Her insanın büyük,küçük hayalleri vardır.Kimisinin kan kırmızısına boyanan düşleri,kimisinin toz pembe rüyalarıydı.
Benim ki hayal olmaktan çok uzaktı.
Hayal etmeye fırsat olmadan gerçekleşmişti.
Gerçekti...
Alphan ve ben beraber Pera'nın modaevine gelmiştik.
Kına gecesi bu akşamdı ve giyeceğim elbiseyi alıp,hazırlanmak için eve geçecektik.
"İstersen son kez dene,ne olur ne olmaz."
Pera'nın ilgili sesine karşılık,Alphan'a kısa bir bakış atsam da pek oralı olmamıştı.Lacivert deri koltuğa oturmuş bir şekilde telefonuyla ilgileniyordu."Olur,deneyeyim."
Pera siyah kutunun içinden kırmızı abiyemi aldığında benimle beraber kabine kadar yürüdü ve içeri girip askılığın olduğu yere kıyafeti astı."Giy hemen,yardıma ihtiyacın olursa seslen."
Uslu bir çocuk gibi sadece başımı sallamakla yetindim.
Pera kabinden çıktığı an da üstümdeki kıyafetlerimden tek tek kurtuldum.Giyeceğim abiyede göğüs dekoltesi olduğu için sütyenimi de çıkarmak zorunda kalmıştım.Giyeceğim kırmızı kıyafeti askılıktan kurtardım ve hızlı bir şekilde üstüme geçirdim.
Fermuarı çekmeye çalıştığımda,becerememiş olmanın hüsranıyla kabinin kapısını araladım ve anında Alphan'la göz göze geldim.Kapının arkasına saklanmış olmamdan ötürü,üzerimde ki abiyeyi görmüyordu.Sıkılgan bir tavırla çenesini sıvazladığında kısık bir sesle mırıldandım.
"Fermuarımı çekemiyorum,yardım eder misin lütfen."
Küçük ricama karşılık başını olumlu manada salladı ve kabine girip arkasından kapıyı kapattı.Bakışları üzerimde ağır ağır dolandığında kaşlarının çatılması oldukça tezat oluşturacak kadar hızlıydı.
"Bunu mu giyeceksin ?"
Sert bir tavırla sorduğu soruya karşılık,tıpkı onun gibi kaşlarımı çattım ve konuşmayı devraldım."Beğenmedin mi ?"
Surat ifadesinde gezen iğreti bakışlar bir şeylerin olumlu gitmediğini göstergesiydi."Mihrişah bazen kasıtlı olarak yaptığını düşünüyorum..."
Bakışları göğüs dekolteme kaydığında burnundan sert bir soluk bıraktı ve devam etti.
"O kadar insanın içinde sana bunu giydireceğimi düşünmen komik."Şimdi anlaşılmıştı derdi.
"Alphan farkında mısın bilmiyorum ama bugün kına gecem var.Ve sonuçta hergün evlenmiyoruz,her şey benim istediğim gibi olacak."
Kesin tavrıma karşılık tek kaşı alayvari bir şekilde havalandı.
Elleri fermuarımı bulduğunda hızlı bir hareketle çekti ve aynada ki yansımamıza bakıp,benimle göz teması kurdu."Gecenin sonu senin için iyi bitmez."
Açıkça ettiği tehditte karşılık güldüm."Farkındaysan hala baba evinde kalıyorum."
Özgüvenli bir şekilde söylediklerime karşılık kışkırtıcı bir şekilde bana küçük bir adım attı ve tam dibime girip kendini bana yasladı."Ben izin verdiğim için orda kalabiliyorsun,göz yummadığım hiçbir şeyi yapamazsın."
Tehlikeli tınısı,içimde bir şeylerin akıp geçmesini sağladı.Ona tam cevap vereceğim sıra,geniş kabini bir telefon sesi kapladı.
Alphan elini cebine atıp,telefonunu çıkardı ve kimin aradığına kısa bir bakış atıp cevapladı."Söyle."
Kaba sesine karşılık göz devirip,üzerimde ki kıyafetin fermuarını açması için ona işaret verdim.Önce birkaç saniye boş boş yüzüme baksa da,demek istediğimi anlamış ve fermuarımı aşağı doğru indirmişti.
Abiye üstümden süzülerek düştüğünde Alphan'ın bakışları bir ok misali tüm vücudumu talan ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Sır
Fiksi Remaja"Bana öyle bakma" dediğinde bakışlarımı kaçırdım. Verdiğim titrek nefes onun dudaklarında can bulmuştu. Bana bir adım daha yaklaşıp,elini belime attı. Ve gecenin kutsal sözcükleri o iki et parçasından fütursuzca döküldü. "Seviş benimle" Zaman durdu...