Bölüm 34 : ORTAKLAŞA EBEVEYNLİK

149 17 156
                                    

"Eklampsi geçiriyor. Bebekleri çok erken doğuruyor. Korkarım daha kötüsü olursa, annenin büyük tehlikede olduğunu bilmek istersiniz. Feragatnameyi imzalarken ikizleri kurtarmayı seçmiş," 

Eklampsi,tansiyonun yükselmesi ile ortaya çıkan preeklampsinin(Gebelik Zehirlenmesi) ciddi bir komplikasyonudur. Kısaca,zehirlenme  yaşayan anne adayının nöbet geçirmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu nöbet, sara krizindeki nöbete benzer bir şekilde gerçekleşir. Annenin kol ve bacaklarında kasılmalar olabilir, geçici bir süre bilinç kaybı veya görme bozuklukları meydana gelebilir

Jin nefesini tutarken Joon da haberle şok olmuştu. Bunun olmasını beklemiyorlardı.

"Bundan kaçınmanın bir yolu var mı?" 

Joon sorduğunda doktor başını salladı.

"İkizlerin hayatını annelerinden ayırmak için önce bir CS prosedürü (Caesarean Section:Sezeryan daha çok C-Section şeklinde kullanılıyor )  uygulayacağız.Anneyi kurtarmaya çalışmadan önce daha önemli olanı,bebekleri kurtarmalıyız," 

Jin ağlamaya başladığında Joon daha fazla suçluluk hissederek elini saçına götürdü.

"Doktor... lütfen onları kurtarın. Marionne'u bizim için kurtarın," 

Doktor başını sallayıp devam etmek için içeri girdi. Jin ağlamaya devam ederken Taehyung ona sarılmak için hyungunun yanına gitmişti.

Joon hâlâ Jin'den uzak dururken şu anda ne hissetmesi gerektiğinden emin değildi. Suçluluk ve öfke doluydu. Onları buraya Paris'e kadar takip etmemeliydi.

Jungkook ve J-hope geldiklerinde Jimin ve Taehyung'un yanına gittiler. Jimin nişanlısına sarıldı, 

"Marionne noona tehlikede olabilir Kookie." 

Jungkook Jimin'e sıkıca sarılınca J-hope da kollarını Taehyung için açmıştı.

"Çok beklersin Hyung"

J-Hope kaşlarını çatıp kollarını kendine sararken Taehyung, Jin'i rahatlatmak için sırtını ovuşturmaya devam ediyordu

 "Noona iyi olacak hyung. O güçlü bir kadın."

Jin ve çırakları beklerken sıraya oturdular. Joon ve adamları henüz kimse yemek yemediği için kahve ve akşam yemeği almışlardı. Joon, Jin'in yanına gelip ona aldığı kahveyi ve yemeği teklif etti, 

"Yemelisin."

Jin yemek havasında olmadığı için başını salladı. Onun yerine kahveyi alıp yudumladı. İçeri girip Marionne'a ne olduğunu görmeyi o kadar çok istiyordu ki.

Bir saat sonra hemşireler kollarında bebeklerle dışarı çıktılar. Herkes ikizlerin sevimliliklerine hayran kalmıştı.Joon Jin'in arkasında dururken hemşirelerin taşıdığı iki sağlıklı erkek bebeği görünce gülümsedi, 

"Çok sevimliler."

"İki yakışıklı babaları var, sevimli olmalılar. Umarım senin kadar yakışıklı ve benim kadar güçlü büyümüşlerdir", 

İkisi de oğullarını görmekten gurur duyuyorlardı ama yine de şu anda hayatı için savaşan Marionne için endişeleniyorlardı.

Bir saat daha geçmişti ama hala doktorun çıktığına dair bir işaret yoktu.Diğerleri Joon'un  Marionne için ayırttığı odada beklerken Jin ve Joon, doğum odasının dışında sabırla bekliyorlardı. Birkaç dakika sonra doktor çıktı.

"O nasıl doktor?"

 Jin, doktora yaklaşırken sabırsızca sorduğunda  Doktor maskesini çıkardı ve rahat bir nefes aldı.

SENİ YAKIŞIKLI YÜZÜMDEN DAHA ÇOK SEVİYORUM {NAMJİN}Where stories live. Discover now