Bölüm 15 : MAVİ EJDERHA'NIN VELEDİ

251 32 225
                                    

Joon uyandığında yatağın diğer tarafı boştu.Jin'i yatakta göremeyince aceleyle doğrulup etrafa bakındı.Bornozunu giyip Jin'i aramak için merdivenlerden aşağı indi.

Jin'in mutfakta krep yaptığını görünce rahat bir nefes aldı.Jin'in evinde rahatça yemek pişirdiğini görmek Joon'u gerçekten mutlu etmişti.Mutfakta ki koku ağzını sulandırıyordu.

Jin, yumurtaları ve jambonu pişirmeyi çoktan bitirmiş, Krepleri de bitirmek üzereydi.

Joon önünde durmuş Jin'i izliyordu. Jin bunu fark ettiğinde; korkudan neredeyse çevirmek için havaya attığı krebi yakalayamayacaktı.

"Korkuttun beni... ya! Hayalet misin sen?"

Joon ona gamzelerini göstererek gülümsedi .O gamzeler her zaman Jin'in zaafı olacaktı.

Joon, Jin'in arkasından yürüyüp kollarını beline sardı ve çenesini omzuna dayadı,

"Bu sabah kokunu çok beğendim. Şampuanımı mı kullandın sen ? "

Joon kokusunu içine çekerken gülümseyerek sormuştu. Jin'in kendi pijamalarından birini giydiğini görünce kıkırdadı,

"Pijamaların içinde bile çok tatlısın."

"Dün gece üşüdüm, bu yüzden dolabını aradım ve bunları buldum,"

Jin,krebi tabağa koyarken kıkırdadı. Yiyecekleri kahvaltı tezgahının üzerine yerleştiriyordu.Joon'a vermek için tabağa krep ve jambon koymuştu. Joon memnuniyetle tabağı aldıktan sonra kahvesinden bir yudum aldı.

"Bugün eğlenceli bir şeyler yapabilir miyiz? Pazartesi olduğunu biliyorum ama işlerini biraz gevşetemez misin? Lunaparka gidelim mi? Lotte World'e mesela?"

Jin çocuksu bir tavırla Joon'a somurtuyordu. Joon telefonunu alıp programına bakarken Jin'in bu tatlılığına gülümsedi.

Bugün için önemli bir görüşmesi yoktu.Planlarını iptal etmek için J-hope'u aradı.

Rahatsız edilmek istemediğini adamlardan herhangi biri onları rahatsız ederse hepsini öldüreceğini söylemişti. Jin ise istediğini alırken heycanla ellerini çırpıyordu.

Jin, Namjoon'un kıyafetlerinden ödünç almıştı. İkisi de sadece gündelik kıyafetler giyiyorlardı. Beraber asansöre binip garaja indiler.

Joon, şoföründen onları Lotte World'e götürmesini isterken Jin tek kaşını kaldırdı,

"Bugün adamlarını yanımıza almasak olmaz mı ? Bugünü sadece ikimiz için ayırsak?"

Joon elini cebine sokarken alt dudağını ısırdı.Suç işlemiş küçük bir çocuk gibi Utançla aşağı bakıyordu

"Nasıl araba kullanacağımı bilmiyorum,"

Joon'un araba kullanmayı bilmediğine inanamadığı için Jin'in gözleri kocaman açılmıştı. Elini açıp anahtarları istediğinde hala buna gülüyordu.

Joon utanarak cebinden anahtarları çıkarıp Jin'e uzattı. Jin, arabaya doğru ilerleyip sürücü koltuğuna geçtiğinde Joon onu takip ederek yan koltuğa oturdu. Jin motoru çalıştırdığında Lotte World'e doğru yola çıkmışlardı.

Tema Parkına vardıklarında Jin otomatik olarak yemek tezgahına gitmişti. Biraz pamuk şeker ve simit aldı. Joon sadece onu takip ediyor, Jin'in atıştırmalıkların tadını çıkarmasını izliyordu.

Jin,Joon'un da atıştırmalıkların tadına bakmasını istemişti ancak Joon hemen reddetmişti.Pamuk şekerden bir parça alıp ağzına tıkıştırdığında Joon'un ağzını açıp yutmaya çalışmaktan başka çaresi yoktu.

SENİ YAKIŞIKLI YÜZÜMDEN DAHA ÇOK SEVİYORUM {NAMJİN}Where stories live. Discover now