Gecenin zincirleri zihnimi bağlamıştı.
Karanlığın getirdiği çıkmaz gün yüzündeydi.
Sanki bir yoldaydım ve koşar adım giderken önüme bir duvar çıkmıştı.
Karanlık o duvarı öylesine dikkatli saklamıştıki farketmemiştim bile.Kadının söyledikleri ile kaşlarım olabildiğince çatıldı.
Tehlike çanlarının sesini duyuyordum.
Öylesine sıradan bir kadın değildi,Alphan'a olan bakışlarından belliydi.
Tüm kibarlığımı bozup kabaca"bu kim?"diyerek Alphan'a soru yönelttim.
Karşısındaki kadından gözlerini çekip bana baktığında yüzündeki afalama anlaşılmayacak gibi değildi.
Alphan'a izin vermeden o kadın konuştu.
"Şebnem ben Alphan'ın eski sevgilisi."
Gözlerini benden ayırmadan devam etti.
"Ama çok yakında eski sıfatının kalkacağına eminim."
Eski sevgilisi elbette olabilirdi ama işin tuhaf yanı bu mizaçta konuşmasıydı.Ben daha ne olduğunu anlamadan Alphan,Şebnem'in kolundan tuttu.
Dişleri arasından "yeter"diyerek tısladı.
Şebnem,Alphan'la karşı karşıya geldiğinde hemen gözleri dolmuştu.Ya çok aşıktı ya da usta bir oyuncu.
"Lütfen biraz konuşalım."Bir bebek mırıldanmasını andıran sesine göz devirdim.Henüz bir tepki vermemiştim.
Siz buna fırtına öncesi sessizlik diyebilirsiniz.
İşte o an Alphan ondan asla beklemediğim bir şey yaptı.
Şebnemi sanki küçük bir çocukmuş gibi belinden tutarak kapıya doğru ilerledi.Şebnem bu durumu fırsata çevirip başını onun omzuna koydu.
Kapıdan çıkmadan önce arkasında bıraktığı enkaza bakarak konuştu.
"Sakın bir yere gitme.Geleceğim."
Ve kapanan kapı sesi.Sinirle gözlerimi sımsıkı yumdum.
Rustik country tarzı koltuğa hızlıca oturdum.
Elimi saçlarımdan hırsla geçirip bakışlarımı önümdeki sehpaya sabitledim.
Beni burda bırakıp onunla gitti.
Beni burda bırakıp eski sevgilisiyle gitti.
Müzeyyen Kurdoğlu başıma bela olacaktı.Alphan'la aramızı açmak için resmen eve adamın eski sevgilisini göndermişti.Şaka gibi.
Kimdi bu kız ?
Alphan'ın tüm sevgililerini tanıyordum.Bu kızı hiçbir yerde görmediğime emindim.
Bizim cemiyetten değildi.
Esmer teni,uzun ve düz saçları,uzun boyu ve güzel yüzüyle kız resmen afetti.Lanet olsun ki güzeldi.
Ve Alphan şu an onunlaydı.
Neden o kızla gittiğini anlamıyordum.
Bizden yaşça küçük görünüyordu.
Alphanla arasında 7-8 yaş olduğuna emindim.
Beynim resmen mantıklı düşünemiyordu.Bir insan neden eski sevgilisiyle gider,hem de daha birkaç gün önce bana benimsin dedikten sonra.
Umarım ayağıma takılmazlardı.Onların akıl sağlılğı için bu en hayırlısıydı.
Eğer Alphan'la aram açılırsa ölümlerdem ölüm beğenmeliydi.
Birde küstah küstah eski sıfatını ortadan kaldıracağım diyor.Ya burda ben varım ben!
Elimdeki telefonu açıp saate baktım.
Gideli yarım saat olmuştu neredeyse.
O kadar sinirliydim ki salak gibi burda oturup onu bekliyordum.
Hızlıca ayağı kalkıp,uzun hole doğru ilerledim.
Yanıma gelen bir hizmetçi çantamı bana verince kapıyı sertçe açtım.Burda onun yolunu gözleyecek değildim.
Kapıdan adımımı atar atmaz soğuk hava ýüzünden titremiştim.Merdiven basamaklarından bir adım atmıştımki önümde adını Yıldırım olduğunu hatırladığım adam belirdi.
"Efendim lütfen içeri geçin.Alphan Bey'in kesin emri var o gelmeden dışarı çıkamazsınız."
Önümde başı eğik olan adamı sinirle ittim.
Bir adım dahi hareket etmemişti.
"Çekil önümden"diyerek fevri bir tavırlı yanından geçmeye çalışıyordumki bileğimi tutmasıyla durdum.
"Efen-"diye başladığı cümle yarıda kalmıştı çünkü yanımızda beliren Alphan tarafından sert bir yumruk yemişti.
"Bu onun burda olduğunu bildiğin halde içeri Şebnem'i aldığın içindi."
Hiç beklemeden bir yumruk daha attı.
"Bu da onun bileğini tuttuğun için."
Onları dehşetle izliyordum.
Şiddet eğimlisi bir adama resmen aşık olmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Sır
Genç Kurgu"Bana öyle bakma" dediğinde bakışlarımı kaçırdım. Verdiğim titrek nefes onun dudaklarında can bulmuştu. Bana bir adım daha yaklaşıp,elini belime attı. Ve gecenin kutsal sözcükleri o iki et parçasından fütursuzca döküldü. "Seviş benimle" Zaman durdu...