ölmeyeceğim."
Bu anlamsızdı belki.Belki gereksizdi.Ne olduğu ikisinin de umurunda değildi.Çünkü öyle umut vericiydi ki.Ona güveniyordu Baekhyun.İlk tanıştıklarından beri.
"Gerçekten mi?"
"Söz veriyorum."
Baekhyun başını sallayıp gülümsedi.
"Unutma bunu."
"Unutmam."
Baekhyun'un da sevdiği gibi ona sarılıp başını boynuna yerleştirdi.Yavaşça saçlarını okşarken uykuya dalmasını bekledi.Çok yorulmuş olmalıydı.Hem güçsüz de bir bedeni vardı.Daha iyi beslenmeliydi.Keşke onu sevmek için daha çok zamanı olsaydı.Ne kadarı yeterdi bilmiyordu ama bunu düşünmek istemiyordu.Çünkü şuan kollarındaki kişi tek gerçeğiydi.Küçük, sessiz, utangaç biri.Sinirlendiğinde çatılan kaşlarının daha sevimli olmasını sağladığını fark ettiğinden bu yana her şey farklıydı.Direnemeyeceği bir aşk büyürken kalbinde sessizce teslim olmuştu.Gülümsedi.Belki de haddinden fazla sevmişti.Gözlerini kapatıp kokusunu içine çekti.Sevginin bir sınırı var mıydı?

Su [Baekyeol]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin