SENİ YAKIŞIKLI YÜZÜMDEN DAHA ÇOK SEVİYORUM {NAMJİN}

Bölüm 36 : ÖĞRENMEM GEREK

Son birkaç gündür Jin,gördüğü son öngörüden rahatsızdı. Ne hakkında olduğunu bilmek istiyordu.Bilinçaltını görmenin bir yolu var mıydı ?

Bu tür bir vizyonun ne ile ilgili olabileceğini gizlice araştırıyordu. Joon'un bu konuda endişelenmesini istemiyordu.

Geçmişte onunla ilgili birkaç rüya görmüştü ama önceleri hep bulanıktı. Onu sadece Joon ile görebiliyordu. Ama neden bunu yaşıyordu?

Yoongi önünde parmağını şıklattığında Jin boş boş bakıyordu,

 "Boş bakan yüzünle bile bakması çok güzel bir tabloya benziyorsun," 

Jin Yoongi'nin övgüsünü duyunca kıs kıs güldüğünde Yoongi sadece kıkırdayıp onlara olumlu cevap veren tedarikçileri açıklamaya geri döndü.

Fransız, İtalyan ve Kore mutfaklarını birleştirme planları mümkün görünüyordu. Yoongi, Jin'e tedarikçileri ziyaret etmeleri gerektiğini söyledi  böylece onları bizzat kendisi görebilirdi.

"Hadi bunun için bir program yapalım," 

diye iç çekti Jin, kağıtları toplayıp dosyaya koyarken. Jin, Yoongi'nin elini yanaklarında hissettiğinde irkildi, 

"N-ne yapıyorsun?"

"Hasta mısın? Seni rahatsız eden bir şey mi var ?" 

Jin, Yoongi'nin onun için endişelenmesine şaşırmıştı. Elini sıkarken beceriksizce kıkırdadı ve ona bir sorun olmadığını işaret ederek ellerini salladı.

"İyiyim. Aklım sadece başka şeylerle dolu. Sadece iş ve bu restoranla meşgulüm," 

Yoongi sırıtıp Jin'e bakarken kollarını kavuşturdu.

"Akşam bir şeyler içmeye ne dersin? Joon'a gelmesini söyle." 

Yoongi teklif ettiğinde Jin kibarca başını iki yana sallarken gülümsedi.

"İkizler her zaman bizi bekliyor. Belki bir dahaki sefere," 

Jin ayağa kalkıp dosyayı aldı. Yoongi Jin'le birlikte dışarıda yürürken sadece başını salladı ve ellerini pantolonunun cebine soktu.

"Çok vaktimiz var. Belki bir dahaki sefere bana evet demeni sağlarım." 

Yoongi arabasına binip uzaklaşırken göz kırptığında Jin, bu adamın ne kadar kendinden emin olduğuyla ilgili söyleniyordu. 

Cuma günüydü ve Joon'u terapistten almanın zamanı gelmişti.O geldiğinde, Joon çoktan dışarıda onu bekliyordu.

Seansını yeni bitirdiği için tam zamanında gelmişti. Joon kocasını yanaklarından öperken Jin her zaman böyle karşılanmak istediği için sırıtıyordu.

 "Seansınız nasıldı?"

"İyiydi. Ama doktorun seni görmek isteyeceğine inanıyorum. Ona senin öngörülerinden bahsettim. Seninle bunun hakkında konuşmak istiyor. Ben burada bekleyeceğim. Hızlı olacağını söyledi," 

Jin doktorun ofisine girerken başını salladı. Jin karşısına otururken doktor ona gülümsüyordu

"Joon bana seni rahatsız eden bir şeyden bahsetti. Nedir bu öngörülerin ?" 

Jin, gün batımını her gördüğünde yaşadıklarını anlatmaya başladı . Son zamanlara kadar bunun bir deja vu gibi olduğunu, kendisiyle bir önsezi gibi konuştuğunu açıkladı. Doktor Jin'den duyduğu hikaye hakkında başını sallayıp duruyordu.

"Bu gerçekten de tuhaf görünüyor. Geçmişten birini gördüğünü söyledin, değil mi?"

"Evet, görünüşüne bakılırsa geçmişteki Joon'a benziyor. Neden ortaya çıktığını bilmiyorum. İlk başta beni rahatsız etmemişti ama son zamanlarda benimle konuşma şekli korkutucu ve bu beni endişelendiriyor,"