İnsanlar bazen hiç olmaması gereken yerlerde olurlardı.Tıpkı Alphan gibi neden buradaydı ?
Akın,içeri gireni görünce pişkin pişkin sırıtıp "hanımlar tanıştırayım Alphan Kurdoğlu"
Pera samimi bir gülüşle kendini tanıtıp memnun oldum dedi.
Sesizliğimi korurken arkamda ellerini önünde birleştirmiş olan korumama elimle işaret verdim ve"Serumu çıkarması için birini çağır ve çıkış işlemlerini hallet"dedim.Başını sallayıp odadan çıktı.O sırada Akın konuşmaya başladı.Eliyle ensesini ovarken "ben halletmiştim aslında"dedi.
Tek kaşım havaya kalktı,ne hakla hastanenin maliyetini ödüyordu."Pardon ama hangi sıfatla "dedim.
Mahçup bir ifade ile"özür maiyetinde kabul edin"dedi.
Ortamdaki gerilim artmıştı.Pera'da bunu fark etmiş olucakki boğazını temizleyip "Mihrişah Akın naziklik yapmak istemiş abartma"Bakışlarım hızlıca ona döndü.Abartmamı ?
Daha bir kaç saat önce tanıştığı birini mi savunuyor?
Göz göze geldiğimizde hemen bakışlarını kaçırdı.Ayağı kalkıp üstünü düzelti.Zaten hemşire serumu çıkarmıştı.
Ayağı kalkınca Akın'la tekrar konuşmaya başladı.Göz devirdim.
Ayağı kalkıp eteğimin yukarı kıvrılmasını önemsemeden korumalar eşliğinde kapıdan çıktım.Alphan denen adam Akın'ın iyi olduğunu görünce umursamadan odadan çıkmıştı.
Çıkış kapısına ulaştığımda elinde ki telefonla birileriyle konuşuyor aynı zamanda kapıdan çıkıyordu.Olaylar ağır çekimde gibi oldu.Aynı anda kapıdan çıktık ve gözümüzün önünde patlayan flaşlar ile neye uğradığıma şaşırdım.
Kahretsin Magazinciler!
Korumalarım iki yanımda kalkan olurken onlar sorularını yağdırıyorlardı.
"Mihrişah Hanım Alphan Bey ile sevgili misiniz ?
"Nişanlanmayı düşünüyor musunuz?"
"Hamile olduğunuz için mi hastanedesiniz"E yuh! Adamı parçalamamak için kendimi zor tuttum.
Özel aracıma binip köşkün yolunu tuttuk.
Akşama haber yayılırdı.Şimdi ne yapacaktım ?
Haberi iptal ettirebilirdim ama etraftaki insanlar zaten duymuştu.
Haber çabuk yayılırdı.Eve geldiğimde hemen odama çıkıp soğuk bir duşa girdim.Pera'ya çok sinirliydim.Erkeklerle çok çabuk içli dışlı olabiliyordu.Buna karışamazdım ama daha birkaç saat önce tanıdığı adamla hemen samimi olması hiç iyi bir şey değildi.
Üstüne üstlük adamın yanında beni susturmuştu.O da yetmezmiş gibi Alphan denen adamla görüntülenmiştim.Babaannemin tepkisini merak ediyorum açıkcası.
Duştan çıkar çıkmaz şortumu üstüne de göbeği açık bir t-shırtimi giydim.Siyah spor ayakkabılarımı giyip saçlarımı tepeden bağladım.
Yüzümü nemlendirip aşağı indim.Matmazel ile aynı anda salona girmiştik."Neyin var canin sıkkin gibi"dedi.
Küçük bir tebessüm edip "sonra anlatırım"dedim.Babam ve babaannem de gelince bahçeye çıkıp akşam yemeğini yemeye başladık.Havalar çok sıcak olduğu için artık bahçede yerdik.
Onlar sohbet ederken babaannemin Telefonu çaldı.Telefonun ekranına bakınca hafif kaşlarını çattı.
"Alo"dedi.
.............."İyiyim teşekkür ederim siz nasılsınız"
.................
Karşı taraf ne dediyse artık.Bakışları ağır çekimdeymiş gibi bana döndü.
Şimdi yandım İşte!
Tek kaşı havada tehdit vari bir şekilde yüzümün her tarafını inceledi.
Telefon konuşması bitince sessizce masanın üstüne bıraktı telefonu.Biz masada telefon ile konuşamazken o konuşabiliyor.Ne ala memleket!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Sır
Genç Kurgu"Bana öyle bakma" dediğinde bakışlarımı kaçırdım. Verdiğim titrek nefes onun dudaklarında can bulmuştu. Bana bir adım daha yaklaşıp,elini belime attı. Ve gecenin kutsal sözcükleri o iki et parçasından fütursuzca döküldü. "Seviş benimle" Zaman durdu...