Jimin ve Taehyung,evde Jin'i bekliyorlardı. Kapının kilidinin açıldığını duyduklarında ve Jin içeri girdiğinde saat neredeyse 10'du.Ayakkabılarını çıkarmaya ve ayakkabı rafına koymaya çalışıyordu.
Terliklerini giyip kafasini yukarı kaldırdığında, kollarını göğsünde kavuşturmuş öylece duran Jimin ödünü kopartmıştı
"Ahh Korkuttun... ya! Orada ne yapıyorsun?! Beni şaşırttın,"
Jimin gözlerini kısarak bakarken Jin kalbini sakinleştirmek için göğsünü ovuşturuyordu.
"Neden bu saatte geldin? Sence de Çok Geç Değil mi !"
Jimin, Eve gelme saatini geçen çocuğunu azarlayan bir anne gibiydi şuan. Jin, Jimin'in yanından geçip mutfağa giderken gözlerini devirdi. Bir şişe su açtı ve bir yudum aldı. Taehyung ve Jimin kahvaltı tezgahına oturmuş Jin'in neler olduğunu anlatmasını bekliyorlardı.
"Söyleyecek birşey yok! Min-seok'un restoranında yemek yedik.Ona Jambonlu Yumurtalı Muffin pişirdim ve hepsi bu. Anlatacak ne var sanki ?"
Taehyung ve Jimin ; ikisinin de nefesi kesilmişti. Jin'in mutfağına birinin girmesine izin vermesi çok nadirdi. İçeri kolayca girebilenler sadece Jimin ve Taehyung'du. Jin'in mutfağına girebilmeleri için diğer beş çocuğun izin alması ya da acil bir durum olması gerekiyordu
"M-mutfağa girmesine izin mi verdin?"
Taehyung şaşkınlıkla sorduğunda Jin başını sallamıştı. Jimin ve Taehyung'un ağızları, soğuk kalpli şeflerinin bir yabancının değerli mutfağına girmesine izin vermesiyle şok içinde açılmıştı. Jin şişeyi tezgahın üzerine koydu ve ikisinin de ağızlarını kapadı,
"Kesin şunu,tamam mı ? İkiniz de aptal gibi görünüyorsunuz."
"A-ama hyung! Asla kimseyi içeri almazsın! Onu özel kılan ne?"
Jimin, Jin'in bunu yaptığına inanamıyordu.Yoksaaa...
"Ondan hoşlanıyorsun?!"
Jimin ve Taehyung birbirlerine bakıp senkronize bir şekilde bağırdıklarında Jin,ikisinin bu kadar sinir bozucu olmalarına sinirlenerek elini tezgahın üzerine vurdu.
"Dikkatle dinleyin çünkü bunu sadece bir kez söyleyeceğim. Ben.Ondan.Hoşlanmıyorum! Anlıyor musunuz?"
Konuşurken gözleri öfkeyle parladığı için iki çocuk dudaklarını ince bir çizgi halinde birbirine bastırmıştı,Jin odasına doğru giderken, diğerlerinin duyamayacağı bazı kelimeler mırıldandığında; Taehyung, Jin'i kızdırdığı için Jimin'i suçlayıp koluna vuruyordu.
Jin kapıyı çarparak kapatıp bir ileri bir geri yürümeye başladı. Çocuklar haklıydı,Daha önce böyle bir şey olmamıştı. Mutfağı onun sığınağıydı ve diğer insanlara yasaktı.
Joon'u içeri almak neden onun için bu kadar kolay olmuştu? Kız ya da erkek olsun Kimseyi kolayca sevecek biri değildi özellikle bir erkeği asla. Bu yüzden 28 yıldır bekardı.
Boy aynasına bakıyor, hızlı hızlı nefes alıp veriyordu. Yakışıklı yüzüne bakıp bu kadar muhteşem görünmesine rağmen bu saçmalıklarla strese girdiği için kaşlarını çatıyordu.
"Sen çok yakışıklısın Kim Seokjin. Sen dünya çapında yakışıklısın. Bu tür bir belaya bulaşmamalısın. Ondan uzak dur ve sadece görmezden gel," diye fısıldadı aynada ki yansımasına.
Bunları söyledikten sonra hala söylenmeye devam ediyordu. Banyoya gidip bu düşüncelerden kurtulmak için sıcak bir köpük banyosu yapmaya karar verdi.
YOU ARE READING
SENİ YAKIŞIKLI YÜZÜMDEN DAHA ÇOK SEVİYORUM {NAMJİN}
FanfictionHuysuz bir pastacı yanlışlıkla havalı, sevimli ve gamzeli bir mafyayla karşılaştığında ne olacak dersiniz ? Jin her zaman yemek tutkusu olan bir pastacıydı . Kendine ait bir kafesi ne kadar asabi ve sabırsız olursa olsun çevresindekiler tarafından s...