Başlangıç

2.4K 290 11
                                    

*Medyaları unutmayalım.Şarkı çok hoş ve... Mavi giyen Chanyeol...Neyse. *
Sertçe çalınan kapı sesiyle uyandılar.Kola yataktan sıçrayıp Chanyeol'un yanına gitmişti.Chanyeol şüpheyle yatağında yatan yabancıya baktı.Baekhyun da en az kedisi gibi korkmuş görünüyordu.Parmaklarıyla çarşafı sıkmış dudağını ısırmıştı.
"B-ben..."
"Onlara bir şey mi yaptın?" Belli ki gelenler Baekhyun'un peşindeydi.
"Hayır!Aslında...Ben dün-"
"Tamam şunları halledelim bunu konuşacağız."Chanyeol hızla kalkarak kısa olanın kolundan tuttup sürüklemeye başladı.
"Ben söyleyene kadar çıkma." Salondaki kapıyı açıp onu içeri itekledi.Dışarıdan bir dış kapı gibi durmasına rağmen içeride aşağıya inen merdivenler bulunuyordu.Baekhyun karanlığın onu ürkütmesine aldırış etmeden ilk basamağa oturup ellerini çenesine yasladı.
Allah aşkına kimin evindeyim böyle?
Dışarıdan gelen sesleri duyabiliyordu.
"Ne istiyorsunuz?" Bu tepki Baekhyun'u gülümsetmişti.O hep böyle miydi?
"SSBA sınıfından birinin evinize girdiği duyumunu aldık.İçeriyi aramamız gerekiyor." Chanyeol'un ayaklarının sesini duydu.Onu itmişlerdi.Kaşlarını çattı.İterek onu devirmek mi... Hiç sanmıyorum.
Agresif, sinirli ama elinden bir şey gelmeyen güçsüz halk.Chanyeol iyi bir oyuncu olmalıydı.Gerçi agresiflik konusunda rol yapmasına gerek yok ama...
Dün akşam aklına gelince yüzünü utançla kapatmak zorunda kaldı.Kendisini taşımasına nasıl izin vermişti? Ondan iyi bir özür dilemeliydi.
Ayak seslerinin kapıya doğru geldiğini hissederek olduğu yere daha çok sindi.Bulunursa, hele ki halktan birinin evinde ve onun kıyafetleriyle...Açıklaması mümkün olacakmış gibi durmuyordu.Asiller onunla iletişimlerini koparmışlar ve bundan şüphe duyuyor olmalıydılar.
"Keito ve Kira siz şu iki odayı alıyorsunuz, sen de benimle geliyorsun.Sen..." Bu tehditkâr hitap Chanyeol'a olmalıydı.
"Sen sakın bir yere kımıldama."
Oww.Bu fena oldu. Neyse ki Chanyeol'dan ses gelmemişti.Ayak seslerini yaklaşık yarım saat daha duyduktan sonra eve uzun bir sessizlik hakim olmuştu.Baekhyun çaresizce kapıya baktı.Gittikçe daha soğuk oluyordu ama onun dediklerine karşı gelmek ile ilgili içinde kötü bir his vardı.Bu yüzden onu beklemeye karar verdi.
Sırtı soğuk duvardan ayrıldığında kendine geldi.Büyük eller yine onu tutup kaldırdığında uyumuş olduğunu fark etti.
"Kendinde misin bücür?"
"Evet! Bana bücür demeyi keser misin?" Baekhyun da söylediklerine inanamazken karşısındaki gülmeye başlamıştı.
"Ne o küçük bilim adamımızı kızdırdım mı yoksa?" Chanyeol çarpık bir gülümsemeyle onun sinirli yüzünü izledi.Üşümüş olmalıydı.
"İçeri gel.Bana anlatacak çok şeyin var."
Baekhyun onu takip ederken mırıldandı."Sanki senin yok."
Önündeki ona dönüp eğildiğinde nefesini tutmak zorunda kaldı.Koyu gözleri ile ona bakıyordu.
"Şşş benimkiler gizli."
Chanyeol doğrulup onu korkutmuş olmanın verdiği zevkle yoluna devam ederken arkasındaki soğuk ellerini yüzüne bastırmıştı.Etraf çok mu sıcaktı?
"Dün...Senin söylediklerini düşünürken bir anlığına işime ara vermek istedim.Etrafı izlerken farkettiğim..." Baekhyun olanları duraklamadan anlatırken Yeol sessizce onu dinliyordu.
"Kıyafetlerimin suyla temas edince eriyen ses kayıt cihazlarıyla dolu olduğunu test etmenin en kısa yolu banyo yapmaktı.Ben de buraya geldim." Baekhyun konuşmasını bitirince Chanyeol bir süre sessiz kalıp düşünceyle başını salladı.
"Gittiklerinde burada bıraktıkları kamera ve ses kayıt cihazlarını temizlemem bir saatten fazlamı aldı." Gözlerini kısa olana çevirdi.
"Yani o odalarda hiç işin olmadı?"
Baekhyun başını sallayınca Yeol rahat bir nefes aldı.Sonunda onda kendisine farklı gelen ve garip olduğunu düşündüğü şeyi bulmuştu.O masumdu.
"Ahh...Biliyor musun?" Chanyeol biraz önce Baekhyun'un çıktığı yere giderken sordu.Kısa olan onu takip ederken merakla gözlerine bakıyordu.
"Bela her zaman 'geliyorum' der." Ve aşağı inmeye başladı.

·········· ·········· ·········· ·········· ·········· ··········

Shiroi işine odaklanmaya çalışmaktan bitkin düşmüştü.Sonunda deney gözlüklerini çıkararak masaya koydu.Onu son bir şans vereceklerini söylemişlerdi.Zaten albino olduğu için bedeni fazla kırılgandı, bir de yüksek tempo onu öldürüyordu.
Aslında aklından atabilmek için bu kadar çalışıyordu.Tek dostunu kaybetmiş olmak onda bir çöküntü yaratmıştı.
Baek, yemin ederim ki...
Başını salladı.Kendisine nasıl inanabilirdi ki? Yıllardır verdiği uğraşlar boşa gitmişti.Kağıdı da yanmış olmalıydı.Elleriyle beyaz saçlarını çekiştirdi.Kimi kandırıyordu ki? Ona iftira olduğunu söylese bile inanmazdı.Özür dilese asla eskisi gibi arkadaşı olmazdı.Onu kaybetmişti.Ki bu bir yana somut olarak da doğruydu.Ona ulaşılamıyordu.
Neredesin Baek...Benden nefret ediyor musun?
Ayağa kalkıp ellerini sterilize etmek için lavobaya dogru gitmeye başladı.
"Onu ne yapmayı düşünüyorsun?" düşük bir tonda gelmesine rağmen kapının ardından profesörün sert sesini duyabiliyordu.Yere eğilip ayakkabısının bağacıklarıyla uğraşıyormuş gibi yapmaya başladı.Tabii ki kameralardan haberi vardı.Analitik bir hafızası vardı.İnce detayları farketmek onun işiydi.Bu yüzden ki nörolojiyle ilgileniyordu.
"Öğrenmiş olmalı.Dün gittiğinden beri ondan haber alamıyoruz.Bulduğumuzda onun için iyi olmayacak."
Ayakkabısıyla işini bitirip doğruca ellerini yıkamaya gitti.Baekhyun'dan bahsediyor olmalıydılar.
Demek "Bulduğumuzda onun için iyi olmayacak" ha? Bekleyin siz.Baekhyun'da bashediyoruz beyler.Onu ne zannediyorsunuz?
Onların bir işler peşinde olduklarını biliyordu.Yine de kendisinin bile öğrenmeyeceği kadar iyi gizliyorlardı.Baekhyun öğrenmişse geri dönmezdi.Geri dönmezdi.Dönmemeliydi de...
Peki su?

·········· ·········· ·········· ·········· ·········· ··········

Karanlık geçitte Chanyeol'un ceketine tutunarak ilerliyordu.Geçitler bir çok kola ayrılıyordu.Birkaç merdivenden çıkıp sonunda bir kapıya geldiklerinde Baekhyun yutkundu.Chanyeol kenara çekilip kapıyı açtı ve ona hayran olması için izin verdi.
"C-Chanyeol burası..."
"Biliyorum."
"İnanılmaz bir yer!"
"Biliyorum."
Chanyeol kahkaha atınca kısa olan oldukları yerden daha inanılmaz olan Chanyeol'un gülüşüne baktı.Bu kadar... güzel olduğunu bilmiyordu.Onun da kendisine baktığını fark edince hemen gözlerini önüne çevirdi. İçini birden kaplayan umutla etrafına baktı.Bu büyük bir başlangıç olacaktı.

Su [Baekyeol]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin