Özel Bölüm ~3~

20.3K 1K 159
                                    

2 Milyon olduk. Bu başarı hepimizin🫀

••••••••

İnsan, önce küçük karanlığından koparılır. Ardından ise sıcak bir kucağa bırakılırdı. Ben sıcak bir kucakta gözlerimi açmamıştım. Doğar doğmaz, ölüm emri verilmiş ve annemi, biriciğimi kaybetmiştim.
Yıllar, benden onun acısını çıkartmış ve korkularımla beni sınamıştı.

Öyle çok korkuyordum ki, bebeğim annesiz kalır da benim yokluğumla cezalandırılır diye...

Aile, ne demek bilmez de kurallarla büyümek zorunda kalırsa diye içim içimi yiyordu.

Ama olmamıştı.

Onu kollarıma almış, kokusunu doya doya içime çekmiştim.
Ben annelik ne demek, ilk kez o an anlamıştım. Issız bir yol kenarında...

Maraz Derman Kurdoğlu, babasından sonra bana ikinci kez vuslatı yaşatmıştı.

Adının zihnime düşmesi bile onu görme isteğimi körüklüyor ve kendimi ansızın özenle döşediğimiz odasında buluyordum. Tıpkı şu an olduğu gibi.

Elim, maviye boyanmış kapısının kulpuna gittiğinde hiç beklemeden açmış ve sessizce içeri girmiştim.
Fakat gördüğüm manzara ile şaşkınca kaşlarımı havalandırmıştım.

Zira Alphan, beşiğin hemen karşısında duran koltuğa oturmuş ve kollarını sallanan beşiğe dayamış bir şekilde mışıl mışıl uyuyan oğlumuzu izliyordu.

Bu görüntü, bana cennet bahçelerini bahşetmiş gibiydi.

"Alphan?" Fısıltılı sedam ile beraber bana döndüğünde, hiç vakit kaybetmeden tekrar Maraz'a bakmıştı.

"Şunun masumluğuna bak Mihri."
İçi gide gide kurduğu cümleye karşılık, dudaklarımda kırık bir tebessüm belirmiş ve hiç beklemeden yanında ki boşluğa oturmuştum.

Maraz, alt dudağını büzmüş ve elinde ki küçük eldivenlere rağmen başında ki bereyi kaydırmayı başarmıştı. Öyle ki, beresi yamuk duruyor ve tek gözünü kapatıyordu.

Kar gibi bembeyaz bir teni ve benden aldığı mavi gözleri haricinde babasının kopyasıydı.

"Benden çok oğlumuza aşık olacaksın diye korkmaya başladım."

Kahverengi gözlerini bana çevirdiğinde, dudağının kenarını eğlenen bir ifade ile kıvırmıştı.

"Sen kalbimsin, o her şeyim."

Maraz Derman, doğalı sadece iki aylık olmuştu ve bu süre zarfında evimizde bayram havası esiyordu. Oğlum, kendiyle beraber yuvamızda kalıcı bir mutlulukta getirmişti.

Ve sanki ondan bahsettiğimizi anlamış gibi yavaşça gözlerini araladığında önce huzursuz birkaç mırıltı çıkarmış ama deniz mavisi gözleri bizi fark edince sessizliğe gömülmüştü.

Birkaç saniye babasında takılı kalmış ama orada çok oyalanmadan gözlerini bana çevirmişti ve sanki ona bir lütuf bahşedilmiş gibi bir an olsun bakışlarını benden çekmemişti.

Ukala bir sırıtış tüm yüzümde yayıldığında, nispet eder gibi Alphan'a ithaf konuşmuştum.

"Sen ona bakakalırsın, o annesine."
Şimdiden oğlumun annesine aşık olacağı belliydi.
Bu durum Alphan'a hiç dokunmadı aksine memnun olacak ki gözlerine parıldayan yıldızlar yerleşti.

"Babam, ne diyor senin bu annen..?" Beşiğe doğru eğilip onu kuacağına aldığında canını acıtmadan dudaklarını pürüzsüz yanağına dokundurmuştu.
Maraz, bu durumdan memnun olmuş olacak ki başı anında babasının omzuna düşmüştü.
"Bizi kıskanıyor bence."

Küçük Sır Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin