Geçmiş

2K 214 24
                                    

20 yaşında ve evsiz biriydi o zamanlar.Nasıl böyle talihsiz olabiliyordu?
Bilim adamları çözüme oldukça yakın olduklarını söylüyorlardı.Tıpkı 3 yıl önce de söyledikleri gibi.
"Ne değişir ki?" Yavaşça mırıldanıp bankta rahat etmeye çalıştı.Nerede olursa olsun kimsesiz olacaktı.Yine de belki...Yalnızlığı gökyüzünün altında çekmek daha iyi olabilirdi.Yorgunca gözlerini kapattı.Bu akşam ilk defa dışarıda kalacaktı.Daha önce gittiği harabeler son rüzgarla tuzla buz olunca tamir edecek gücü bulamamıştı.

Sert bir metal sesi duydu.Bir hayvanın acı sesi.Korkuyla gözlerini açtı.Bir yanda dirseklerinden güç bulup kalkmaya çalışan biri, diğer yanda ise ölü bir vaşak.

Koşarak yerde yatan çocuğun yanına gitti.Kolundan ısırılmıştı.Kan kıyafetlerini boyarken gömleğini yırtıp kanamayı durdurmaya çalışıyordu.
"Hayır, hayır gözlerini aç!" Yerde yatanın baygın bakışları onu endişelendiriyordu.
"Kai!" O sırada duyduğu kalın ses daha iyi hissetmesini sağlamıştı.Arkadaşları vardı demek.O zaman onlar yardım edebilirdi.Çünkü daha fazla ayakta kalabileceğini zannetmiyordu.Bayılırken diğerlerinin ayakkabı seslerini zeminde hissedebiliyordu.Onu kaldıran kolları... Gerisi boşluk...
Kyungsoo saçlarını karıştırdı ve geçmişi düşünmeyi bırakmaya çalıştı.Hayatının dönüm noktasıydı o gün.Kai onu yaratıktan kurtarırken yaralanmış ve büyük bir acıyla başbaşa kalmıştı.Bundan bir kere bile şikayet etmemiş olmasına rağmen Kyungsoo kalbinin acıdığını hissediyordu.O gün arkadaşları ve bir evi olmuştu.Ama en büyük pişmanlığını yaşamıştı.Orada olmayıp onun karşısına hiç çıkmasaydı o böyle acı çekiyor olmazdı.
Uyuyan Kai'ye baktı.Kaşları çatılmış ve soluk alışverişi hızlanmıştı.Baekhyun bunun olacağından bahsetmişti ona.
Yoksunluk belirtileri.
Bir yıldan fazla bir süredir kullandığı uyuşturucuların yokluğu vücudunda bir şok etkisine sebep olacak ve ihtiyaç hissedecekti.Ve başlıyordu işte.Endişeyle Kai'nin açılan gözlerine baktı.
"Kyungsoo..."
"Su getireyim mi?"
"Hayır."
"Bir şey ister misin?"
Kai Kyungsoo'nun endişeli gözlerine baktı.Onu seviyordu.Asla söylemeyecek olmasına rağmen ona bakıp kalmadan edemiyordu.Ona kapılmamak öylesine zordu ki...
"Buraya gel Kyungsoo."
Diğeri bu isteğe itaat ederek yatağına oturdu.Kai içindeki ihtiyaç artarken ellerinin titrediğini fark etti.Kötüye gidecekti.Çok daha kötüye.
"Burada kalmanı istiyorum.Ve hayır bir şey yemek istemiyorum."
Kyungsoo nefesini verirken gülümsedi.Her zaman aklını okurdu zaten.Başını salladı.Kai... Onun yerine acı çeken olmak istedi.Ne zaman acı geri geldiğinde ya da LCD ve Haşhaş içerken bedenini zehirlediğinde olduğu gibi.
"Kyungsoo."
"Efendim?"
Kai gözlerini kapattı.
"Hiç."
Üstelemedi.Önlerinde uzun bir gece vardı.
*Buraları yazarken acı çektim resmen.Ne empatik bir insanmışım.*

Chanyeol uyanıp dışarı çıktığında anlamlandıramadığı bir sahnede buldu kendini.Elleri belinde bir Gabriel ve kollarını kavuşturmuş bir Baekhyun.
"Onu zehirledin ve şimdi de senin yüzünden acı çekiyor!"
"Bak, uyuşturucu almadığı için yoksunluk çekiyor.Buna beni karıştırmayı bırak."
"Böyle söyleyerek diğerlerini kandırabilirsin ama beni değil!"
"Burada neler oluyor?" İkisi de gözlerini Chanyeol'a çevirirken Gabriel ona doğru yürümeye başlamıştı.Koluna dokunup sesini alçalttı.
"Baekhyun Kai'yi zehirledi."
*Ben neden kendi yazdığım karakterlere küfretmek istiyorum?"
Chanyeol Baekhyun'a sorarcasına bakınca kısa olan sinirle karşılık verdi bakışlarına.
"Yok öyle bir şey."
Chanyeol kadının, kolunu tutan elini üstünden çekip konuştu.
"Ona inanıyorum Gabriel.Daha fazla üsteleme."
Baekhyun ona şaşkınlıkla baktı.Bunu beklemiyordu.Ne sorgulamak ne şüphelenmek.Sadece bir cümlesiyle...Gabriel sinirle yürüyerek tesise doğru giderken ona bakmadılar bile.
"Kai şimdi nerede?"
"Uyuyor, Kyungsoo onunla."
Chanyeol gülümsedi.Kyungsoo onunlaysa sorun olmazdı.Kai ve Yeol.Bu topluluğu onlar başlatmıştı.Onunla derinlere inen bir dostluğu vardı.
"Şunlara bakıyoruz ve bana olanları anlatıyorsun." İşte o başkan Chanyeol geri gelmişti.Baekhyun başını salladı ve Kai'nin odasının kapısını sessizce açtılar.

Kai Soo'nun kolunu sıkıca tutmuş, gözlerini kapatmıştı.Kyungsoo onlara bakıp parmaklarını dudaklarına getirdi.Uyuyordu demek.Belli ki uzun sürmeyecekti.Onları yalnız bırakmalılardı.Böyle bir durumda çok kişiye gerek yoktu, doğru kişiye ihtiyaç vardı.Chanyeol Kai'yi bilirdi.Kai ile Kyungsoo arasındakileri de.Kapıyı yavaşça örtüp kısa olana döndü.
"Dinliyorum bücür."
Karşısındakinin kaşları çatılırken nedense bu görüntüye alıştığını fark etti.

Kolunda acı hissetmiyordu Kai.İçindeki inanılmaz istek gittikçe büyürken kızarmış gözlerle Kyungsoo'ya baktı.
"Vampir gibi görünüyorsun."
Bu onu güldürmüştü.Soo'nun vicdan azabı çektiğini biliyordu ama onu bir kere bile suçlamamıştı.
Kyungsoo dudaklarını ısırırken Kai derin bir nefes aldı.
"O kadar kötü mü görünüyorum?"
"Hayır..."
"Kyungsoo, bunu defalarca konuşmuştuk senin suçun değildi."
Soo çaresizce gözlerini kapattı.
"Kai buna inanmamı bekleme."
"Barış teklif ediyorum."
"Peki, önerin nedir?"
"Bunu atlatmama yardım edersen, ödeşmiş olacağız."
Cazip bir teklifti.Ama bu Kyungsoo'yu düşündürüyordu.Ona nasıl yardım edebilirdi ki?Soran gözlerle ona baktı.
"Nöbet geçene kadar burada kalıyorsun."
"Başka?"
"Yaklaş."
Kyungsoo zaten oturduğu yatakta biraz daha yanına yaklaştı.
"Yat."
Anlam veremese de ona itaat etti.Şimdi karşısında ona bakıyordu.Kai kollarını ona sarıp başını boynuna gömdü.Kyungsoo'nun gerildiğini hissedebiliyordu.Gülümsedi.Ona asla söylemeyecekti.
"Üşüyorum."
Kısa olan onun titrediğini fark edebiliyordu.Soğuk çenesi boynuna değdiğinde ürperdi.İkisi için de zor bir gece olacaktı.Zor ve uzun.
"Kyungsoo.İstiyorum."
"N-ne?" Cevabın uyuşturucu olduğunu bilmesine rağmen ihtimalleri düşünmeden edememişti.
"Versen olmaz mı?"
"Kai! "Sinirle omzuna yumruk attı.Bilerek yapıyor olmalıydı.Uzun olanın güldüğünü duydu.
"Tamam tamam."
Ellerini Kai'nin saçlarından geçirip derin bir nefes aldı.Şimdi tek yapması gereken hızlanan kalbinin eski ritmine kavuşması için beklemek olacaktı.

*Bana Kaisoo vermeyin.Onları yazmaya bayılıyorum.Sonra eziyetini siz çekersiniz.*

Su [Baekyeol]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin