"Nereye götürüyorsun beni"sorumu yine es geçmesi beni her ne kadar sinirlendirse de sakin olmaya çalıştım.Alphan resmen zorla beni evden çıkartmıştı.Babaanneme görünmemek için kırk takla atmıştım ya orası ayrı konu.
İzbe,karanlık ve ürkütücü yerlerden araba hızla geçiyordu.Allah aşkına benim ne işim var böyle yerlerde.
Gittikçe artan insan sesleri iyice merakımı körüklüyordu.Araba gürültülü bir şekilde durduğunda çoğu bakış bize dönmüştü.Arabadan ikimizde cool bir şekilde indiğimizde Alphan'ın etrafına kısa şortlu ve sütyenli bir sürü kız dolandı.Son model olan bir sürü araba sırayla dizilmişti.Etraftan gelen çığlık ve heyecanlı seslere bir anlam vermeye çalıştım.Çoğu insan kimin kazanacağı hakkında teoriler yürütüyordu.Bir dakika Ne?!
Ah tanrım bu bir araba yarışıydı.Kahretsin!Benim burada Ne işim var.Alphan'a sert bir bakış attığımda mesajı anlamış olucakki hemen yanıma geldi.
"Araba yarışı mı ?Nesiniz siz ergen mi?"
Alayla çarpık bir şekilde gülümsedi ve "noldu yoksa hızdan korkuyor musun?"
"Ne münasebet"sinirle söylenmem onu çok eğlendirmişe benziyordu.Yanımıza gelen bir kaç devasa adam ile selamlaşan Alphan'a ters ters baktım.
Alphan'ın yanına gelen biri beni baştan aşağı süzüp Alphan'a döndü.
"Bugün ki şans meleğin bu mu"deyip yanağımdan makas almak için elini uzattı.Tam o sırada Alphan sertçe elini itti.
Çocuğun kaşları havalandı ve ekledi "haa anladım sadece şans meleği değil bu güzellik"
Bir eşyaymışım gibi konuşmaları oldukça kırıcı ve kabaydı.Ne vasıfsız insanlar var yarabbi.
"İkile Uzay "diye sertçe konuştu.Uzay denen çocuk arsızca gülüp göz kırptı ve gitti.
Alphan'a bakıp"beni düşürdüğün şu duruma bak.Allah aşkına benim gibi bir kadının burada ne işi var"diye bağırdım.Meraklı birkaç göz bize döndüğünde Alphan'ın sert bakışlarından sonra tekrar eski hallerine döndüler.
Boş gözlerini bana çevirip tıslayarak konuştu.
"Sakın bir daha bana sesini yükseltme"bağırsaydı bundan daha az korkardım.Gerçekten ürkütücü görünüyordu.Birkaç adım geriye adımladım.Kabul korkmuştum.Kelimelerin üzerinde öyle bir hakimiyet kuruyordu ki buraların kralı benim etkisi yaratıyordu.
Maçın başlayacağına yönelik anons yapılınca herkes arabalarına bindi.Gergince yerimde kıpırdandım.Alphan sadece yola odaklanmıştı.Yolun ortasında duran uzun boylu kadın elindeki beyaz bayrağı indirince tüm arabalar çok hızlı bir şekilde hareket ettiler.Sadece yola odaklanan Alphan'a kısa bir bakış attım.3.sıradaydık.Biraz daha hızı artırınca önümüzde olan arabayı geçtik ve en önde olan arabayla aynı hizada ilerlemeye başladık.O kadar hızlı kullanıyordu ki sanırım kusacaktım.Yol kayıp gidiyordu.Nefeslerim hızlanmıştı,kalp atışlarım arabanın içinde yankılanacak diye korkuyordum.Peş peşe gittiğimiz arabada ki adama baktım.Kemikli çenesi,sarı saçları ve maviye çalan gözleri ile muazzamdı.Saatlerce izlenecek yüzüne dalıp gitmemek imkansızdı.O da en az Alphan kadar hızlı sürüyordu zaten yan yana gitmelerinden anlaşılıyordu bu durum.
"Artık önüne dönsen"diye bağıran Alphan ile bakışlarımı ona çevirdim.Kabul biraz fazla izlemiş olabilirim.Ama çok yakışıklıydı.Her ne kadar sarışın erkek sevmesemde yakışıklı bulmuştum.
Alphan'a cevap verme gereği duymadan kemerime daha sıkı sarıldım.Kusacak raddeye gelmiştim ve o ikisi hala yan yanaydı.Alphan yandaki arabaya baktığında,sarışın olan da Alphan'a bakmıştı.İkisi de birbirime öldürecek gibi bakıyordu.Gözleri yolda değildi birbirlerine odaklanmışlardı.
Küçük bir çığlık atıp"önüne baksana"diyerek bağırdım.Bana ters bir bakış atıp önüne döndü.
Bitiş çizgisine yaklaştığımızda nefesimi tuttum.Hala beraberdeydiler.O kadar hızlı kullanıyorlardı ki korkudan bayılacaktım.Sonunda çizgiyi aştığımızda berabere kalmışlardı.Alphan sinirle bağırıp direksiyona yumruk attı.Dudaklarımı dişleyip korkudan kısık çıkan sesimle konuştum."En azından kaybetmedin "dediğimde hızlıca bakışları bana döndü.Önce dişlerimle ezdiğim dudaklarıma baktı daha sonra da yavaşça gözlerime.Derince yutkundu ve hızlıca arabadan indi.Bende arabadan indiğimde etraftaki çığlık sesleri daha da netleşti.Binlerce insan ikiye ayrılmış gibiydi.Alphan'ı tutanlar ve sarışın çocuğu tutanlar.
Bense kedi yavrusu misali arabaya yaşlanmış onları izliyordum.Her iki tarafta tuttukları insanları teselli ediyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Sır
Teen Fiction"Bana öyle bakma" dediğinde bakışlarımı kaçırdım. Verdiğim titrek nefes onun dudaklarında can bulmuştu. Bana bir adım daha yaklaşıp,elini belime attı. Ve gecenin kutsal sözcükleri o iki et parçasından fütursuzca döküldü. "Seviş benimle" Zaman durdu...