Jin'in sözlerini duyduğunda Joon'un tüm dünyası durmuş gibi görünüyordu. Orada ve o anda bunları söylemesini beklemiyordu. Bu adam tarafından kandırılıyor muydu?
Jin, donmuş gibi görünen Joon'un yüzünün önünde elini salladı.
"Joon? Orada mısın?"
Elini sallamaya devam ediyordu . Joon gözlerini kırpmadan önce parmaklarını üç kez şıklattı.
"Komaya falan mı girdin?"
Joon,Jin'in onu kabul ettiğine hâlâ inanamadığı için neredeyse kekeleyerek konuştu.
"B-ben sadece şuan evet demeni beklemiyordum.Evet demeden önce beni çöllerde süründüreceğini falan düşünmüştüm,"
Bu adamın acı içinde kıvrandığını görmekten zevk alan bir sadist gibi kendisine zor zamanlar yaşatacağını düşünüyordu aslında.
"O zaman lafımı geri almalıyım sanırım. Duymamış gibi yap,"
Jin dondurmasını yemeye devam ederken arabanın içine girdi. Joon hemen onu takip etti ve yanına oturdu.
"ı-ı. Geri almıyorsun. Kendin söyledin ve bu son kararın bundan dönemezsin. Sen benimsin Kim Seok-jin,"
Joon, Jin'in çenesini tuttu ve öpmek için onu daha da yakınına çekti. Jin onu öperken gözlerini kapatmıştı.
Joon, kollarını Jin'in beline dolayarak öpüşmelerini derinleştirdi. Jin nefes nefese kalıp Joon'u ittirdi.
"Bunu burada değil de daha sakin bir yerde yapabilir miyiz?"
Jin sürücü koltuğuna baktı, yanlarında başka insanlar varken Joon'la arabanın arkasında öpüşmekten utanmıştı.
'' Bizi umursamazlar bile ''
Joon arabanın içindekilere bakarak konuşup onu tekrar öpmek üzereydi ki Jin yüzünü ondan uzaklaştırdı.
"Ben umursarım ama. Kendine hakim ol, azgın köpek."
Jin, Joon'dan uzaklaşmak için en uca oturmuş Mutlu bir şekilde gülümseyerek dondurmasını yiyordu.
Joon, dondurmayı mutlu bir şekilde bitiren Jin'i daha mutlu bir şekilde gülümseyerek izliyordu.
Joon, Jin'in gülümserken daha da çekici olduğunu düşündü. Gülümsemek onu daha da yakışıklı yapıyordu. O yakışıklı yüzüne bütün gün bakabilirdi.
Kafeye vardıklarında Jin, Joon'a teşekkür ettiğinde Joon, Jin'in elini tuttu ve onu daha da yakınına çekti,
"Yani... bugün ilk günümüz mü?"
"Evet öyle. Şimdi bırak gideyim, çünkü çalışmam gerekiyor,"
Joon elini tutmaya devam ederken Jin, diğerlerinin onları görmemesini umarak Joon'u uzaklaştırırken kıkırdadı.
"İşten sonra seni alırım!"
Joon vada etmek için el salladığında Jin kafeye girmeden önce başını salladı. İçeri girdiğinde beş genç ve iki çırak kollarını göğüslerinde çaprazlamış bekliyorlardı.
"Yani... bugün birinci gün, ha?"
Jimin, Jin'e tek kaşını kaldırmıştı ve herkes kahkahalarını tutmaya çalışıyordu.
Jin yanaklarının kızarmaya başladığını hissedebiliyordu. Tek kelime etmeden ofisine gitmek üzereydi ama Taehyung onu durdurdu.
"Şimdi o patronla mı çıkıyorsun?"
YOU ARE READING
SENİ YAKIŞIKLI YÜZÜMDEN DAHA ÇOK SEVİYORUM {NAMJİN}
FanfictionHuysuz bir pastacı yanlışlıkla havalı, sevimli ve gamzeli bir mafyayla karşılaştığında ne olacak dersiniz ? Jin her zaman yemek tutkusu olan bir pastacıydı . Kendine ait bir kafesi ne kadar asabi ve sabırsız olursa olsun çevresindekiler tarafından s...