Dosyaları incelerken aynı zamanda babamı arıyordum.Yarın çok önemli bir toplantı olmasına rağmen hala ortalıkta yoktu.Bir hafta demesine rağmen 8 gündür kayıplara karışmıştı.Aradığımda da açmaması işin çabasıydı,öfkeden köpürürken masanın üstündeki şirket telefonu ile asistanımı yanıma çağırdım.
Kısa süre içinde yanıma geldiğinde ince sesi ile"Buyrun Efendim"dedi.
Yüzüne hiç bakmadan konuştum."Alt kısımdaki dosyaları görüyorsun,onları imzaladım.En üsteki dosya hariç hepsini onayladım.Ama o üsteki anlaşmayı hemen fes edilsin"hızlı konuşmamdan sonra "hemen Efendim"deyip dosyaları aldı ve gitti.Bilgisayarımı açıp bazı dosyaların yedeğini flaşıma yükledim.
Yarın ki toplantıda holdingin sözde sahibi olarak babamın katılması ve sunması gerekiyordu.Ama sevgili babacığım gelmediği için ben sunacaktım.
Holdingin en büyük hisseleri ben de olsa da çoğu kişi bunu bilmiyordu.Odamdan çıkıp babamın odasına adımladım.Asistanı beni görünce hemen ayağı kalktı ve"Mihrişah Hanım babanız burada değil"sinirle göz devirdim.Sanki biz bilmiyoruz,onu cevaplama gereği duymadan hızlıca babamın odasına adımladım.Kapıyı açacağım sırada asistan kapının önüne geçip "üzgünüm ama bu odaya babanızın izni olmadan giremezsiniz"dedikleri beynimde şimşekler çakmasına neden oldu.Zaten sinirliydim ve onun yaptıkları ile fokurdamaya başlamıştım.Etraftaki çalışanlar bizi kaçamak bakışları ile süzerken benim kaşlarım derinden çatıldı.Sert sesim ile bağırdım.
"Eğer kovulmak istemiyorsan önümden çekil"
Kararlı sesim onun duruşunu zedelerken mahçup bir şekilde bize bakan insanlarda gözlerini gezdirdi.
Gözlerini bana çevirip mırıldandı."Ama Efendim,babanızın kesin talimatı var.O olmazsa kimse odasına giremez"
Ellimi enseme atıp sıvazladım.Bugün herkes çıldırmam için mi uğraşıyordu?
"KOVULDUN!"diye bağırdım.Sinirimi birinden çıkartmam gerekiyordu o da bu genç kız olmuştu.Kimin holdingine kimi sokmuyor ya?!
Kız gözleri dolu dolu başını yere eğdi.Onu es geçip hemen odaya girdim.Bize bakan çalışanları es geçmek istemediğimden onlara dönüp bağırdım.
"İŞİNİZE DÖNÜN!"herkes bir şeylerle ilgilenmeye başladığında babamın odasına girip kapıyı sertçe örttüm.
Ellerimle hırsla saçlarımı çekiştirdim.Kaç gündür adamı arıyorum açan yok!Babaanneme soruyorum cevap yok!Yine bir şeyler dönüyordu.Ve ben bunu öğrenmeden işin ucunu bırakmazdım.Masanın üzerine doğru ilerledim.Yarınki toplantı için gerekli sunum dosyalarına bakmam gerekiyordu.Masanın üstündeki dosyalara baktım,buradakiler değildi.Çekmeceleri açtım.Sunum dosyasını bulduğumda dosyanın altındaki evrak daha çok ilgimi çekmişti.Nüfus Müdürlüğü başlığı altındaki evrağı elime aldığımda kapı pat diye açıldı.İçeri Alphan'ın girdiğini görünce elimde ki dosyayı tekrar yerine koydum.
Kaşlarımı çatıp"ne işin var burada?"sinirli sesime tezat alay içeren sesi ile"sakin ol,sadece öğle yemeği için geldim"sakin olmaya çalıştım ve"tamam çıkarız birazdan"omuz silkip koltuğa oturdu.Masanın üstündeki kalemi alıp eliyle çevirmeye başladı.
Ağzımı konuşmak için açtığımda telefonum çaldı.Arayan Emir'di.
Telefonu hızlıca açıp kendimden bile beklemediğim soğuk ve sert sesim ile konuştum."Ne var?!"Emir birkaç saniye konuşmayıp ardından gülmeye başladı.
Gülmesi sinirlerimi dahada artırırken bugünün ne kadar berbat bir gün olduğu hakkında teoriler üretiyordum.
Kızgın sesim ile gülen Emir'i böldüm.
"Emir kes gülmeyi"tıslayarak konuşmuştum.
Emir ismini duyunca bakışları bana dönen Alphan dikkatle beni izlemeye çalıştı.
Telefonun sesi son ses açık olduğu için eğer odada sessizlik hakim olursa gayet net duyardı.
Ki odada gayet sesizdi.
"Tamam Mihri hemen kızma,akşama gece kulübüne mi gitsek?"neşeli sesiyle sinirim biraz dinmişti.
"Çok isterdim ama babam İzmir'de ve yarın toplantı var.Babam olmadığı için ben sunacağım ve onun için holdingde sabahlayacağım"
İsyan eder gibi çıkan sesime inat neşesini kaybetmeden konuştu.
"Madem sen gelmiyorsun ben gelirim hem sana yardım ederim.Malum sabahlamak benim işim senide eğlendiririm"yaptığı iğrenç ima ile yüzümü buruşturdum.Tam bir kadın avcısıydı ve böyle sapıkça espriler yapmaktan hiç çekinmezdi.
Alphan'ın burada olduğunu hatırlayınca hemen ona baktım.Lanet olsun ki oda duymuştu dediklerini ama pekte umursuyormuş gibi görünmüyordu.Gözleri gözlerimden biran olsun ayrılmıyordu.
"Tamam gel ama yarardan çok zarar vereceksin gibime geliyor"
"Ah hadi ama yapma,kadınları çok eğlendirdiğimi ikimizde biliyoruz.Bak her şey çok eğlenceli olacak"muzip sesine kıkırdadım ve daha fazla konuşmasına izin vermeden kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Sır
Підліткова література"Bana öyle bakma" dediğinde bakışlarımı kaçırdım. Verdiğim titrek nefes onun dudaklarında can bulmuştu. Bana bir adım daha yaklaşıp,elini belime attı. Ve gecenin kutsal sözcükleri o iki et parçasından fütursuzca döküldü. "Seviş benimle" Zaman durdu...