Bölüm 5

2.3K 372 30
                                    

Chanyeol nemli saçlarını önemsemeyerek Kola'nın yanına uzandı.Kedinin tüyleri kollarını okşarken aklı hâlâ geçen gündeydi.Nedense o bücürün gözleri bir türlü aklından çıkmıyordu.Meslektaşlarına olduğu gibi ona da nefret beslemesi gerekiyordu ama durup bakınca elinde birşey kalmıyordu.
Kahrolası... Bana da bir şey yapmış olmalı.
Üstüne siyah bir gömlek geçirip laboratuvarı izlemeye başladı.Gene bir işler karıştırıyor olmalıydılar.Etraf kalabalıklaşmıştı.Kapısının hafif vuruşlarla çalınması onu şaşırttı.
Bizimkiler değil.Öyleyse kim?
Kapıyı açınca karşılaştığı görüntüyle yüreğinin sızlaması kaşlarını çatmasına sebep olmuştu.Gerçekten kötü görünüyordu.
"Yine ne istiyors-"
Baekhyun kimliğini çıkarıp ona gösterince susmak zorunda kaldı.Bu kimlik SSB (Sistematik Sınıflandırma Birimi) kimliğiydi. İki türü vardı. SSBH (Halk.Alt tabaka.) ve SSBA (Asil.Yüksek tabaka.)Alt tabakadan birisi Asil'lerin kimliğini gördüğünde ona sorgusuz bir şekilde itaat etmeliydi.
Chanyeol'a bu kurallar işlemezdi.Onlara itaat edecek değildi.Yine de...Karşısındaki kısa boylu gence baktı.Kimliği ona doğru uzatmış, gözlerine bile bakmıyordu.Kenara çekilip geçmesine izin verdi.Baekhyun içeri girip arkasından sessice kapıyı kapattı.Perişan hissediyordu.Ne gidecek ne de güvenebilecek kimsesi vardı.
Uzun olanın gözlerine sonunda bakışlarını değdirdi.Anlam veremediği bir çehresi vardı.Yüzüne bakmadan ona doğru yaklaştı.
Chanyeol ister istemez geri gitmek zorunda kalmıştı.Bu bücürün derdi neydi? Kısa olan daha da yaklaşıp onun cebindeki tükenmez kalemi alınca tuttuğu nefesini geri verdi.
Baekhyun kalem ile eline bir şeyler yazıp karşısındakine gösterdi.
"Bana kıyafet ver ve sakın konuşma."
"Emredersiniz (!)"
Kalemi eline alıp yazmıştı.Kısa olan yine alıp yazmaya devam etti.
"Lütfen.Başka bir şey istemeyeceğim."
Chanyeol daha fazla bakmadı ona.Daha doğrusu bakamadı.Bu bücür gerçekten ona bir şey yapmış olmalıydı.
Onu kolundan çekip oturttuktan sonra odasına gidip ona uyacak kıyafetler aramaya başladı.
Mavi çizgili, kareli, lacivert olan, siyah, açık mavi... Mavi ve gömlekten başka bir şey yoktu anlaşılan.Onu düşündü.Evinin ortasında oturan, ne istediğini bilmediği genci.Zaten kısaydı bir de kendi yanında olunca işler başka bir boyuta taşınıyordu.İnce ve minyon bir bedeni vardı ve elindeki gömlek yüksek ihtimalle ona büyük gelecekti.Birkaç parça daha aldı ve kısa olanın yanına gitti.
Baekhyun ona uzatılanları sorgusuz bir şekilde alıp elindeki son boş yere yazdıklarını gösterdi.
"Banyo nerede?"
Chanyeol tek kaşını kaldırıp ona ~gerçektenmi~ bakışı atarken Baekhyun ayağa kalkmıştı bile.Tanımadığı bir adamın evinde banyo mu yapacaktı yani? Bu ne cesaretti? Daha birkaç gün önce ona hakaret eden adamın evindeydi ve can güvenliği olduğunu mu sanıyordu?
Tch...
Önünden yürüyüp ona yol göstermeden önce elini tuttu ve avuçlarına anahtarı bastırdı.Belki de şuan karşısındaki bunu düşünebilecek durumda değildi ama olur da aklı başına gelirse korkmasın diye banyonun kilidini eline verdiği gibi kapıyı üstüne örttü.Bu kesinlikle bilip benimsediği Chanyeol değildi.
Bilim adamları hayatlarıyla oynuyorlardı.Tıpkı kedinin öldürdüğü farenin cesediyle oynaması gibi.Yine de bir bilim adamı olarak ona karşı gelmemişti.Belki de en nefret edeceği kişi şuan banyosunda soyunuyordu.Üstelik kapı kilidinin çevrildiğini bile duymamıştı.
Ahh... Delireceğim!
Saçlarını karıştırarak kedisinin yanına döndü.Gece uzun geçeceğe benziyordu.

Baekhyun sonunda yalnız olmanın verdiği rahatlıkla suyu açıp altına geçti.Ellerinin titremesine aldırış etmiyordu.Eski kıyafetleri üzerindeyken ıslanıyordu.Tahmin ettiği gibi.Jel formunda ses kayıt cihazı.Şeffaf olmasına rağmen yoğun bir sıvıya dönüşerek cebinden süzülüyordu.
Tüm bunlar da neydi böyle? Kameralar, kayıt cihazları, radyasyon odaları, yalanlar...
Şimdi ise kim olduğundan en ufak bir fikre bile sahip olmadığı birinin evinde böyle bir şeyle yüzleşmek zorundaydı.
Hıçkırıkları suyun sesine karışırken aldığı temiz ve yeni kıyafetleri giymeye başladı.
Ne yapacağım?Şimdi ne yapacağım?Shi... İyi misin? Ailem... Babam.
Suyu kapatıp köşedeki küçük halının üstüne oturdu.Dizlerini kendine çekti ve kollarıyla sardı.

Chanyeol
Tam iki saat.Kola kucağımdan inip etrafta dolaşırken onu izliyordum.Ama Allah aşkına iki saat? Mavi tüyleri geceye karışırken banyoya gittiğini fark ettim.Kapının önündeki halıyı tırmalıyordu.Mantığım bana bir şeylerin ters gittiğini fısıldarken kapıyı çalıp çalmamak konusunda kendimle bir savaş veriyordum.Benim düşmanımdı.Yani dolaylı olarak...Herneyse.
"Hey, ses ver." * Tanıştırayım, Bay Öküz*
İçeriden ses gelmiyordu.İki saat...Banyo yapmak için uzun bir süre.
"Konuşmazsan kapıyı kıracağım."Bir süre daha bekletti beni.Sonunda kısık bir ses işitebildim.
"Gelme."
O anda içeride ne olduğunu umursamadan kapıyı kırmak istediğimi farkettim.Belki iyi bir banyo keyfi yapıyordu.Belki sadece banyo yapası vardı ve en yakın ev benimkiydi.Ama belki de ağlıyordu.Çünkü sesi...
Kapının koluna asıldım ve tuhaf bir şekilde zorlanmadan açılırken gözlerim banyonun köşesindeki halıya kaydı.Gerçekten mi? Tahminim.Gerçek olmak zorunda mıydın...
Yanına çömelerek bileklerinden tutup açtım.Allah aşkına bu kadar güçsüzken tanımadığı birinin evinde ne işi vardı?
Gözleri kıpkırmızı olmuş elleri buz gibiydi.
Ahh...Başıma gerçekten bela alacağım.
Kollarını çekip boynuma doladım.Her yeri titriyordu.Bir elimi belinden diğerini de bacaklarının altından geçirip kucağıma aldım ve onu odama taşıdım.
O sırada parmaklarından düşen anahtar Kola'nın yeni oyuncağı haline gelmişti.Kapıyı kilitlememişti.Tıpkı benim de onu kilitlemediğim gibi...
Onu yatağıma yatırıp üstünü örttüm.Elleriyle yüzünü kapatmış, dizlerini kendine çekmişti.Neden bu haldeydi? Neden benim evimdeydi?
"Kola, onunla uyumaya ne dersin?" Kedime fısıldadığımda gözlerime bakıp aynı bana yaptığı gibi yatağıma çıktı ve onun kollarına sürünmeye başladı.Nedense bu görüntüye fazlasıyla dalmıştım.Karşısındaki koyu mavi koltuğuma oturdum. Gözlerini açıp bana baktığını fark etmem uzun zaman almıştı.Kısık sesle mırıldandığını duydum.
"Teşekkür ederim." Gözlerini benden çekip titreyen ellerini Kola'nın üzerine koydu ve çok geçmeden uykuya daldı.
Gülümsedim.
"Ne demek bücür."

*Zaten okuyan yok o yüzden vote demeyeceğim...Uykum var ben gidiyorum.*

Su [Baekyeol]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin