Gözlüklerini ve şapkasını takıp ceketini üstüne geçirdi Shiroi.Çok sıcak bir gün... Serin bir rüzgar saçlarını okşarken şapkasını daha da eğip hızla tiyatroya doğru yürüdü.Bir araba almanın vakti gelmişti belki de...
Neden açık havada ki...
Tiyatro sahnesinin antik arenada yapılıyor olmasına mı üzülseydi, Kise'nin prens kostümünün içinde bu kadar iyi gözükmesine mi yoksa tüm seyirciler arasında şapka-ceket-pantolon üçlemesiye gezen tek kişi olmasına mı...
Tabii ki haklıydılar.Bu sıcağa uyan tek şey güneş gözlükleriydi.
Son anda yetiştiği gösteriye girerken insanların garip bakışlarını önemsememişti.Tek istediği şuan sahnede üzgünce oturan prensin onu görmemesiydi.
Kise ayağa kalkıp repliklerini okurken bakışlarının değdiği kişilerden olmamak için oturduğu yere iyice gömüldü.
"Ey sevgilim! Seni öyle seviyorum ki böyle giderse benim sonum olacaksın."
Kopan alkışa eşlik ederken bunca insanın şuan onu izliyor olduğu gerçeğini gözardı etmeye çalışıyordu.
Ne yapsaydı yani, "Sen! Evet oradaki, ona öyle yiyecek gibi bakmayı kes!" mi deseydi? Şimdi Baekhyun'u daha iyi anlıyordu.Topluluk dağılırken hala sahnede kalan kişiye baktı.
Bu kıyafetlerle farketmemesi mümkün değildi zaten.Bir de, Kore'delerdi.Herkesin saçları koyuyken şapkanın altından çıkan beyaz saçlarıyla belli olmaması mucize olurdu.
"Gel" mi diyor?
Yandım.
Korkarak merdivenlerden inerken karşısındakinin sert bakışları onu izliyordu.
"Burada ne arıyorsun?"
"B-ben..."
"Sana gelme demedim mi?!"
Gerçekten sinirli görünüyordu.Başını üzgünce sallayarak dolmuş gözlerini yere çevirdi.
"İzlemek istemiştim."
Birden ayaklarının yerden kesilmesiyle kendini onun kollarında buldu.
"Bunu konuşmuştuk değil mi Shi?"
Sahne kulisine doğru yürürken kızgınca sordu Kiseki.
"Evet ama..."
"Sana bir şey olmasına katlanamam anlıyor musun?"
Kulisteki koltuğa oturup gözlerinin içine biraz önceki kızgınlığının yerine gelmiş endişeyle baktı.
Shiroi bir albinoydu.Teni güneşin ışınları için fazla güçsüzdü.Daha dikkatli olmasını, çok gerekli olmadığı sürece dışarı çıkmaması gerektiğini söylemekten yorulmuştu Kiseki.
Neden onu dinlemiyordu ki?
Kucağındakinin şapkasını çıkartıp derin bir nefes aldı.Onu herşeyden korumak istiyordu.Ama Shiroi böyle yaptıkça...
Ceketini çıkarıp gömleğinden iki düğmeyi açtı.Bu sıcakta gösteriyi bu kıyafetlerle izlemek...
"O-onlar... Sana bakıyorlar."
Kaşlarını çatarak içindeki sinirin dinmesini bekledi.
Gülümsedi Kiseki.Kıskanıyordu demek... Küçük bedene yaklaşıp dudaklarını onunkilere bastırdı.Böyle sevimli olmak zorunda mıydı?
"Ama ben, sadece sana bakıyorum."
Çenesinden tutup ona yaklaştı.
"Bu yüzden..."
Bir kere daha öpüp konuşabilecek kadar geri çekilip devam etti.
"Sen de sadece bana bak."
Dudakları onunkilere değerken konuşuyordu.Diğerinin yüzünün kızarmasına daha da aşık olarak tekrar öptü.
Sanki her cümlesini mühürlemek istermiş gibiydi.Onu kaybetmekten korkuyordu.Gülmeyi ondan öğrenmiş sayılırdı.Kızmayı ve aşık olmayı da...
Kıskanınca kaşlarını çatıp kırgınca ona bakışını sevmediğini söylemek dünyanın gerçeklerini inkar ediyor olmak demekti ama... Ona bunu yapmak istemiyordu.Kimseyi kıskanmasına gerek yoktu.Çünkü zaten bütün duygularına sahipti.
Yine de, bunu farketmesi daha zaman alacakmış gibiydi.Hala elindeki özgürlüğün değerini anlayıp kaçmak için vakti vardı.
Belki...
Kucağında oturan Shiroi'ye baktı.Ondan kaçmak mı?
Eski Fransız Prens kostümünün kırmızı çiçeğini cebinden çıkarıp kulağının arkasına sıkıştırdı.
"Sadece iki kelimeyle tamamen sizin olabilirim prensesim."
"Sana- İki kelime mi?"
Shiroi kızmadan önce merakla Kise'nin gözlerine baktı.
Gülümseyip tek kaşını kaldırdı Kiseki.Onun neyi kastettiğini anlayan Shiroi'nin yüzü daha da kızarırken utançla gerilmişti.
"Neden ilk söyleyen ben oluyorum?Hem- Hem bana sözün vardı!"
Gülerek nefes verdi Kiseki.Buna dayanamayacaktı.
"Sen..."
Bakışları derinleşirken söyledi.
"Böyle giderse sanırım gerçekten benim sonum olacaksın."
.
*Kısa sürdüğü için üzgünüm.Uzun yazacabilecek gibi değilim.Neyse neyse... Mutlu günler sevgili okurlarım.*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Su [Baekyeol]
FanfictionTür:Bilim kurgu.Aksiyon.Romantik Önemli bir not:Zamanınız yoksa başlamamanızda fayda var. Dünya bencilce davrandı. Şimdi bunun cezasını geleceğin insanları çekiyor. Baekhyun...Genç bir bilim adamı Dünyayı kurtaracak formülü bulabilecek mi? Chanyeol...